Suavi: Herkesi "bir oydan ne olur" küçümsemesinden vazgeçmeye davet ediyorum

Suavi: Herkesi "bir oydan ne olur" küçümsemesinden vazgeçmeye davet ediyorum
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Hatay’da Dostluk Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Derneğin kurucularından olan sanatçı Suavi, 13. Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için yurttaşlara sandığa...

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Hatay’da Dostluk Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Derneğin kurucularından olan sanatçı Suavi, 13. Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için yurttaşlara sandığa gitme çağrısı yaptı. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Suavi, "Tereddütte kalarak oy kullanmamış olanların yüzdesi neredeyse bu seçimin sonucunu belirleyecek gibi duruyor. Ben dilerim ki burada aklı selim ağır basar ve insanlar özgürlüklerden, adaletten, bu sıkkınlıktan ötekileştirilmiş, ayrıştırılmış bu toplumdan daha sakin bir toplum olmayı barış içinde yaşamayı tercih ederler. Temennim odur ki barış kazansın" ifadelerini kullandı.

Suavi, şöyle konuştu:

"Doğal afette insanın ideolojisi söz konusu değildir"

“Ben tepkimi Twitter’da belirmiştim zaten. ‘Eğer birtakım insanlar buradan sadece CHP’ye oy çıksın diye buralara destek verdilerse, umdukları bir oy matematiği çıkmadı diye depremzedelere küfür etme hakkın kendilerinde buluyorlarsa minimum düzeyde ahlaksızlık yapıyorlar’ diye yazdım. Ölçü bu değildir. Depremdeki ya da doğal afetlerdeki ölçü insandır ve insanın o anlamda ideolojisi söz konusu değildir, anadili söz konusu değildir, kim olduğu söz konusu değildir. İnsandır çünkü. Kemal bey de aynı şeyleri söyledi.

"Sandıktan çıkan konulara manipülasyon hariç, kurmacalar hariç, hile hurda hariç son derece saygıyla yaklaşmamız gerekiyor"

Gelelim matematiğe; Kemal Bey bizim organizasyonumuzla değil partinin organizasyonuyla bir örnek kent olarak bu dostlar yerleşkesini izlemek istedi. İndikten sonra uğrayarak depremzedelerle tanışmak istediklerini bize ilettiler. Biz de bu yerleşkeyi kuran insanlar olarak, Dostluk Dayanışma Derneği olarak kendilerini karşıladık. Birinci turdaki matematik insanları allak bullak edecek bir matematik değil aslında çok öngörülebilen bir şey. Bu kent yıkıldı. Yıkılan kentte binlerce insan bir biçimde çare aramak için başka kentlere gittiler. Kimileri kentine geri döndü ama kimileri asla geri dönemedi. Bun karşın burada görev yapan memurlar vs. binlerce insan bu nedenle istihdam edildikleri için oy kullanma haklarını burada kullandılar. Hal böyle olunca gelen insanlarla giden insanların sayısına oransal olarak baktığımızda bana göre sonucun böyle çıkması hiç anormal değil. Tekrar söylüyorum sandık bir demokrasi kültürü ise ve biz buna inanıyorsak sandıktan çıkan konulara manipülasyon hariç, kurmacalar hariç, hile hurda hariç son derece saygıyla yaklaşmamız gerekiyor.

"hiç kimsenin ‘bir oy nasıl olsa, benden ne olur’ diye kendisini küçümsememesi gerek"

Ben ikinci turda da halkın bu bilinçle sandığa gideceğini, hiç kimsenin ‘bir oy nasıl olsa, benden ne olur’ diye kendisini küçümsememesi gerektiğini, bu işin artık partiler meselesi olmaktan çıkıp bir ülke meselesi olduğunun farkına vararak bu hassasiyetle tümüyle ülkenin yarınlarını belirleyecek bu demokratik hakkını kullansınlar istiyorum. Ben kendi adıma bu sorumluluğumu taşıyacağım. Buradan da tüm insanları yüreklerinden ne geçiyorsa olsun ama bu ülkenin yarınlarını bir kez daha aklı salim olarak çok soğukkanlılıkla oylarını versinler. Ben politik tercihler üzerinden yarınımı karartmak istemiyorum ben insani tercihler üzerinden yarını inşa etmek istiyorum.

"Ya Sayın Erdoğan ile birlikte olacaksınız AKP üzerinden ya Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte olacaksınız demokrasi kulvarı üzerinden"

Tabii ki özgürlüklerden, demokrasiden, laiklikten, kadın haklarından, evrensel çocuk haklarından yanayım. Kuşkusuz böyle baktığımda hak, adalet, demokrasi dediğim kendimi güvende hissettiğim, ekonomide mağdur olmadığım, pasaportumda yurtdışında ikinci sınıf insan muamelesi görmediğim saygın bir ülkeye doğru kendimin ait olduğu bu ülkenin yol almasını isterim. Bu beklentilerimi karşılayacak olan yapı da karşımdadır benim. Artık ülke neredeyse ikiye ayrılmış durumda ya Sayın Erdoğan ile birlikte olacaksınız AKP üzerinden ya Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte olacaksınız demokrasi kulvarı üzerinden. Ben kendimi ikinci tercih üzerinden konumlandırdım.

"En büyük banknotumuzla neredeyse 1 kilo kıyma alamadığımız gerçekliği iyi değerlendirdiğin zaman nereye oy vereceğini tayin edersin"

Ben özgürce tercihimi demokrasiden, özgürlüklerden ve insan haklarından yana kullanacağım fakat herkesin oy kullanmasının çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu oyu kullanırken de herkesin bir kez daha oturup ananı, bacını, yarınını, konunu komşunu, başımıza geleni, en büyük banknotumuzla neredeyse 1 kilo kıyma alamadığımız gerçekliği iyi değerlendirdiğin zaman nereye oy vereceğini tayin edersin. Benim onlara politik anlamında bir yeri işaret etmem söz konusu değil. Herkesin beyni var, yeterince aklı olduğunu düşünüyorum. Bir akıl hocalığından çok bir dost olarak, bu ülkenin bir insanı olarak onları oy kullanmaya, ‘bir oydan ne olur’ küçümsemesinden vazgeçmeye davet ediyorum. Bu sorumlulukla gelirsek yüzde 95-97’lere ki bu ülke Kenan Evren anayasasını yüzde 97’lere varan bir oy katılımıyla gösterdi. Demek ki istersek biz bu katılımı da maksimize ederek yüzde 90’ların üzerine çıkarabiliriz. Tereddütte kalarak oy kullanmamış olanların yüzdesi neredeyse bu seçimin sonucunu belirleyecek gibi duruyor. Ben dilerim ki burada aklı selim ağır basar ve insanlar özgürlüklerden, adaletten, bu sıkkınlıktan ötekileştirilmiş, ayrıştırılmış bu toplumdan daha sakin bir toplum olmayı barış içinde yaşamayı tercih ederler. Temennim odur ki barış kazansın.”