Şiddetin Sonunu Genç Kadınlar Getirecek

Son Güncellenme Tarihi: Mayıs 28, 2020 / 03:18

2010 yılında öldürülen Münevver Karabulut’tan bugün Zeynep Şenpınar’ın ayrılmak istediği erkek tarafından öldürülmesine kadar olan sürede, yüzlerce genç kadın öldürüldü. Buna karşılık tam da o hedefe konan genç insanlar, Türkiye’nin dört bir yanında, Zeynep Şenpınar nezdinde hesap soruyor, özgürlük bayrağı açıyorlar.
Boşanmaya çalışırken öldürülen kadınları, ayrılmaya çalışırken öldürülen genç kadınlara bağlayan, o özgürlük düşmanları mutlaka yenilecek. Ve “edepsizce” arkamızdan konuşanları da, o gün kimse koruyamayacak. Çünkü çok suçlular; yıllardır genç insanlar hayattan koparılırken susanların bugün ağzını açmaya hakkı yoktur.
Elbette en gençlerimizin en vahşi biçimlerde öldürülmesi, verdiği acı kadar yatışmayan bir öfke ve mücadele yarattı. Katillere verilen cezalarla değil, kadın cinayetlerini durdurana kadar yatışmayacak bir öfkemiz var. Ama aynı zamanda akıl yürütenleriz ve soruyoruz: “neden boşanmaya çalışan kadınlar ve genç insanlar şiddetin bu kadar hedefinde”? Çünkü boşanma hakkını kullanmak kadınların karar alma özgürlüğünün sembolü, genç insanlar bu özgürlüğü kazanmanın; geleceğin sembolü olarak görülüyor. Özellikle de üniversiteli kadınlar, eğitim alan kadınlar bastırılırsa, kendi imtiyazlarını koruyacaklarını sanıyorlar. Kadınların çalışma hakkına ya da kendi bedeni hakkında karar verme; üreme haklarına, doğum kontrol yöntemlerine, kürtaj hakkına, kadınlara özgür bir gelecek kazandıracak bütün modern haklara saldırılan dönemde bu şiddetin artması tesadüf değil. Ayrıca şiddet karşısında konumumuzu belirleyen ekonomik gücümüze baktığımızda, kadın işsizliğinde yüksek oranları görüyoruz. Genç kuşaklar ise tam bir kesişme alanında; genel işsizliğin en yüksek oranını gençler, onların içinde de genç kadınlar oluşuyor. Krizde kentsel genç kadın işsizliği yüzde 36’lara ulaştı, kadın işsizliği kategorisinde en yüksek işsizlik seviyesini gördü. Şubat 2020’de de kentsel genç kadın işsizliği yine en yüksek işsizlik türü oldu. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin (NEET) sayısındaki artış devam ediyor. (http://disk.org.tr/2020/05/mayis-2020-issizlik-ve-istihdam-raporu/)
Şiddetin genç kuşakta giderek artmasının arkasında bu nesnellik de var. Ama aynı genç kadınlar, hem bu gidişatı değiştirecek geleceğini kazanacak, hem de evet korksunlar; özgürlüğünü kazanıp, tüm kadınlara armağan edecekler.

Gülsüm Kav

Gülsüm Kav (1971), Türk feminist aktivist, yazar ve doktor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu kurucularından olup, halihazırda Platform’un genel temsilcisidir.
1996’da Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ana bilim dalıdan uzmanlığını almıştır.

Tıp etiği uzmanı olarak başladığı kariyerine, İstanbul Bölge Müdürlüğü Hasta Hakları Uzmanlığı ile devam etmiştir. 2012 yılından sonra Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzman hekim olarak çalışmaya devam etmiştir.

Ankara ve İstanbul Tabip Odalarında İnsan Hakları Komisyonunda, İstanbul Tabip Odası yayın organı Hekim Forumunda, Kadın Hekimlik Komisyonunda, Etik Kurul’da ve TTB Kadın Hekimlik Kolu İstanbul temsilciliğinde görev almıştır.
2020’de BBC’nin ilham veren en etkili 100 Kadın listesine girdi.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top