Trabzonspor “ben yokum” dedi!

Trabzonspor için Galatasaray müsabakası çok önemliydi. 6 kolay rakipten sonra Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın ilk ciddi sınavıydı, çünkü. Bu müsabakadan alınacak üç puan Bordo Mavililerin lige tutunması, zirvenin ortaklarından olacağı için önemliydi. TabiiAvcı’nın pozisyonu için de… Evdeki hesap çarşıya uymadı. Zirveye tutunamadı. Adeta “ben yokum” dedi.
Bordo Mavili takımda sürprizler hiç bitmek bilmiyor. Bir bakıyorsunuz maç sonrası üç oyuncu ile yollar ayrılıyor, bir bakıyorsunuz formda oyuncunuz Ekuban gibi son dakikada sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarılıyor. Teknik direktör Avcı’nın böyle hayati, tansiyonu yüksek müsabakada tecrübeli Pereira’yı değil, genç Serkan Asan’ı tercih etmesi takımının eksik kalma endişesidir! Kaptanlık pazubandını verdiğiniz oyuncuya sorumluluk verememek düşündürücü.
İki takım da oyuna kontrollü futbolu tercih ederek başladı. Topla daha çok oynayan taraf konuk takım oldu. Trabzonspor, sarı kırmızılıların hata yapmasını bekleyip bir kaplan gibi pusuya yattı. Orta sahada kaptığı toplarla hızlı kontratağa çıkıp rakip kalede gol aradı. Belhanda’nın kaptırdığı toplalarla bir kaç kez de yakaladı. Djaniny azıcık becerikli olsa skor tabelası 15 dakika dolmadan değişmişti. Dakikalar ilerledikçe Trabzonspor “korkunun ecele faydası yoktur” düşüncesi ile oyunun kontrolünü eline aldı. Kaplan pusudan çıktı. Vitor’un kafasını aynı güzellikte kaleci Okan kornere attı. İki takımın kendi oyun mantalitesini saha içerisinde uygulamaya sokması karşılaşmanın heyecanını artırdı. Özellikle Nwakame sarı kırmızılıların sağ tarafını çökerti, bunalttı. Yarım saat içinde iki oyuncuya kart göstertti. Ayaklarına düğüm attı. Nwakaeme bu enerjisini tek başına kaç dakika sürdürebilir? Trabzonspor ilk yarıda yakaladığı gol pozisyonlarını değerlendirebilseydi skor tabelası çok farklı olurdu. Trabzonspor’un gol aradığı dakikalarda kendi kalesinde, üstelik savunması kalabalık olduğu bir zamanda golü görmesi hesapları altüst etti. Soyunma odasına moralsiz gitti.
İkinci yarının hemen başında Vitor’un hatasını gole çeviren konuk takım iki farklı skor üstünlüğü yakalayınca oyun kontrolünü eline aldı. Trabzonspor bu golle adeta yıkıldı. Çok iyi savunma yapıyor denen takım iki gol yedi. Yetmedi, Avcı ilk ciddi maçını kaybetti. Geçtiğimiz sezon hiçbir derbiyi içeride dışarıda kaybetmeyen Trabzonspor ligin ilk yarısında oynadığı üç derbide yenildi. Kaybettiği bir karşılaşmada bu kadar pozisyonu cömertçe harcayan bir takım savunmasının da kalecisinin de fabrika ayarlarını bozar. İki hafta önce kupa faturasını Diabate, Plaza ve Bilal’e kesen Avcı, bakalım bu karşılaşma sonrası kimi hedef alacak? Belli ki Abdullah Avcı ara transfer için kadrosuna yer açmaya devam edecek.
Alkışı alan ve düşündüren iki olay yaşandı. Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim ve yöneticilerden bir grubun Trabzonspor’un eski başkanı, teknik direktörü Özkan Sümer’in kabrini ziyaret etmesi alkışlanacak bir davranıştı. Kutuplaşmanın olduğu günümüzde bu tür davranışların devamı gelmeli. Futbola sevgi, vefa, saygı mutlaka bulaştırılmalı.
Trabzonspor yönetiminin ise maç günü eski başkanlarının kabrine üstelik üç gün sonra gitmesi dikkatlerden kaçmadı. Hem de yarım bir yönetimle gitmeleri, içinde bulundukları bölünmüşlüğün fotoğrafını gözler önüne serdi. Ailede huzur yoksa başarı tesadüf olur. Sevgi, saygı ve vefanın içini samimi duygularınızla doldurmazsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cevat Kol Arşivi