Türkiye satrançta yıldızlaşıyor

Son Güncellenme Tarihi: Mart 21, 2023 / 11:56

Türkiye üst üste gelen can yakıcı haberlerin ardından yaralarını sarmaya çalışıyor. Yaşananlardan ders çıkarmanın, geleceğe daha güvenli bakmanın tek yolu, planlamayı, farklı seçenekler arasında en doğruyu teşhis etmeyi, eğitimi, problem çözme yeteneğini öne çıkarmak. Eğitimde problem çözme yeteneğini öne çıkaran temel alanlardan biri ise satranç. Çocukların satranca ilgisi çözümün en önemli parçalarından birisi. Türkiye Satranç Federasyonu, ana sponsor İş Bankası ile birlikte bu ilgiyi canlı tutmak için, devlet okullarının tamamında satranç sınıfı oluşturmaya gayret ediyor. Bu sınıflarda yetişen ve Türkiye’yi uluslararası şampiyonluklarda başarıyla temsil eden sporcular var. İşte o çocukların anlattıkları bu zor zamanda yarattığı umut için bile çok değerli.

Baver Yılmaz: “Satranç gizemli bir spor”

Satranç sporuna başlama hikayeni bizimle paylaşır mısın?
Ben 4 yaşımdayken babam abimle satranç çalışıyordu ve satranç taşları ilgimi çekmişti. Babamın satranca olan yeteneğimi küçük yaşımda fark etmesiyle birlikte ben de babamla çalışmaya başladım ve o günden itibaren satrançla aramda güçlü bir bağ oluştu.

Sporculuğun boyunca öne çıkan başarıların nelerdir?
Satrançtaki başarılarım arasında öne çıkanlar şöyle:
Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası 7 Yaş Kategorisi 11 de 11 yaparak yenilgisiz Türkiye Şampiyonu,
Başkent Üniversitesi Uluslararası Açık Satranç Turnuvası 7 Yaş Genel Şampiyonu,
Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası Türkiye Üçüncüsü,
Mersin Büyükşehir Belediyesi VI. Uluslararası Açık Satranç Turnuvası Beşincisi,
Avrupa 10 yaş genel kategorisi Avrupa Şampiyonu.



SATRANÇ HAYATIMA POZİTİF KATKI SAĞLADI
Satrancın sosyal yaşamına ve okul hayatına katkısı ne oldu?
Satrançla yaşam arasında benzerlik olması hayatıma sosyal anlamda pozitif bir etki sağladı. Satrancın yakın dostluklar kurmama, daha çok sosyalleşmeme ve sosyal yaşamımın zenginleşmesine çok katkı sağladığını düşünüyorum. Okul hayatımda da derslerimde süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeme yardımcı oldu, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneğimi geliştirdi. Herhangi bir durumda birden fazla seçeneği aynı anda değerlendirmemi, kritik durumlarda iyi düşünme, daha iyi problem çözme, bağımsız ve doğru karar verme yeteneğimi geliştirdi.

HEDEFİM DÜNYADA İLK 10’A GİRMEK
Arkadaş çevrenin satranç sporuna bakışı ne?
Bu bazen değişiyor. Satrancın sadece bir oyun olduğunu veya birkaç hamleden oluştuğunu düşünen arkadaşlarım bile var. Aksine satrancın sürekli öğrenme gerektiren gizemli bir spor olduğunu ve beyni geliştirdiğini düşünen arkadaşlarım da oluyor. Genel olarak arkadaş çevremin satranca bakış açısının olumlu yönde olduğunu söyleyebilirim.

Turnuvalara nasıl hazırlanıyorsun?
Güzel bir soru, turnuva öncesi doğru beslenme ve düzenli uykuya dikkat etmeye çalışıyorum. Bazen açılışlarımı gözden geçiriyorum. Bir günde 3 veya 4 maçın olduğu turnuvalara hazırlanmak çok zordur. Bazen yaklaşık olarak 4 saat süren bir maçtan hemen 10 dakika sonra diğer maça girdiğim oluyor. Bu durumda hazırlanmak bir tarafa yemek yeme fırsatım bile olmayabiliyor. Fakat daha profesyonel turnuvalarda günlük bir veya iki maç olduğundan maç çıkışı hazırlık yapma şansımız oluyor.

Hedeflerin nedir?
En kısa zamanda büyük usta olmayı ve büyüklerde dünya sıralamasında ilk 10’a girmeyi hedefliyorum.

