SORUN BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL TERCÜMANIN STATÜSÜ

SORUN BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL TERCÜMANIN STATÜSÜ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın uyguladığı dış politikayı eleştirirken, ikili görüşmede özel tercüman olarak görev yapan Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab’dan, “Hanım kızımız” diye...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın uyguladığı dış politikayı eleştirirken, ikili görüşmede özel tercüman olarak görev yapan Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab’dan, “Hanım kızımız” diye bahsetmiş, iktidar sözcüleri “Abushanab’ı başörtüsü nedeniyle aşağılıyor” tepkisini göstermişti.

Halk TV yazarı Fikret Bila'ya konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu o tepkilere yanıt verirken ikili görüşmelerdeki aşırı mahremiyete dikkat çekti, “Ülkeyi yönetenler bir yabancı devlet başkanıyla görüşüyorsa, o görüşmede tercüman olarak da tutanak düzenleyici olarak da dış işleri personeli olur. Dışişleri’nden diplomat olur, tercüman olur. Özel tercüman olmaz. Eğer ikili görüşmeye Dışişleri mensubu değil de özel tercümanla katılıyorsanız, devletten gizlediğiniz bir şeyler var demektir” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’na göre Erdoğan özellikle 2018’den sonra dış politikayı tamamen şahsileştirdi. Bunun nedeni ise kişisel kaygı:
“Her devletin elinde bir Erdoğan dosyası var. Bunun örneğini Trump verdi. ‘Senin malvarlığını araştırırım’ dedi. Erdoğan yanıt veremedi. Kendisi ve ailesinin malvarlığıyla ilgili korkuyor, çekiniyor. Bu nedenle belki dış politikada, ödünler veriyor. Özel tercümanı bu nedenle kullanıyor. Ülkeyi yöneten birinin ikili görüşmelerde özel tercüman kullanması şahsi çıkarı için ülke adına ödün vermeye uygun bir zemin oluşturuyor. Ne ödünler verdiğini bilmiyoruz”

Kılıçdaroğlu, Erdoğan-Biden görüşmesine tercüman olarak giren Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab'tan “hanım kızımız” diye söz etmesine yönelik eleştirilere karşılık, “Benim asıl eleştirdiğim nokta görüşmeye özel tercümanın girmesi. Ayrıca bildiğim kadarıyla ABD vatandaşı. Ben buna itiraz ettim. Bana yanıt olarak ‘anadili gibi İngilizce biliyor’ diyorlar. Burada sorun İngilizce değil. Neden bir Dışişleri mensubu girmiyor da ABD vatandaşı biri giriyor” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu hanım kızımız ifadesinin Anadolu’da yaygın olduğunu söyledi, “Onlar halktan Anadolu’dan koptukları için bu kavramları da unuttular” diye konuştu.

ABUSHANAB'IN GÖREVİ NE?
Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab, Erdoğan’ın vazgeçilmez tercümanı. Devlet memuru olup olmadığı bilinmiyor, bu konudaki tek işaret AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamasında vardı. Çelik, Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken, “Görevi başındaki genç bir devlet görevlisini tehdit ediyor olması da utanç vericidir” ifadesini kullanmış, Abushanab’ın hangi statüde nerede görev yaptığına ilişkin detaya girmemişti. Fatma Abushanab Dışişleri Bakanlığı personeli değil. Kılıçdaroğlu’na göre Türk vatandaşı da değil.

TÜRKİYE "KAYBET KAYBET" POLİTİKASI UYGULUYOR
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan sosyal medya hesabında “İtibarlı Dış Politika” başlığı ile bir video yayınladı, dış politikada liderlerin siyasi iletişim kuracağını ama diplomasiyi diplomatların yapması gerektiğini söyledi.

Dış politika’nın şahsileştirilmesini eleştiren Babacan’a göre Türkiye’in AB rotasından çıkmamalı, dünya ile barışık olmalı, diplomasi diplomatlara bırakılmalı. S-400 krizi ve F-35 sürecini hatırlatan Babacan’a göre Türkiye “kaybet, kaybet” politikası uyguluyor, askeri gücünün sınanmasına izin vererek gücünün sınırını çiziyor. Bu başlık altında Babacan, Suriye’de şehit edilen 36 asker hadisesini ve Erdoğan’ın bu olay üzerine Moskova’da kapıda bekletilmesini hatırlattı. İsveç ve Finlandiya ile yaşanan gerilimi gündeme taşıyan Babacan, “PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmeyen, hatta başkentinde PKK’nın bürosu olan bir ülke var. Rusya’ya niye meydan okumuyorsunuz?” diye sordu. Mısır’dan İsrail’e Türkiye’nin uyguladığı politikanın çifte standart içerdiğini de vurgulayan Babacan, “İçerideki sorunların üzerine örtmek ve hayali bir dış düşman üretmek uğruna Türkiye’nin dış ilişkilerine Cumhurbaşkanı büyük zarar verdi” ifadelerini kullandı.