Teknolojiler, sorular, cevaplar

Hani bir süredir, “merkeziyetsizleşme, gelecek on yılın mucize ilacı” diyorum ya. İşte size bir örnek.

Sayın Cumhurbaşkanı, emlak sektöründe kredileri indirerek, emlak fiyatlarının bir anda zıplamasına neden oldu ya, keşke burada merkeziyetsizleşen bir yaklaşım kullansaydı. Müteahhitlere para kazandırmak yerine, kişilerin kendi evlerini yapmalarını teşvik edecek bir program ortaya koysaydı, hem yıllar önce geleceği söylenen mortgage’ın olmadığının kimse farkına varmayacaktı, hem de kimse inşaat sektörü kayırılıyor diye kızmayacaktı.

Son yıllarda, ev ile arsa arasındaki ilişki dünyada azaldı. Bunun sonucu olarak da, “boxabl” gibi katlanabilir ev markaları ortaya çıktı. Bu evler fabrikalarda üretiliyor. Küçük ve kullanışlılar. İstenilen arsaya konulabiliyor. Bunların üretimini teşvik etmek, hem inşaat sektöründe teknolojinin artmasına hem de hızlı ve kolay üretildiği için sektörün hareketlenmesine yardımcı olacaktır. Bunun görülememiş olması gerçekten çok üzücü.

Üretmediğiniz teknolojiye isim koyamazsınız

Geçen haftalarda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç NFT’ye Türkçe isim koymaya kalktı, ne yazık ki hemen arkasından da AK Parti yetkililerinden biri de Metaverse için bir isim uygun görmüş. Biz yıllarca “üretmediğin teknolojiye isim koyamazsın, nafile çabadır, sakil durur, o yüzden bu işin showunu bırak teknoloji üret” diyerek büyütüldük. Çok merak ediyorum acaba bu konuda birşeyler mi değişti? Yoksa üretmediğimiz teknolojiye isim koyarsak bizim olur diye mi düşünmeye başladık?

RTÜK niye Twitter reklam payı almıyor?

Dün gibi hatırlıyorum, 1994 yılıydı. RTÜK kurulmuştu. Bize hemen yasayı getirip okuttular. Bizim görevimiz o zaman reklam kuşaklarının arasını 40 dakika tutmaktı. RTÜK’ün görevi ise kanalların frekans ihalesini gerçekleştirip, tahsisini yapmaktı. 39. dakikada bile reklam girse ceza alma ihtimalimiz vardı. Saatlerce bütün yasayı okuyup altını çizmiş, arkadaşlarla da tartışmıştım. Aradan 28 yıl geçti, biz görevimizi yaptık. Ancak RTÜK frekans tahsisi işini hala yapmadı.

Fakat kanallardan reklam paylarını aldı. Bana sorarsanız burada da ne yazık ki, keyfi davranıyor. Gizli reklam konusunda çok dikkatli olduğunu söyleyen RTÜK, kanalların apaçık twitter, facebook, instagram, whatsapp logolarına kanallardan reklam payı almıyor. Bunlar ticari şirketler değil mi? Ticariler! Logo gösterilmesi reklam sayılmıyor mu? Sayılıyor! Televizyonunuzu açın ve twitter logosunun yerinde şirketinizin logosunun olduğunu düşünün ne kadar reklam bedeli ödemeniz gerekirdi? Kanal oradan twitter reklamı yaparken neden RTÜK payını ödemiyor? RTÜK neden buna ceza kesmiyor? RTÜK neden görevini yapmıyor?

TRT Netflixleşmek istiyor

Yahu bundan 10 yıl önce İnternet Temelli Televizyon Teknolojileri derneği başkanı olarak, TRT’de verdiğim eğitimde Netflix benzeri bir yapı için içerik üretmelisiniz dediğimde kimse bununla ilgilenmiyordu. Şimdi Netflix büyüyüp, ekonomik olarak farkedecekleri noktaya gelince, bambaşka bir yerinden biz de Netflix olmak istiyoruz denilmeye başlandı.

Ancak istenen, Netflix gibi bir uygulama, Netflix gibi bir arayüz. Ama Netflix o değil!!!

Baştan beri söylüyorum TRT bu tip fantezileri bırakıp, özel içerikler üretmeli. Bunun için de Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, açsın BBC’ye baksın. Bize rating hesabı yapan, Netflix’e özenen değil, gerçekten kaliteli bir Türk Kültürü içeriği üreten TRT lazım. Yoksa nasıl Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu olur?

