SGK nedir?
Çocuğa sorsan söyler..
Çalışanlardan kesilen adına ‘prim’ denilen paralardan oluşan bir havuzu yöneten devlet kurumu..
• • •
Ne yapar bu paralarla?
En temel olarak çalışanların ve onların emekli olmuş olanlarının -bakmak zorunda olduğu eş ve çocuklarının- sağlık harcamalarını yapar.
Bir de emeklilerin maaşlarını öder.
• • •
Yani önce çalışan, SGK’ya verir.
Sonra SGK, aldıklarını ona geri verir.
Temel kurgu bu.
• • •
Bu durumda çok açıktır ki SGK’nın kar etmesi, çalışandan fazla para kesmesi anlamına gelir.
SGK’nın bu çarkı ucu ucuna; geliri giderine eşit olarak çevirmesi en idealidir.
Böylece “çalışana” gereksiz yük binmez!
• • •
Hatta bir miktar zarar etmesi ve bu açığı genel bütçeden karşılaması da fena olmaz..
Çünkü zaten ‘genel bütçe’ denilen şey de ağırlıklı olarak çalışanların ve emeklilerin ödediği doğrudan ve dolaylı vergilerden oluşur.
Yani az birşey zarar etse ve desteklense de kimsenin hakkı kimseye geçmez!
• • •
Neden yazıyorum bunları?
Senelerdir “SGK’yı batıran Bay Kemal!” sloganının primini yemeye devam edenler bu hesabı bilmiyor olabilirler mi?
Tabi ki biliyorlar..
Ama yaratılan algı o kadar işe yarıyor ki..
Baldan tatlı!..
• • •
Halbuki çocuğa sorsan söyler..
Tahterevalli gibi..
Bir ucunda çalışan oturuyor, bir ucunda SGK.
Biri çıkarsa diğeri iner..
Makbulü dengede durması..
SGK tarafı azıcık aşağıda olursa da zararı yok..
• • •
Bugün hem SGK’yı hem de çalışanları zarar ettiren, yani tahterevalli tahtasını ortadan kırmış olan yönetim anlayışına “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyen olmayacak mı?

Elan Musk’a 4 maddeli cevap

Roketlerin babası, uzaya otomobil gönderip yörüngeye oturtan adam, milyarder Elan Musk 4 kez korona testi yaptırmış.
Sonuç berabere çıkmış.
“Sonuçlarımın ikisi negatif, ikisi pozitif.. Bu ne biçim tıp!” diye köpürüyor!
Musk kardeşim!.. Öncelikle dört kez test yaptırabildiğine göre belli ki hakikatten zenginsin.. Ya da sağlam torpilin var.
Şimdi şu dört maddeyi iyi oku:
• • •
1- Test kitinin prospektüsünü iyi oku.. Orada diyor ki dünyadaki en iyi test kiti, virüsün varlığını %70 oranında yakalıyor.
2- Yani korona virüsü taşıyan birisi 100 kez test yaptırsa 30’u negatif çıkar.
3- Ancak test sonucu 1 kez bile pozitif çıksa, test yaptıran kişide kesinlikle virüs var demektir.
4- Sonuç olarak Negatif sonuca asla güvenme. Ama Pozitif sonuca sonuna kadar güven.
• • •
Dolayısıyla bu durumda sende kesinlikle virüs var. Hemen ilaçlarını iç ve evine kapanıp istirahat et..

Piyasa enayi mi?

Piyasa denilen şey bir heyyüla gibi, bir gulyabani gibi bir şey.
Piyasa, paranın sahibi demek.
Yani “Tasarruf ehli”
Yerli-milli değil, ülkesiz, milliyetsiz, cinsiyetsiz, yaşı olmayan, siyaseti olmayan, ruhu olmayan bir garip yapı.
Sadece analitik mantığı var!
Hareket kabiliyeti yüksek.
Toplumun en uyanıkları, en huyluları, en havadan nem kapanları, en şüphecileri, en araştırmacıları, en kulağı delikleri, havayı en iyi koklayanları ve en önemlisi de ‘en parası olanları’ birbirinden habersiz bir araya gelip piyasa denilen bu “voltran” ı oluşturuyorlar.
Binlerce, milyonlarca duyargası var.
O nedenledir ki piyasayı kandırmak mümkün olmuyor.
• • •
Aklı başında ekonomistler özellikle iki -üç yıldan bu yana ekonominin duvara doğru gittiğini hançerelerini paralarcasına söylüyorlardı.
Sonunda olan oldu.
Ekonomi duvara çarptı.
EI hakk, bunu nihayet iktidar da kabul etti.
• • •
Bu nedenle duvara çarpmaya neden olanIarı değiştirmeye karar verdi.
Merkez Bankası Başkanı gitti.
Ardından Hazine ve Maliye Bakanı gitti!
Piyasa, duyargalarıyla ortamı hafif bir yokladı.
Hemen lehimize bir yanıt verdi.
Emin olun ki kısa bir süre sonra yine aleyhimize dönecek!
• • •
Çünkü sadece Merkez Bankası Başkanı ve Ekonomi Bakanının gitmesinin yetmediğini herkesten çok piyasa biliyor.
• • •
Saray’da, bu iradeye yön veren kırka yakın baş danışman ve onlara bağlı sayısı belirsiz alt danışmanların duvara çarpmakta ne kadar payları olduğunu herkesten çok piyasa biliyor.
• • •
Gazetecileri, muhalefet edenleri, eleştirenleri hapse atan, Kavala’yı bin küsür gündür sebepsiz tutuklayan yargıçların, adliye saraylarında makam odası kurarak adaleti yöneten partililerin varlığını herkesten çok piyasa biliyor.
• • •
Hepsinden önemlisi Ekonomi’nin istikametini belirleyen ve duvara çarparken dümeni ısrarla duvar yönünde tutanın kim olduğunu herkesten çok piyasa biliyor..
• • •
Bu kadarla kalırsanız piyasa bunu yer mi?
Piyasa enayi mi?

