Taahhüde uymayana tazminat davası açılabilir

Taahhüde uymayana tazminat davası açılabilir
Türkiye’de 11 ili etkileyen ve büyük yıkım oluşturan depremler sonrası binaların sağlamlığını ortaya çıkaran yapı denetim raporları gündeme geldi.Bina sahipleri ile kiracılar arasında tartışma yaratan rapor ile ilgili...

Türkiye’de 11 ili etkileyen ve büyük yıkım oluşturan depremler sonrası binaların sağlamlığını ortaya çıkaran yapı denetim raporları gündeme geldi.

Bina sahipleri ile kiracılar arasında tartışma yaratan rapor ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Beykent Üniversitesi İdari Hukuk Bölümü öğretim üyesi Dr. Mustafa Yılmaz, vatandaşların bu süreçte ne yapmaları gerektiğine dair açıklamalarda bulundu. Yılmaz, bina sahiplerinin raporun olumsuz çıkması durumunda müteahhide tazminat davası açabileceğini, ev sahipleri izin vermediği için rapora ulaşamayan kiracıların da mahkeme kanalıyla raporu talep edebileceğini söyledi.

Yapı denetim raporu sonucunun “depreme uygun değil” çıkması halinde müteahhitlerin tazminat sorumluluğunun olduğunu belirten Dr. Yılmaz, şöyle konuştu:
“Müteahhit adı üzerinde taahhüt eden; ‘Ben sana sağlam, dayanıklı, güzel, reklamını yaptığım daireyi depreme dayanıklı ve imar kurallarına uygun bir şekilde teslim edeceğim’ diyendir. Taahhüdünü yerine getirmeyen, hukukta ‘ayıplı mal’ dediğimiz deprem yönetmeliğine ve imara uygun olmayan bina satışı yapan müteahhide karşı tazminat davaları açılır. Bu davalarda müteahhit kusurlu da olsa kusursuz da olsa sorumludur.

Yargıtay kararlarında yeteri kadar nitelikli malzeme kullanılmadığı takdirde, ‘bilinçli taksir’ uygulanacağı yer alıyor. Bilinçli taksir durumlarında ceza daha da ağırlaştırılıyor. Tazminat davalarında ise kusuru varsa kişi daha fazla tazminat ödemekle yükümlendirilir.

Mahkeme doğrultusunda teknik bilirkişilerin yaptığı çalışmalarda depreme dayanıksız bir durum ortaya çıkarsa müteahhitler başta olmak üzere yapı malikleri bundan mali açıdan sorumlu olurlar.”

“İMAR AFLARI CİNAYETTİR”
İmar affı çıkartmanın bir cinayet olduğunu söyleyen Dr. Yılmaz, şunları söyledi:
“Hukuksuzluğu, kanunsuzluğu, kendi yaşamına da son verecek şekilde yapanlara prim veriyoruz. Dayanıksız bina yapılmış ama imar affından yararlanabiliyor. Ülkemizde imarda çok fazla rant olduğu için insanlar buradan çok çabuk köşeyi dönmek, illegal yapılan işlere kılıflar ayarlamaya çalışıyor. Bunu vatandaş olarak söylüyorum; yapılmaması gerek. Siyasiler de öteden beri imar affı çıkararak tüm bunları legal hale getirtiyor. Legal hale geliyor ama dayanıklı değil. Aslında orada bir mezar var. O bakımdan imar aflarının çıkarılmaması gerekiyor. İmar affı tam bir cinayet olduğu için müsaade etmemek lazım. Anayasaya bile, ‘imar affı çıkarılamaz’ diye bir hüküm konulması gerektiğini düşünüyorum.”