Yaşar Kemal’in kaleme aldığı “İnce Memed” romanının çarpıcı detayları vardır.

Roman Yaşar Kemal’in 32 yıllık bir sürede yazdığı 4 kitap şeklinde basılmış, Türk edebiyatında baş yapıt olarak kabul edilmiştir. Destansı bir romandır. Romanda yarattığı karakterler dünya edebiyatında benzeri görülmemiş soyut ve derin etkiler yaratmıştır.

Okumaya doyamadığım ve belki de hiç doyamayacağım romanda şöyle çarpıcı bir analiz vardır;
“Görüş sahası ne kadar dar olursa olsun, insan muhayyilesi geniştir. Değirmenoluk köyünden başka hiçbir yere çıkmamış bir insanın bile geniş bir hayal dünyası mevcuttur. Yıldızların ötelerine kadar uzanabilir. Hiçbir yer bulamazsa Kaf dağının arkasına kadar gider. O da olmazsa, düşlerinde yaşadığı yer başkalaşır. Cennetleşir” der usta kalem Yaşar Kemal.

Bu değerlendirme hep umut oluşturur bende. Ne zaman karamsarlığa kapılsam, insanlara dair ümitlerimi yitirsem, ülke adına gelecek adına korku ve telaş duysam bu değerlendirme gelir aklıma. Koşullar ne olursa olsun, geniş olan insan muhayyilesi umut oluşturur bende. İnsanların var olan hayal dünyalarının, Kaf dağının arkasına, yıldızların ötelerine, kadar gidebileceği ve belki de yaşadığımız coğrafyayı cennetleştirebileceğine dair bir heyecana kapılırım.

Kim bilir, belki de insanların hayal dünyaları bizi güneşli günlere, masmavi derinliklere taşır bir gün!

Bu konuda ümitlerim hiç kaybolmayacak olsa da üstat Yaşar Kemal’in tanımına uymayan çok sayıda köhne, hayal kuramayan, gelecek adına kendisini ve çevresini heyecanlandırmayan çok sayıda karakter mevcut. Bu kişiler sosyal yaşamda pek fark edilmezler. Ne zaman ki önemli bir konuma, makama veya göreve gelirler, o zaman bu köhne halleri çıkar ortaya. Muhayyilesi dar olan bu insanlar, hayal kuramadıkları, öngörü sahibi olamadıkları için dar kalıplar içerisinde insanların hayallerine, geleceğe dair ümitlerine ket vururlar. Hem başarısız olur hem de kitlelerin heyecanına engel olurlar.

Galatasaray’ın Teknik Direktör olarak tercih ettiği Domenec Torrent tam da onlardan biri. Muhayyilesi dar olan, vizyonsuz, dar görüşlü bir karakter. Galatasaray ile çıktığı her maçta bu karakteri biraz daha ortaya çıkan taraftarların hayalleri ve Galatasaray’ın geleceği ile oynayan aykırı bir kişilik. Cicaldau, Mohammed Mustafa, Morutan, Halil, B.Alper, Boey, Pena, Kaan, Bartuğ, Baran, Hamza, Jankat, Beknaz, Zeki, Emir ve Işık Kaan gibi 25 yaş altı yaklaşık 16 isme forma vermiyor.

Genç oyunculara şans vermediği için başarılı falan olduğu düşünülmesin sakın. Torrent 1.1 puan ortalamasıyla Süper Ligin en az puan toplayan antrenörlerinin başında geliyor.

Altay maçı Torrent’tin muhayyilesizliğini biraz daha ortaya çıkaran bir karşılaşma oldu. Galatasaray 1-0 kazansa da hem çok kötü oynadı hem de Torrent bir kez daha Galatasaray’ın gelecek planlarında yer almayacak isimleri -Muslera(35), Omar(30), Aanholt(31), Pulgar(Kiralık), Babel(35), Gomis(36), Ömer Bayram(30), Arda(35)- sahaya sürerek taraftarların futbol zevkini ve hayallerini çaldı.