Galatasaray averajla kaybettiği şampiyonluktan sonra üst üste takviyeler ile başladığı sezonda küme düşmeme mücadelesi verecek! Avrupa’da namağlup devam eden süreçte alınan Barcelona yenilgisi sonrasında elenen, Türkiye Kupasına erkenden veda eden Galatasaray, “ligin kalan maçlarını iddiasız sürdürecek” eleştirileri içerisinde yeni bir hedef oluşturdu. 38 puanla ligin 15. sırasına kadar geriledi Galatasaray.

Fatih Terim ile başlayan sezonda üst üste alınan başarısız sonuçlar, hakem hataları, cezalar derken yolların ayrılması ve 8000 pro-lisanslı antrenör içerisinde yapılan Domenec Torrent tercihi. Neresinden tutarsanız elinizde kalınan enteresan bir süreç. Camia 2’ye ayrılmış durumda.

Fatih Terimciler ve anti Fatih Terimciler. Tüm tartışmalar bu kısır döngü içerisinde sürdürülüyor. Tartışmaların devamında da İbracılar ve ibra etmeyecekler var.
Fatih Terim gittikten sonra “neden yardımcı bir antrenör” tercih edildiğini, tercih edildiyse “neden hala görevde olduğunu” sorgulayacak akil bir tartışma ortamı ise neredeyse yok.

Biri hazırlık maçı olmak üzere 13 resmi müsabakada sadece 3 galibiyet alabilen, attığı 19 gole karşı kalesinde 29 gol gören bir antrenör elini kolunu sallayarak Galatasaray’a Teknik Direktörlük yapıyor ve kendisini eleştirenler “Terimci” olarak etiketleniyor! İnanılır gibi değil!

Koskoca Galatasaray Kulübü averajla kaybettiği şampiyonluktan sonra küme düşmemeye oynuyor ve bu tabloyu eleştirenler etiketleniyor. “Bu kadroyu ben kurmadım” savunması ile kendisini aklamaya çalışan Torrent ise bu 28 kişilik kadronun en zayıf halkalarını ısrarla oynatıp suçu üzerinden atabiliyor.

“Kadro yetersiz” deyip genç oyunculara şans verse ve bu genç tercihler sonrasında başarısızlık gelse bu savunma bir nebze kabuk edilebilir ama Terim döneminin en tartışılan isimlerin banko oynatılması ve alınan başarısız sonuçlardan sonra bu savunmayı yapması (futbolu bilenler için) tamamen komedi.

Hadi teknik direktörü anladık kapasitesi bu kadar ve sürekli mazeret üretiyor.

Ya yönetim? Hiç mi rahatsız değil durumdan? Hiç mi vicdanlar sızlamıyor? Her geçen gün kötüye giden takım hiç mi rahatsız etmiyor sizleri? Galatasaray’ın küme düşme hattında olması sizleri hiç mi rahatsız etmiyor? Takımı nasıl böyle bir isme teslim edebiliyorsunuz? Hadi ettiniz! Nasıl hala devam etme iradesi gösterebiliyorsunuz? Fatih Terim olayından bağımsız düşünmenin vakti gelmedi mi artık? Yaptığınız yanlış antrenör tercihinden vaz geçme zamanı gelmedi mi? Galatasaray’ı vasata alıştırmaya mı çalışıyorsunuz? Sizler vasat düşünebilirsiniz ama Galatasaray vasata alıştırılacak bir kulüp değildir. 13 maçta 3 galibiyet alabilen ve sahada Galatasaray’ı Anadolu Kulüplerine karşı küçük düşüren bir antrenör ile çalışamazsınız.

Seçim vaatlerinizin büyük bir bölümünü yerine getiremediniz. Size inanan taraftarları hayal kırıklığına uğrattınız. Galatasaray’ı ligde hak etmediği bir noktaya getirdiniz. Sizleri değerlendirecek olan Galatasaray Spor Kulübü üyeleridir. İbra eder veya etmezler hatta sizleri tekrar seçer veya seçmezler.

Ama ne olursa olsun, size çağrım şu;
Lütfen hatanızdan bir an önce dönün ve Galatasaray’ı yakışmadığı yere sürükleyen ve futbol olarak küçük düşüren, yaptığınız milyonlarca dolarlık yatırımları eriten bu vasat antrenörün görevine son verin…