Baba Yılmaz: “İlk satranç öğretmeni ben oldum”

2012 doğumlu Baver Yılmaz, küçük yaşına rağmen kariyerine sayısız şampiyonluklar ve dereceler sığdırdı. Satranç taşlarına olan ilgisi onun Avrupa’nın tanınmış sporcuları arasında yer almasını sağladı. Bu yolda oğlunu hiç durmadan destekleyen baba Fahrettin Yılmaz, Baver’in satranç yolculuğunu şöyle anlatıyor:

HER ZAMAN YANINDAYIM
“Öncelikle satranç konusunda yetenekli olup olmadığını anlamak için ciddi anlamda birtakım gözlemler yaptım. Yaptığım gözlemlerle satranç konusunda yetenekli olduğunu fark ettim ve ilk satranç öğretmeni de ben oldum. Her zaman yanında durarak kararlarına saygı duydum. Yaş gruplarında Türkiye şampiyonu olana kadar yoğun bir şekilde birlikte çalıştık. Daha sonra üst düzey profesyonel hocalardan ders aldırmaya başladım”.

Satranç sayesinde Baver’in sosyalleşerek yeni arkadaşlar edindiğini, başarısızlıklar karşısında vazgeçmemeyi öğrendiğini söyleyen baba Yılmaz, “Satrançla yaratıcılığının ve hayal gücünün geliştiğini, başarısızlıklar karşısında vazgeçmemeyi, ders çıkarmayı ve mücadeleci olmayı, yeni arkadaşlıklar kurarak sosyalleşmeyi sağladığını, öz güvenini artırdığını, empati kurmakta zorlanmadığını görüyorum” diyor.

Abisiyle satranç oynayarak başlayan satranç sevgisi ve ilgisi sayısız başarıları da beraberinde getirdi Baver için.

Ali Poyraz: “Başarıya ulaşmak değil onu devam ettirmek zor olan”

8 yaşına birçok başarı sığdıran Ali Poyraz Uzdemir, Türkiye’de gelecek kuşaklar için umut veren isimlerden biri.

Satrançla anaokulunda tanıştığını ve çok sevdiğini söyleyen 8 yaşındaki sporcu, “Katıldığım uluslararası turnuvalarda ülkemi en iyi şekilde temsil edip milli marşımızı çaldırmayı yani şampiyon olmayı hedefliyorum.” diyor. Şimdi Ali Poyraz’dan dinleyelim hikayesini…



Satranç sporuna başlama hikayeni bizimle paylaşabilir misin?
Satranç ile 4 buçuk yaşında anaokulunda tanıştım ve o günlerden tek hatırladığım çok sevdiğimdir. Sonrasında profesyonel olarak pandemi döneminde online dersler almaya ve bireysel çalışmaya başladım.

Sporculuğun boyunca öne çıkan başarıların nelerdir?
2021 İstanbul Küçükler Satranç İl birinciliği 7 yaş Genel Kategorisi 1.si, 2021 Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası 1.si, 2021 İstanbul Küçükler Satranç İl Birinciliği 8 yaş Genel Kategorisi 1.si, 2022 Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası 1. İle eş puanlı averajdan Türkiye 2.si, 2022 Avrupa Yaş Grupları U8 kategorisinde 1. İle eş puanlı averajdan Avrupa 3.sü oldum. İlaveten sayısız il içi turnuvalarda kazanılmış onlarca kupa ve madalyalarım var. Ocak ayında 2023 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası’nda 9 yaş genel kategorisinde Türkiye Şampiyonu oldum.

SATRANÇ SAYESİNDE DERSLERE, SINAVLARA DAHA FAZLA ODAKLANABİLİYORUM
Satrancın sosyal yaşamına ve okul hayatına katkısı ne oldu?
Satranç sayesinde gerek okulda oluşturduğumuz satranç takımı gerek turnuvalarda tanıştığım yeni insanlar benim sosyal gelişimime çok katkıda bulundu. Özgüvenimin daha yüksek olduğu, kendimi daha iyi ifade ettiğim, tam anlamıyla kendimi bulduğum yer satranç oynanan ve konuşulan ortamlar. Okulda, satranç başarılarım hem arkadaşlarım hem öğretmenim hem de müdürümüz tarafından desteklenip takdir ediliyor. Ayrıca, satranç sayesinde derslere ve sınavlara çok fazla odaklanabiliyorum. Özellikle sayısal derslerde başarım oldukça yüksek.

