Futbolumuzun karmaşık hali içinde, geldi çattı bir derbi daha. Hem de öyle bir derbi ki…

VAR ses kayıtları havalarda uçuşuyor, takım yöneticileri, yöneticilik değil amigoluk yapıyor, -benzetmede ( teşbihte) hata olmaz - ağzı olan hakem ve yorumcu kesiliyor…

Böyle, karmaşık bir ortamda, derbi maçı oynanacak, Pazar günü…

Akıllardaki bir başka soru da; hakemin kim olacağı…

Merkez Hakem Kurulu, ( MHK) eğer idam fermanını imzalamak istemiyorsa, bu maçı Halil Umut Meler’e emanet etmek zorunda…Zorunda çünkü yeni FIFA hakemi olan iki isim, Erkan Özdamar ve Atilla Karaoğlan, bir hayli dinlenecekler. Ali Palabıyık ve Abdülkadir Bitigen, Perşembe günü (dün) maç yönettiler, önleri kesildi. Geriye kaldı üç FIFA hakemi… Arda Kardeşler, sürpriz yumurta gibi, ne zaman ne çıkacağı belli olmuyor… Yaşar Kemal Uğurlu desen, Arda Kardeşler’in bir başka versiyonu… Tek isim kalıyor geriye… Halil Umut Meler…

Her ne kadar, yapay zekânın hikmetinden sual edemeyecek olsak dahi, MHK yöneticileri koltuklarını çok seviyorlar. Sıcak koltuklarında daha fazla oturabilmeleri için de algoritmaya, veri girişini Halil Umut Meler’e göre yapmak zorundalar.

Derbi için bir ara yabancı hakem - Deniz Aytekin- ismi de geçti. Camianın önde gelen hocalarına, hafta içinde, hem bu iddiayı hem de derbi için favori adaylarını sordum. Bir kişi “yabancı hakem gelsin.” derken, konuştuğum diğer hocalarım, Halil Umut Meler isminde birleştiler.

Hakemlik adına acı olan, derbiyi yönetecek aynı kalitede alternatif bir ismin olmaması… Yok, çünkü yetiştirilmemiş. Bir hakem eskisi olarak beni yetiştiren ve üzerimde emeği olan hocalarım gücenmesinler hiç… Bu alternatifsizlik, sizlerin suçu. Klasman hakemi seçiminde, liyakate dikkat etmediniz. Ceremesini de Türk futboluna çektiriyorsunuz… Eseriniz ile gurur duyun…

Allah, İzmir Selçuklu Halil Umut Meler ve ekibine hakem şansı versin inşallah.

Uğur’lu Futbol’a hoş geldiniz…

BU DA MI GOL DEĞİL!

“Bana göre dünyanın en büyük çekişmesi Fenerbahçe- Galatasaray derbisi. Galatasaray derbisi, gerçekten işimi yapamadığım nadir maçlardan biriydi. Kulübeye dayanıp, yanımda patlayan ses bombalarını dinlemekten başka yapacak bir şey yoktu.”
(Arthur ZİCO / Fenerbahçe Teknik Direktörü)

“Birisi bana, ‘Şampiyon olamayacaksın ama Fenerbahçe’yi sahasında yeneceksin.’ dese, ‘Tamam.’ derim.
(Fardy MONDRAGON / Galatasaray Kalecisi)

HATAYSPOR-ANTALYASPOR (CUMARTESİ 16.00)
16 puanlı iki takımın, altı puanlık maçı, haftanın en çekilmeli olmaya aday maçlarından birisi. Hatayspor 3 haftada 2 puan alırken, Antalya üç haftadır mağlup. İki takımda iyi futbol oynuyor ama bunu sonuca yansıtamıyor. Belki iddialı bir tahmin olacak ama kaybeden teknik direktörün, koltuğu sallanmaya başlayabilir…

BEŞİKTAŞ-KASIMPAŞA (CUMARTESİ 19.00)
Haftayı maç yapmadan geçiren Beşiktaş, Alanya’yı 4-1 yenerek sekiz hafta sonra üç puanla tanışan Kasımpaşa’yı ağırlayacak. Beşiktaş’ın seyircisi önünde ne oynayacağı belli. Bu maçın sonucunu belirleyecek olan, Kasımpaşa’nın ne oynayacağı… Selçuk İnan’ın takımı haftalar sonra kazanarak, üzerinde biriken stresi attı. Beşiktaş, kâğıt üzerinde favori. Ancak Kasımpaşa, Beşiktaş orta sahası üzerinde hâkimiyet kurabilirse maç tadından yenmez.