.com.tr için BTK hala belge istiyor

.tr son ekli alan adları, daha önce tekeldi. Bundan rahatsızdık. Değiştirdik. Şimdi tekel değil. Ancak hâlâ belge istenmeye devam ediliyor. BTK bu son derece basit düzenlemeyi neden yapmıyor? Yapmak için neyi bekliyor? Artık alan adlarımız dünya standartlarında verilmeli. Atı alan Üsküdar’ı geçti, biz bürokrasi ile uğraşmaya devam ediyoruz.

Metaverse’de en büyük 5 tehlike

Kullanıcılar, kuruluşlar, devletler ve işletmeler için yepyeni fırsatların kapısını aralayan Metaverse (Web 3.0), artan güvenlik tehditlerini de beraberinde getiriyor. Cisco Talos da dünyada giderek daha da yaygın olarak kullanılan Web 3.0 ortamında ortaya çıkan en önemli 5 güvenlik riskini derledi.

ENS alanları

Dijital paranın artan popülaritesi sonucunda Ethereum Name Service (ENS) alanları daha çok kullanılmaya başlandı. ENS alanları, ilişkili kripto para cüzdan adresini bulmak için kullanılan bir ad. Bu da popüler alan adlarının üçüncü kişiler tarafından ticari marka yapılması ve satışını sağlamakta. Sonuç olarak, bir ENS alanı sahibini, kullanıcıları yasal bir kuruluşla görüştüklerine inandıracak şekilde bu adı kullanmaktan hiçbir şey alıkoyamaz. Ayrıca bu ENS alanları cüzdan adreslerini gösterir, dolayısıyla herkes dilediği zaman bu adla ilişkili cüzdanın içeriğini inceleyebilir.

Sosyal mühendislik

Yeni bir teknolojiye uyarlama genellikle sosyal mühendislik tehdidiyle gelmekte ve de bu durum Web 3.0’da da farklı değil. Web 3.0 kullanıcılarını etkileyen güvenlik olaylarının büyük çoğunluğu, cüzdanların kopyalanması gibi sosyal mühendislik saldırılarından kaynaklanmakta. Kullanıcılar “seed phrase”lerini (özel anahtarı) paylaşmaları konusunda son derece dikkatli olmalıdır. Bir kripto para cüzdanının kaybolması veya zarar görmesi durumunda bir kullanıcı, aslında özel anahtarları olan ve 12 – 24 sözcükten oluşan “seed phrase”i kullanarak cüzdanlarını ve içindeki her şeyi kurtarabilir. Seed phrase’i bilen herkes, kripto para cüzdanını kopyalayıp kendisine aitmiş gibi kullanabilir. Bu nedenle, kripto para veya NFT (takas edilemeyen token) çalmak isteyen birçok siber suçlu bir kullanıcının asıl kelime grubunu hedef alır.

Sahte müşteri temsilcilerine dikkat

Kullanıcıları seed phrase’lerinden ayırmak için saldırganların kullandığı bir diğer yöntem de kullanıcıların Twitter veya Discord sunucu isteklerine yanıt veren bir müşteri temsilcisi gibi davranmak. Saldırganlar, “yardım” sunma bahanesiyle kullanıcılarla iletişime geçerek, seed phrase’lerini paylaşmalarını sağlayabilir.

Whale hesaplar

Whale (Balina) hesaplar, yüksek tutarda kripto para veya NFT içeren, yüksek profilli kripto para hesaplarıdır. Bazı tahminlere göre 40.000 “whale” hesap tüm NFT’lerin %80’ine sahiptir ve bu sebeple siber güvenlik suçluları için ideal bir hedeftir. Dolandırıcılar, birçok küçük yatırımcının bu whale’lerin cüzdanlarını izlediğini bilir ve kendi sahte projelerine yatırım yapmaları için sosyal mühendislik uygulamasına başvurur. Çoğu yasal NFT projesi, akıllı sözleşmeleri için kaynak kodlarını serbestçe yayınlar. Bu proje kodunun yayınlanmamış olması, olası yatırımcılar için bir kırmızı bayrak olmalıdır.

Akıllı sözleşmelerdeki açıklar

Bazı saldırganlar yasal akıllı sözleşmelerdeki açıkları kullanmaya odaklanırken bazıları da farklı bir yaklaşım benimseyerek kötü niyetli akıllı sözleşme kodu biçiminde blok zincire yerleştirilen kendi zararlı yazılımlarını yazar. Kötü amaçlı akıllı sözleşmeler, tüm standart akıllı sözleşme fonksiyonlarına sahiptir, ancak beklenmedik şekilde hareket eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi