Taliban’ın bayramı

Taliban’ın bayramı
Taliban’ın Afganistan’da yeniden kontrolü ele almasının birinci yılı. Taliban yönetimi, bu nedenle 15 Ağustos’u resmi tatil ilan etti.Afganistan’ın başkenti Kabil’in en büyük meydanına, beyaz ve siyah Taliban bayrakları...

Taliban’ın Afganistan’da yeniden kontrolü ele almasının birinci yılı. Taliban yönetimi, bu nedenle 15 Ağustos’u resmi tatil ilan etti.

Afganistan’ın başkenti Kabil’in en büyük meydanına, beyaz ve siyah Taliban bayrakları dikildi. Bayrakların bazıları “Allah’ın lütfuyla Amerika’yı yendik” yazan bir duvar resminin karşısında dalgalanıyor.

Duvar resmi, geçen yıl, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesi sonrası yapılmıştı. Daha önce bu duvarlarda Afganistan’daki yaşamı betimleyen daha renkli resimler yer alıyordu.

BBC Türkçe’nin haberine göre, meydanı çevreleyen yolun kenarında büyüklü küçüklü Taliban bayrakları satan tezgahlar var ve Taliban savaşçılarıyla dolu arabaların bayrak satın almak için durduklarını, bayrakları arabalarının arka camlarına örttüklerini görmek mümkün.

Bazı bölgelerde, Taliban üyelerinin resmi tatilin uygulandığından emin olmak için pazarlarda dolaşıp açık olan dükkanları kapattığına dair haberler var.


GANİ: EN SON BEN AYRILDIM
Amerikan ve Alman medyasına ayrı ayrı konuşan Afganistan’ın eski cumhurbaşkanları Eşref Gani ve Hamid Karzai, ABD birliklerinin geçen yılın başlarında ülkeden çekilmesini eleştirdi. 2014’ten Taliban’ın iktidarı ele geçirmesine kadar Afganistan’ın cumhurbaşkanı olan Gani, isyancıların kuşatması altındaki Kabil’den kaçtığı için ağır bir şekilde eleştirilmişti. Ancak CNN’e verdiği röportajda bu kararını savundu ve savunma bakanının şehrin artık savunulamayacağını söylediğini aktardı.

Gani, 1986’dan 1992’ye kadar görevde olan eski cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah’a atıfta bulunarak, “Taliban ve destekçilerine bir Afgan cumhurbaşkanını bir kez daha aşağılama zevkini yaşatmak istemediğim için ayrıldım” dedi.

Necibullah; Taliban 1996’da Kabil’i ele geçirdiğinde yakalanmış, işkence görmüş ve öldürülmüştü. 73 yaşındaki Gani ise ısrarla, “Hiç korkmadım. En son ben ayrıldım” dedi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde sürgünde yaşayan Gani, hükümetinin Batı’dan yeterince destek göremeyişini eleştirdi.

HAMİD KARZAİ: PAKİSTAN, TALİBAN’I DESTEKLEDİ
Gani’den önce Afganistan Cumhurbaşkanı olan Hamid Karzai de Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) yaptığı açıklamada, ABD’nin ülkeden çekilmesini kınadı ve bu kararı “utanç verici” olarak nitelendirdi. 2014’e kadar iki dönem görev yapan Karzai, Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden bu yana Kabil’deydi. Bazı medya kuruluşları Karzai’nin rejimin tutsağı olduğu yönünde iddialar ortaya atmıştı ancak Karzai bunları reddetti.

Karzai, komşu ülke Pakistan’da bazı çevrelerin Taliban’ın yönetimi ele geçirmesini desteklediğini öne sürdü. Karzai, Pakistan’ın eski başbakanı Imran Khan’ın İslamabad’da bazı Müslüman ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla konuştuğunu, Afgan kızlarının okula gitmemesini haklı çıkarmaya çalıştığını söyledi.

KADINLARIN MATEMİ
Taliban, yeniden iktidara gelmesini “Bayram” ilan ederken son bir yılda bütün haklarını kaybeden kadınlar isem yas tutuyor. Haklarına sahip çıkmak için gösteri yapan kadınlar, Taliban’ın silahının karşısında cesurca duruyor, bunun bedelini ödüyor.

Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü Yamini Mishra Taliban’ın bir yıl önce, insan haklarını koruma ve geliştirme sözü veren açıklamalar yapmasına karşın 20 yıllık insan hakları kazanımlarını ortadan kaldırma hızlarının baş döndürücü olduğunu açıkladı. Mishra, “Taliban’ın tam bir cezasızlıkla işleyen, şiddetli baskılar aracılığıyla yönetmeye çalışması sonucunda tüm değişim ihtimalleri hızla buharlaştı” dedi. Mishra sözlerini şöyle sürdürdü:

KADINLAR İÇİN GELECEK BELİRSİZ
“Keyfi gözaltılar, işkence, kaybetmeler ve hukuk dışı infazlar günlük sorunlar olarak geri döndü. Kadınlar ve kız çocuklar haklarından yoksun bırakıldı ve belirsiz bir gelecekle karşı karşıyalar. Eğitimden ve kamusal hayata katılma imkanından mahrum ediliyorlar.”

Uluslararası Af Örgütü’nün araştırması, Taliban güçlerinin barışçıl protestolara yönelik yasağı denetlerken başvurduğu aşırı güç kullanımının ayrıntılarına yer veriyor. Çok sayıda büyük şehirde, güvenlik güçleri, silahsız protestocuları döverek ve üzerlerine ateş açarak barışçıl protestoları dağıttı.