İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör tehdidi nedeniyle konsoloslukların kapatılmasını “Türkiye’ye karşı psikolojik harp” olarak nitelendirmesinden sonra dün de ABD Büyükelçisi Jeffry L. Flake’i doğrudan hedef aldı. Soylu, Büyükelçiye, “Pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek” diye seslendi.
Soylu, Antalya’da Kundu Turizm Bölgesi’ndeki bir otelde düzenlenen İl Göç İdaresi Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
TÜRKİYE’NİN TALİHSİZLİĞİ
“Türkiye’ye gelen her Amerikan Büyükelçisi, ‘Ben Türkiye’de nasıl darbe yaparım, yaptırırım’ telaşı içerisindedir. Bu, Türkiye’nin temel bir talihsizliğidir. Diğer büyükelçilerini toplar, fıs fıs fıs, onlara akıl vermeye çalışır. Amerikan Büyükelçisi’ne buradan söylüyorum, hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum, pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek, çok net söylüyorum, pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye’yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli, sırıtan yüzlerinizi Türkiye’nin üzerinden çekiniz.”
UTANMAZLIĞIN BOYUTU
Türkiye’de tespit edilen yabancı teröristleri ülkelerine gönderiyoruz. Adamı yakalıyoruz, ‘bu senin adamın’ diyoruz, utanmazlığın bir boyutu da şu, bunu bütün Türkiye bilsin. Adamı kendi ülkesine almamak için vatandaşlıktan çıkartıyorlar. ‘Bu benim vatandaşım değil’ diyorlar. Bir yüzlü değil, iki yüzlü değil, her türlü numarayı ortaya koyuyorlar.”
SOYLU, KİM ADINA KONUŞUYOR?
KRT TV ve Bidebunuizle YouTube ortak yayınında konuşan EDAM Direktörü Sinan Ülgen, Soylu’nun açıklamasını olağandışı olarak değerlendirirken Çavuşoğlu’nun tutumunun haklı ve dengeli olduğunu belirtti, gerçek bir istihbarat olmadan konsolosluk kapatma kararının olağan olmadığını vurguladı. Ülgen şöyle konuştu:
YETKİ DIŞİŞLERİ’NİN
“Eğer gerçekten Amerikan Büyükelçisi, bazı oyunlar içerisindeyse yapılacak bellidir. Yapılması gereken, büyükelçiyi Dışişleri Bakanlığına çağırıp ikaz etmek ve tutumunda değişiklik yoksa ‘istenmeyen kişi’ (Persona non grata) ilan etmektir. Bunu da yapacak olan Dışişleri Bakanlığı’dır. Bu, hükümetin görüşüyse bile İçişleri Bakanının sözcü olması yine garip. Ya da hükümette böyle bir görüş yok ve İçişleri Bakanı kendi yorumu üzerinden Türkiye’nin uluslararası ilişkileri bakımından etki yaratacak bir söylem içerisinde. Daha önce İçişleri Bakanı tarafından bu tip açıklamalar yapıldığında bundan sonra yapılmaması ve hükümet içerisinde yek lisanın devam edebilmesi bakımından bir adım atılmadığı görülüyor. O zaman bundan sonra da içeride bir kamuoyu yaratmak adına İçişleri Bakanının bu tip çıkışları devam edecek gibi duruyor.