ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİNDE CİDDİ BİR ARTIŞ VAR İNTİHAR SÜSÜ VERİLİYOR

Son Güncellenme Tarihi: Mart 5, 2021 / 11:36

Gülsüm Kav: Şüpheli kadın ölümlerinin üzerine gidiyoruz. Birçok şüpheli ölüm sayabilirim. Şule Çet, Aysun Yıldırım gibi. Yetersiz kovuşturma, soruşturma var. 15 Temmuz OHAL döneminde başlayan süreçte şüpheli kadın ölümlerinin arttığını görüyoruz. Kadın cinayetlerine toplumun tepkisi çok arttı, cezalar ağırlaştı, o nedenle failler cinayetleri gizlemeye çalışıyor, bazı cinayetlere intihar süsü vermeye çalışıyorlar bir zamanlar Batman’da olduğu gibi. Üzerine gidersek, şüpheli ölümleri bitirebiliriz.
◼ Çiğdem Anad: Kadın cinayetlerinde en çok hangi faktörlere dikkat çekiyorsunuz?
KADINLAR EN ÇOK BOŞANMA EVRESİNDE, ATEŞLİ SİLAHLARLA ÖLDÜRÜLÜYOR.
Gülsüm Kav: Kadınlar en çok boşanma evresinde öldürülüyor ve en çok ateşli silahlarla öldürülüyor. Ateşli silahlara kolay ulaşılmayı ortadan kaldıralım. Boşanma evresinde her kadına korunma ihtiyacı var mı diye soralım. Bu iki faktöre odaklanırsak cinayetleri yarı yarıya engelleyebiliriz.
◼ Çiğdem Anad: Kadınların şiddete maruz kalmasının en önemli nedeni ne?
Gülsüm Kav: Kadınların ekonomik güçsüzlüğü. Avrupa ülkelerinde kadın işsizliğinde birinciyiz, o nedenle kadın cinayetlerinde de birinciyiz. Şiddete maruz kalan kadınlar, ekonomik güçsüzlükleri nedeniyle gördükleri şiddete karşı çıkmak da zorlanıyorlar. Üç kadından biri şiddet türlerinden birine maruz kalıyor ama şiddet gören kadınların sadece yüzde 10’u adli makamlarda hakkını arıyor ve çoğu da koruma tedbiri çıkaramıyor. Kanunlar etkili uygulanmadığı için kadınların çoğu cesaretsiz kalabiliyor.
◼ Çiğdem Anad: Bir yandan kadınların sesi daha yüksek çıkıyor ve duyuluyor. Kadın hakları mücadelesinin en yüksek olduğu bölgeler neresi ya da hangi çevrede yaşayan kadınlar daha direngen şiddete karşı?
KADINLARIN HAK ARAYIŞLARI EN ÇOK METROPOLLERDE OLUYOR.
Gülsüm Kav: Daha çok metropollerde yaşayan kadınlar. Dünyanın değiştiğini, toplumun kaçınılmaz olarak değiştiğini gören kadınlar. Erkeklerin öldürme bahanesi o kadar çok ki, kadınların tekliflerini kabul etmemesi, ayrılmak istemesi, makyaj yapması ya da yapmaması, yemek yapmak için pazar parası istemesi bile öldürme bahanesi olabiliyor. Ancak kadınlarda müthiş bir uyanış var. Her dünya görüşünden kadın, muhafazakar kadınlar da şiddete boyun eğmek istemiyor. Hangi iktidar altında yaşarsak yaşayalım, dünya ve toplum değişiyor, kadınlar da bu değişime uyum gösteriyor. Erkekler de iktidarlarını, avantajlarını kaybetmekten korkuyorlar.
◼ Çiğdem Anad: Kadın cinayetleri nasıl durdurulacak? Kısa vadede, hemen ne yapılabilir?
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN, KADIN CİNAYETLERİ BÜYÜK ORANDA KESİLİR
Gülsüm Kav: İstanbul sözleşmesinin ve 6284 sayılı kanunun bütün aşamalarda gerçekten uygulanması bu cinayetleri çok büyük oranda durdurur. Kadın özgürlüğünden yana, eşitlik politikalarını uygulayan bir iktidarda bu cinayetler olamaz.
◼ Çiğdem Anad: İstanbul sözleşmesine karşı çıkan gruplar LGBTİ artıları bahane olarak gösteriyorlar.
Gülsüm Kav: Bu sözleşmedeki toplumsal cinsiyet eşitliği herkesi kapsar. Sözleşmeye karşı çıkanlar kadınların uyanışından korkanlar. Farklı cinsel yönelişleri olan kişilere tepki göstermek ise insan haklarına aykırı. Kimse zorla başörtüsü takamayacağı gibi kimse zorla kendi arzu etmediği cinsiyet kimliğiyle birlikte olamaz. İnsanların cinsel yönelimleri, arzuları başkalarının karışabileceği bir şey değildir.
◼ Çiğdem Anad: Bu yıl 8 Mart için ne söyleyeceksiniz?
POLİSLERİ KADINLARIN YANINDA OLMAYA DAVET EDİYORUZ.
Gülsüm Kav: Polisler kadınların yanında durmalı. Eylem alanlarında da, sokaklarda da, evlerde de polisler bizi korumak için bizim yanımızda durmalılar.

Çiğdem Anad

Hülya Çiğdem Anad İbrahimhakkıoğlu 2 Ekim 1962’de Ankara’da doğdu. Londra’da Southwark College’de okudu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun oldu.

ZİRAATI DEĞİL GAZETECİLİĞİ SEÇTİ
Tercihini ziraattan yana değil de medya alanında kullandı. Televizyonculuk kariyerine 1987 yılında TRT’de haber dairesi muhabiri olarak başladı.1990’a kadar “Haber” adlı yarışma programının yapımcılığını, “Profil” adlı biyografik programın ve “Gün Başlıyor” adlı haber programın yapım yardımcılığını, “Ekonomi” adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi.

TRT’den Star TV’ye muhabir olarak transfer oldu. Atv’de 1991 – 1993 yılları arasında “32. Gün” programının muhabiri oldu. Yine Atv’de 1993-1997 yılları arasında “Son Durak” programının yapımcısı ve sunucusu oldu.

NTV’DEN CNN TÜRK’E GEÇTİ
Star TV’den NTV’ye transfer olduktan sonra “Evet-Hayır” adlı programı sundu. Kariyerine CNN Türk’ü ekledi ve burada 9 yıl çalıştı. CNN Türk’te 1998-2006 yılları arasında haber koordinatörlüğü ve sunuculuk yaptı. “Ajans” ana haber bültenini uzun süre sundu.

2007 yılında istifa ederek tekrar NTV’ye döndü. Burada da “Haydi Gel Bizimle Ol” adlı sohbet programını, 2009 yılında da “10 Kadın” programını sundu. Son olarak çalıştığı NTV’den yine ayrılmak zorunda kaldı.

CHP’DEN ADAY ADAYI OLDU
Gazeteci Anad, 7 Haziran seçimlerinde Şişli, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinin de içinde bulunduğu İstanbul 2. bölgeden CHP milletvekilliği aday adayı oldu.

KİTAPLARI
-Aklım Nereye Gidiyor Ellerim Nereye

-Hayat Geçiyor Sen Neredesin

BELGESELLERİ
-Arjantin (Kayıplar Ülkesi),

-Venezüella (Amerika’ya Başkaldıran Ülke) Yok Bilgileri Paylaşan Kardeşlik Var

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top