SERGEN YALÇIN

SERGEN YALÇIN
Beşiktaş için hayata dönüş müsabakasıydı.Divan Kurulu’nda hesaplaşamayan iki başkan hem de helalleşememişti. Helalleşmek önemli. Süleyman Bey, Sayın Seba yaşasa idi helalleşmeyi bunlara ders diye öğretirdi. Lafı buraya...

Beşiktaş için hayata dönüş müsabakasıydı.
Divan Kurulu’nda hesaplaşamayan iki başkan hem de helalleşememişti. Helalleşmek önemli. Süleyman Bey, Sayın Seba yaşasa idi helalleşmeyi bunlara ders diye öğretirdi. Lafı buraya özellikle getiriyorum. Beşiktaş’ın B’sinden Ş’sine Süleyman Bey ile önce helalleşmek lazım. Süleyman Bey ile herkesin helalleşmesi lazım önce de mensubu olduğum Çarşı’nın. Süleyman Bey’den helallik istenmeli. Artık sesini, o güzel gözlerini, zarif duruşunu, Beşiktaş aşkını bir kez daha bizimle paylaşamayacak bir bütün Beşiktaşlı, hepimizden alacaklı. Hakkını alacak o değil, verecek sizsiniz.

Sadece “Ahmet Dursun, Seba gitsin” diyenler utanmalılar. Çünkü özür beklediklerim Süleyman Seba sonrasında neler yaşandığını doya doya gördüler.
İlk 10 dakika Beşiktaş formasının da ağırlığıyla oyunu dar ediyordu sanki Alanya’ya. Ama daha 10 dakika geçmeden Babacar’ın ayağından harika bir golü filelerinde gördüler bile.

Ne diyordu Sergen Yalçın: “Beşiktaş bir maça da önde başlasa.” Hakikaten de öyle. Önemli kramponlardan ayrı geldiği bu deplasmanda Beşiktaş’ın temin etmesi gereken “hücum mu, savunma hududu mu şeklindeki” soru işareti herkesin kafasındaki muammaydı.
Alanya 1-0 öne geçti. Beşiktaş açısından psikoloji ileri yazdı. Beşiktaş’ın 1-0’lık mahcubiyetle soyunma odasına gitmesi ikinci yarıya dair yeni bir tedavi gerektiriyordu. Belli ki bu tedavi olmamıştı. Ama buna rağmen itirazcılar vardı. Rosier gibi Gezzall, Pjanic gibi.

Yetmedi Kenan Karaman yetenekleriyle bu takıma bir kez daha çok lüks olduğunu gösterdi. Beşiktaş’ın bahtsızlığı belli olmuştu.
Futbolu ekranda takip edenler de Alanya takımının gole daha yakın olduğunu söylüyordu, yanımda duran istatistiklere rağmen. Çünkü Beşiktaş ne oyun kurabiliyor ne bildiği ezberine yetiyor bir durumdaydı. Beşiktaş, oyun anlamında şablonunu yitirmiş, hazin bir durumdaydı. Sonunda Beşiktaş’ın bu maçtan mağlup ayrılması gün gibi aşikardı. Öyle de oldu.

Beşiktaş bencileyin ligle vedalaşmıştır. Bundan sonra, Kartal’ın gündemi yönetim-hoca meselesidir, Ligdeki sıralama değil.
Beşiktaş yönetimine gelenler Sergen Yalçın’dan vazgeçerlerse kaybederler. Ama Sergen Yalçın ile uzun bir birlikteliğe imza atarlarsa kazanırlar. Kim gelirse gelsin Sergen Yalçın ile uzun süreli bir sözleşme yapmalı ve Beşiktaş yeniden dizayn edilmelidir. Beşiktaş’ta artık bir dönem kapanmıştır.