HABERLERDEN ÖZETLER

Künefe’nin Katar’a satıldığı
ortaya çıktı
Gaziantep ve Hatay’da uzun süredir künefe’nin karaborsaya düşmesi, el altından satılması üzerine bir araştırma yapan Gaziantep Tüketiciler Derneği acı gerçeği ortaya çıkardı..
Künefenin isim hakları dahil tüm tescil tasarruflarının Katarlı bir iş adamı tarafından satın alındığı belirlendi.
Satışı hangi bakanlığın yaptığı, öğrenilemezken, isim haklarının sahibi Katarlı iş adamı Rezzak ibn Khalid: “ El künefe fil halwaa Al Katar!” yani Künefe bir Katar tatlısıdır dedi.
Yalancının mumunun yasallaşması son anda önlendi
Meclisten son geçen torba yasanın büyük bir skandala neden olması son anda önlendi.
Yalancının mumunun yanma süresini uzatarak, “yatsıya kadar değil, belirsiz bir süre boyunca yanması” konusunda bir düzenleme getiren yasa tasarısı son anda fark edilerek onay öncesi Torba’dan çıkartıldı.
Yasa taslağını kimin hazırladığı ve torbaya nasıl girdiği tespit edilemezken, Meclis Hukuk Komisyonu Başkanı Nurullah Fincan: “Benzer bir tasarının “yatsıya değil, sabaha kadar!” şeklinde düzenlenerek daha önce yasallaştığını hatırlıyorum! Ama baronlar doymuyor, doymuyor!” dedi..
Merkez Bankası
Dolar basacak
Türk lirasının değer kaybetmesinin önlenmesi ve Merkez bankasındaki eksi rezervin artıya geçirilmesi konusunda bir arama toplantısı yapan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan toplantıdan sonra bir açıklama yaparak, Bu işin en kestirme yolunun darphane tesislerimizde dolar basmak olduğu kanaatine vardığını söyledi.
Bu açıklama üzerine bir gazetecinin, “Bunu neden sizden önceki bakanlar düşünememiş?” şeklindeki sorusuna “Çünkü benden önceki ekonomi bakanlarının hiçbiri maden mühendisi değildi!” şeklinde cevap verdi.
Kılıçdaroğlu Muhalefetin dozunu arttırıyor!
Haftalık meclis Grubu toplantısı münasebetiyle, meclis grubuna yaptığı konuşmada, bundan sonra muhalefetin dozunu daha da arttıracağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu “İktidara gelince kaçak sarayı söktürüp jilet yaptıracağız!” dedi..
Konuşmasını gittikçe daha da sertleştiren Kılıçdaroğlu sözlerini: Cumhurbaşkanlığına ait 13 uçağın 12’sini de söküp jilet yaptıracağız!” diye sürdürdü.
Gazetecilerin 13’üncü uçağı neden jilet yapmıyorsunuz şeklindeki sorusunu: “Tabi, neden olmasın? Bulursak onu da jilet yaparız!” diye cevapladı.
Konuşmasının sonlarına doğru bir ara kürsüde kaskatı kasılıp kalan Kılıçdaroğlu, hemen müdahale eden ilk yardım ekiplerine “Alışık değiliz. Sertleşince, dozunu tam ayarlayamadık!” dedi..
Sahte Himalaya tuzu
çetesi çökertildi
Tuz Gölü’nden getirttikleri ham tuzları, Düzce’deki tesislerinde normal kristalizasyon işleminden geçirerek iyotlandıran ve ‘Himalaya tuzu’ logosu basılı paketlere el değmeden doldurduktan sonra piyasaya süren tuz çetesi çökertildi.
Çete lideri olduğu belirtilen, tuz fabrikasının sahibi Şakir Fıldır, iddiaları reddedetti. Yaptıkları işin yasal olduğunu, Düzce Belediyesinden ve Ticaret Bakanlığından üretim ruhsatlarının bulunduğunu belirten Fıldır: “Yerli-milli Himalaya tuzu üretmek nasıl suç olabilir ki? Anlamadım ben bunu!” şeklinde konuştu.