Sorun da ortada çözüm de…

Son Güncellenme Tarihi: Temmuz 12, 2021 / 07:54

Bir süredir ekonomi ile alakalı yorumlarımda ses tonumu değiştirdim. Çünkü doğru sözden güzeli, doğru sözü; doğru yerde, doğru şekilde anlatmak. Bundan da önemlisi şu:
“Doğru işi yaptırmak.”
Maalesef, herhangi bir siyasi parti ya da gruba angaje olmadığımız ve iyi olana iyi, kötü olana kötü dediğimiz için aklı başında olanlar haricinde bizleri seven pek yok. Önemli değil, işimizi popüler olmak için yapmıyoruz. Gerçekleri görüp anlatanlar hiçbir zaman popüler olmaz, böyle bir kaygıları da olmaz. Şimdi bu kaygılardan azade enflasyonu analiz edeceğim.
Enflasyon maalesef yüksek ve yükselmeye devam ediyor. Sorumlu makamlarda olanların bu durumu gördüklerini ve endişelendiklerini tahmin ediyorum, umuyorum. Ancak bir şeyler yapmak lazım. İlk müdahaleyi şöyle yapabiliriz: Emtia fiyatlarının yükseliş trendinin şu an yüzde 42 seviyesinde olan ÜFE’yi daha da yükseltebileceğini ihtimaliyle gümrük vergilerinin düşürülmesi. Çünkü güçlü dolar/TL ile beraber fatura daha da artabilir.
İkinci hamle ise şu olabilir:
Kamunun kolayca topladığı için vazgeçemediği zaruri mal ve hizmetler üzerindeki vergileri hızla düşürmek ki tüketici enflasyonu ÜFE’yi yakalamasın. Sonra da kamuda tasarruf tedbirlerini istisnasız hale getirip yaygınlaştırmak lazım. Böylece herkese de örnek olur…
Peki, bunun
önünde engel ne?
Bunları uygulamanın önündeki en önemli engel, gümrük vergilerinin yüksek olmasından nemalanan, menfaat sağlayan, korunan kesimler. Mesela makine parçası üretenler, hammadde, ara malı ve yatırım malı ithalatında daha düşük gümrük vergisi isterken tekstil hammaddeleri sektörü itiraz ediyor. Çünkü bir sektör için gevşeme olursa bütün sektörlere yayılır diye korkuyorlar. Ancak lobileri güçlü olduğu için kimseye nefes aldırmıyorlar.
Gümrükteki aşırı vergilendirmenin ekonomik etki analizi de hiç yapılmadı bugüne kadar, ancak enflasyonist etkisi bariz şekilde görülüyor. Mutlaka seçici bir vergi uygulaması gerekiyor. Benden söylemesi.
İkinci engel ise şu:
Kamu harcamalarına gelir yaratma telaşı. Geçmişte bazı birimlerin bakanlıklardan daha büyük bütçelere sahip olduğunu ve verimsizlik üretildiğini söylediğimde, son derece kaba ve bir o kadar da ahlaktan uzak, inancıma ve inandıklarıma kadar uzanan sözlerle karşılaştım.
Doğru olanı söylemenin cesaretle alakası olmadığını ve kişinin vicdanına bağlı olduğunu düşündüğüm için bu seviyesizliklere cevap vermedim. Söylediklerim çıktığında ise “ben demiştim” demedim, yine bu yazıda olduğu gibi çare ürettim, öneriler sıraladım.
Bir hatalı hamle için uyarayım:
Tüketicilerin alım imkanlarını daraltmak ancak talep enflasyonu varsa uygulanması daha doğrudur. Ancak hastanın ateşini düşürmek için gırtlağını sıkmak, doğru bir tedavi yöntemi değil. Maliyet enflasyonuna odaklanmak ve kendi pozisyonunu korumak için enflasyonu körükleyen çıkar gruplarını siyasi güçle masaya oturtup ikna etmek gerekiyor. İkna olmazlarsa da doğru olan ne varsa onun yapılması gerekiyor.
Söylediğim gibi doğru sözden daha güzeli doğru işi yapmak, yaptırmaktır.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top