Sanmam.
İşin uzmanları öyle söylüyor.

Peki, ne zaman biter sorusunun cevabı şimdilik Covid-19 virüs pandemisi yeterli sayıda insan enfeksiyona dirençli hale geldiğinde sona erecek şeklinde olabilir. İster daha önce virüse yakalanmış olsun, ister aşılanma yoluyla olsun sonuçta herkes bir gün “kovid dirençli” olunca geçecek gibi görünüyor. Yeni ortaya çıkan Alfa, Delta türleri için nüfusun %70 ila %80 kadarının aşılanmış olmasına, ufukta var mı yok mu henüz belli olmayan türler için de muhtemelen bu yüzdelerden daha fazlasına ihtiyaç olduğu öngörülüyor.

Elde toplanan verilere göre İsrail, İngiltere ve birkaç ülkede daha (aralarında Türkiye yok) şu anda toplumsal olarak virüs dolum kapasitesine yakın, yani doyma eşiğinde olduğu ifade ediliyor. Ancak daha bulaşıcı varyantlar söz konusu olduğunda dünya o eşikten uzak dersek müneccim olmayız. Küresel olarak virüs pandemisini atlatmaktan uzaktayız, anlayacağınız. Bazı uzmanlar 2022 yılı için biraz umutlu konuşuyorlar. Bu yıl sonbahar aylarında kitle bağışıklığı nedeniyle dünya üzerinde bazı yerlerin güvenli ya da “eh işte” hale gelebileceğini söylüyor. Yine de pandemiyi sona erdirecek bir orana kavuşamıyoruz, maalesef. O zaman, %80’lere yakın aşılı insanların olduğu bölgede yaşamıyorsanız (bu satırları okuyan sizlerin de aşılı olduğu varsayımından hareketle) dönem dönem karantina uygulamalarının olduğu, sınırlamaların getirildiği bir düzen içinde olabiliriz. Aşı bulunabilirliği de önemli bir konu. Batı ülkeleri bu sorunu yaşamıyor olsa da aşı karşıtlığı kampanyaları oralarda da tüm hızıyla devam etmekte. O zaman pandeminin insan türünü etkilemeye devam süresi daha da uzuyor, onlu-yirmili yılları bulacak bir sürece giriyoruz.
Türkiye olarak 2022 ya da planlandığı şekliyle 2023’te genel seçime gideceğiz. Bunun pandemi yönünden anlamı, havalandırması olmayan okul koridorlarında, sağlı-sollu derslik kapıları önünde sayısı her katta binleri geçecek insan topluluğu nefesi ile ısıtılmış halde virüsle yavaş dans etmemiz demek. Bu bulaşma durumunun minimum düzeye indirgenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekecek. O zaman da basitçe yürütülen bir akılla, oy verme süreci kişi başı uzayacak. Yüksek Seçim Kurulu bu konu hakkında çalışmıştır, değil mi? Planı vardır? Vardır, vardır.
Biz demokrasiyi önceleyenler, onun gelişmesine dair inancını yitirmeyenler olarak Covid-19 pandemisi ağırlığında seçim eylemi hakkında düşüneduralım, batılı akrabalarımız pandemi deneyimini dikkate alarak, Avrupa Yeşiller Partisi’nin başı çektiği haftada dört çalışma günü yasa tasarısı üzerinde yoğunlaştı.

Bizde iyi haberler yok değil; virüs pandemisi ve orman yangınları ekoloji mücadelesi verenlerimizin varlığının daha da görünür olmasına neden oldu. Muhalefetin bir öznesiyiz, artık. Doğayla iletişim halinde olanlarımız onu korumak için örgütlü olma yolunda ilerliyor. Doğanın gücü ve kapsayıcılığı insana yansırsa bakın ne güzel şeyler olur… Pandemi ve doğal afetler düşünce süreçlerimizi kısaltmamıza neden oldu. Artık, doğadan, kadından, mağdurdan, ezilenden, emekten, hakça bölüşmeden yana taraf olmayan yanımıza uğramasın.

Sözün özü, pandemi seneye biter mi? Bitmez. Pandeminin kötü yönetimi biter mi? Biter. Başka nelerin kötü yönetimi biter, bir düşünün! Oy kullanmaya giderken maskenizi takın, aşılarınızı çoktan yaptırmış olun, olur mu? Tam şeklini henüz vermediğimiz yeniyi keşfetmeye o kadar az kaldı ki… Umut ve güzellikler tahmin ettiğinizden de yakın.
İyi pazarlar.