Stano

Erkek çocukları için babalarının yeri ayrıdır. Onlar için babaları ilk kahramanlarıdır. Babaları gibi konuşmaya, babaları gibi yürümeye çalışırlar, babalarını taklit ederler. Bazı özellikleri genetik olarak onlara geçmiştir, bazılarını ise babalarından ögrenirler. 

 Jay Stansfield'ın babasından öğrenmek için pek fazla zamanı olmamıştı. Jay daha yedi yaşındayken babası Adam’ı kaybetmişti. Adam Stansfield ancak 23 yaşında profesyonel olabilmiş ve kariyerinin tamamını İngiliz alt liglerinde geçirmiş bir santrfordu. Oynadığı üç takımın da bir üst lige çıkmasında hep önemli pay sahibi olmuştu. Alt liglerin iyi oyuncularındandı Adam. 2006 yılında son oynadığı takım olan Exeter City'ye geldi ve burada oynadığı 142 maçta attığı 37 golün yanısıra oynadığı futbol ve çalışkanlığıyla taraftarın sevgilisi oldu. Onu Exeter City için efsane haline getirense kişiliği ve yardımseverliğiydi. 2010 yılının mart ayında mide ağrılarından şikâyet edip hastaneye gittiğinde hiç beklemediği bir haberle sarsıldı, kolorektal kanseri teşhisi konmuştu. Acilen ameliyata alındı ve onu kemoterapi takip etti. Exeter City taraftarının kısaca Stano diye çağırdığı Adam mücadeleyi bırakmadı.

1 Temmuz 2010 tarihinde Exeter City sezonu açmak için sahaya çıktığında Adam da oradaydı. Zaten çok da yapılı olmayan Adam daha da zayıf görünüyordu, idmanlarda da eski temposundan eser yoktu. Kısa bir süre sonra bu sefer sırt ağrılarından şikâyet ettiğinde illetin karaciğerine de atladığını ögrendi. Adam, 10 Ağustos 2010 tarihinde 31 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ailesine cenazesinde çiçek mi yoksa bağış mı tercih ettikleri sorulduğunda ağabeyi Wayne, yardımseverliğiyle tanınan Adam adına bir vakıf kurulmasının ve buraya bağış yapılmasının Adam’ın anısını yaşatmanın en güzel yolu olduğunu düşündü. O vakıf o günden bugüne 300 bin pound toplayarak bir gün futbolcu olmayı hayal eden çocuk ve gençlere yardım ediyor.

 Adam'ın Exeter City kulübü ve şehrinde bıraktığı izleri görmemek olası değil. Exeter City Kulübü onun dokuz numaralı formasını dokuz yıl boyunca emekliye ayırdı. Yağmurlu bir günde cenazesine binlerce taraftar katıldı. Öyle ki tören için belirlenen yerin yetersiz kalacağı anlaşıldı ve cenaze töreni Exeter Katedrali'nde gerçekleşti. Taraftarlar yıllarca her maçta onu şu tezahüratla anmaya devam ettiler: "Stanomuz için bir şarkı söyle, gitmene hiç izin vermeyeceğiz, sen her zaman City'de benimle birlikte olacaksın."

 Adam'ın üç oğlunun en büyüğü olan Jay, babasını yitirdiğinde yedi yaşındaydı. Bugün kendisiyle konuşulduğunda da babasından bir şeyler öğrenmek için çok da zamanı olmadığını söylüyor ama babasının izinden gidiyor. Fiziksel özellikleriyle de babasını andıran Jay, aynı onun gibi futbolcu olur ve hatta babası gibi santrfor pozisyonunda oynar. Her ikisini de seyredenler oyun kişiliklerinin de birebir aynı olduğunu söylüyorlar. Jay de babası gibi çalışkan, topu kaybettiğinde topun ve rakibinin peşini bırakmayan, inatçı bir oyuncudur. Ancak Jay babasından çok daha iyidir. Zaten doğrusu da bu değil midir? Ölen babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim dememiş mi Nazım Hikmet? Henüz 18 yaşındayken Fulham forması giymeye başlayan Jay, aynı zamanda İngiltere’nin 18 ve 20 yaş altı takımlarında da yer alır. Ancak onun da önüne sakatlık engeli çıkar ve altı ay sahalardan uzak kalır. Fulham onun oynayabileceği bir takıma kiralanmasının kendisi için daha iyi olacağını düşünür. Ve bilin bakalım Jay nereye döner?

 2 Eylül 2022'de Fulham, Jay Stansfield'i Exeter City'ye kiralar. Jay babasının adına marşlar yazılan kulüpte oynayacaktır artık ve tahmin edebileceğiniz gibi onun dokuz numaralı formasını alır. Exeter şehrinin evladıdır Jay ve onu hemen bağırlarına basarlar. 20 yaşındaki delikanlı "keşke babam da görebilseydi ve benimle gurur duysaydı" der. Artık onun omuzlarında sadece takımını başarıya taşımak için gol atmanın yükü yoktur, Jay hem babasının yerini doldurmak hem de Exeter şehrine layık bir evlat olmakla da yükümlüdür. Sadece bir futbolcuya değil bir hayat öyküsüne tanıklık etmek isteyenler bu yıl Exeter City ve Jay Stansfield'i takip edeceklerdir. Ben öyle yapacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ekim Er Arşivi