KARAGÜMRÜK-KONYA (PAZAR 13.30)
Karagümrük beni yanıltmaya devam ediyor. “Takım Pirlo ile uyumu sağladı.” diyorum, sahada tel tel dökülüyorlar. “Pirlo ile olmayacak galiba.”diyorum, iki haftadır kazanıyorlar. İki haftada 6 puan alan Kırmızı –Siyahlı takım 10.sıraya attı kendini. Konya ise, maç yapmadan geçirdiği hafta sonrası, Sivas ile 2-2 berabere kaldı. İki takımında, galibiyeti hedefleyen futbol anlayışını sahaya süreceğini düşünüyorum. Umarım, Pirlo beni yanıltmaz…

ANKARAGÜCÜ-KAYSERİSPOR (PAZAR 16.00)
Ankaragücü, Çarşamba akşamı İstanbul’da Galatasaray’a, adeta kök söktürmesine rağmen, sahadan mağlup ayrıldı. Nerdeyse, tüm ikinci yarı boyunca oyunu forse ettiler. İyi futbolun karşılığın da gol gelmeyince, puan cetvelinde istedikleri yerde değiller. Kayseri, iki haftadır mağlup. Sezon başında almış oldukları puanlarla, “cepten yiyorlar.”. Her iki takımda, puan anlamında, kötü gidişine dur demek zorunda. Çekişmeli bir mücadele bizi bekliyor.

BAŞAKŞEHİR-ADANA DEMİRSPOR (PAZARTESİ 17.00)
Dünya Kupası arasından sonra ritmini yavaş yavaş yakalayan Başakşehir, Adana Demirspor’u ağırlayacak. Bence bu haftanın en iyi maçı olacaktır. Keşke daha uygun bir saatte oynansaydı. Her iki takımda, pozitif ve oyunu çirkinleştirmeden oynamaya çalışıyor. Puan açısından da birbirine yakın bu iki takımın maçı, güzel futbola sahne olacaktır.

ALANYASPOR – TRABZONSPOR (PAZARTESİ 20.00)
Ağır yaralı Alanya, Trabzonsor’u ağırlayacak. Bordo – Mavili takımın, mutlak kazanması gereken bir maç. Abdullah Hoca, lig yarışında geride kalmak istemiyorsa, takımını depara kaldırmak zorunda. Alanyaspor ise, istikrarsız gidişine son vermek isteyecektir. Tempolu ve kora kor bir mücadele bekliyorum.

İSTANBULSPOR-GAZİANTEP (PAZARTESİ 20.00)
Ligde, “asansör takım” (Süper Lige yükseldiği ilk sene, tekrardan alt lige düşen takımlara verilen ad.) olmak istemeyen İstanbulspor, kötü gidişini sürdüren Antep’i, ağırlayacak. İki takım içinde, hayati öneme sahip bu maç. İki takımın da kaybetme lüksü yok.

FENERBAHÇE- GALATASARAY (PAZAR 19.00)
“Kıtalararası Derbi.” zamanı… Fenerbahçe, iki sene üst üste rakibine Saraçoğlu’nda mağlup olarak psikolojik üstünlüğü kaybetmişti. Geçen sezon, Zajc ve Serdar’ın golleri ile kazanarak yeni bir seri oluşturma çabası içinde olacaklardır. Jorge Jesus’un, oyun planı, rakibe önde basarak direkt hücuma gitmek üzerine kurulu. Bu sistem, göze hoş gelse de, defansı çok öne çıkardığı için arkaya atılan toplarda sıkıntı yaşatıyor. Avrupa Ligi maçlarından sonra, Süper Lig’de de takımlar Fenerbahçe’yi çözdüler. Araya atılacak toplar, Sarı Lacivertli takımın başına her zaman için iş açacaktır. Eğer Valencia oynarsa Fenerbahçe’nin saha dizilişinin 4-3-3 olacağını tahmin ediyorum ki, bu diziliş Fenerbahçe’nin en iyi sonuçlar aldığı diziliş. Galatasaray, lider gidiyor deplasmana. Kaybetmezse lider olarak dönecek. Ankaragücü maçında oynamayan Torreira ve Oliveira ikilisi sahada olacak. Mertens’in giderek artan bir grafiği var. Ancak, İcardi oynamaz ise, Sarı – Kırmızılı takımın işi zor. Saraçoğlu’nda 37’lik Gomis, Fenerbahçe defansı arasında kaybolur. Futbolun konuşulduğu, hakemin unutulduğu, seyir zevkinin bol olduğu ve hak edendin kazandığı bir derbi olur umarım.