Arkadaş çevrenin satranç sporuna bakışı ne?
Okuldaki arkadaşlarım bana her zaman destek oluyorlar. Hatta bazen başarılarımı görüp heveslenerek bize de satranç öğret diyorlar. Ben de elimden geldiğince katkıda bulunuyorum. Ancak benim arkadaşlarımın çoğu satrancın içinde, onlarla sadece Türkiye Şampiyonası’nda değil, hemen her hafta sonu gittiğimiz turnuvalarda bir araya geliyoruz. Birbirimizle sportmen kimliğimiz altında hem rekabet ediyor hem de arta kalan zamanlarda keyifli vakit geçiriyoruz. Biliyoruz ki birbirimizin gelişiminde en çok katkıyı biz sağlıyoruz. Rekabet geliştirir. İyi ki kendi yaş gruplarımda yetenekli, çalışkan ve azimli çok sayıda satranç sever arkadaşlarım var.

Turnuvalara nasıl hazırlanıyorsun?
Başarıya ulaşmak değil onu devam ettirmek çok daha zor olan. Başlangıçta bir yeteneğim olduğu keşfedildi. Ancak maalesef yetenek tek başına yeterli olmuyor, istikrarlı çalışmak ve kendini hep daha fazla zorlamak gerekiyor. Bu nedenle, satranç sporuna başladığım ilk andan itibaren üzerime düşen tüm sorunlulukları elimden geldiğince her gün yerine getiriyorum. Satranç öğretmenimin kılavuzluğunda günlük ders ve bireysel çalışmamı mutlaka tamamlıyorum. Yani son gün, son hafta değil uzun zamana yayarak ve her şeyden önemlisi severek çalışıyorum.

Hedeflerin neler?
Yakın vadede 1638 olan Elomu 2000 üzerine çıkararak CM (Candidate Master) unvanını almak istiyorum. Bunun için daha fazla uluslararası Eloya dahil turnuvaya katılmam gerekiyor. Tabii ki katıldığım uluslararası turnuvalarda ülkemi en iyi şekilde temsil edip milli marşımızı çaldırmayı yani şampiyon olmayı hedefliyorum. Uzun vadede amacımı yakın vade gerçekleşince konuşuruz.

Annesi: “Satrançta kaybeden yok”

8 yaşındaki Ali Poyraz’ın 4.5 yaşında satrançla tanıştığını söyleyen anne Sibel Hazırcı, satranç başarısı için çocuk, veli, öğretmen üçlüsünün eşgüdümlü çalışması gerektiğini söylüyor. Bu sporun gelişmesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade eden Sibel Hazırcı, “Ben yolun başından itibaren maddi, manevi olarak onun her zaman yanında oldum.” diyor.

Herhangi bir eğitimden önce Ali Poyraz Uzdemir’in satrançla eğlenmesini ve keyifli vakit geçirmesini sağladıklarını söyleyen anne Sibel Hazırcı, “Pandemi döneminde evde çok sıkıldığı için sürekli satranç izliyor, öğrenmeye çalışıyordu. Pandemide 6 yaşındayken karşıma geçip online satranç eğitimi almak istediğini Dünya Şampiyonu olmak istediğini söyledi. Bu yolun çok uzun olduğunu ve yola çıkarsa tüm sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini böyle olursa her zaman yanında olacağımı söyledim ve o gün bugün aramızda yaptığımız anlaşmaya ikimiz de sadık kaldık” diyor.

Anne Hazırcı, satranç yolculuklarına dair şunları dile getiriyor: “Şimdilerde TSF ve kulübümüzden aldığımız destekle bu yolda güçlü adımlarla ilerliyoruz. Yalnız bilinmesini isterim ki bu çok uzun, stresli, yorucu bir yol. Neyse ki başından bu yana çalışma fırsatı bulduğumuz idealist satranç öğretmenlerimiz ile her zaman desteklenerek, doğru yönlendirildik. Bundan sonrasında; umuyorum tüm yetenekli, çalışkan, başarılı çocuklarımız için çok daha fazlası yapılır. Çünkü öyle bir nesil geliyor ki bu verilen emekleri sonuna dek hakkediyorlar.”

Ali Poyraz Uzdemir’in satranç öncesinde sakin, duygularını net ifade edemeyen, çekingen bir çocuk olduğunu söyleyen anne Hazırcı, oğlundaki değişimi şu şekilde anlatıyor: “Satranç oynamaya başladıktan sonra aşırı sosyal, arkadaşlık edinme konusunda girişken olduğunu söyleyemem ama yetecek ölçüde kendini ifade edebilen, özgüveni çok daha yüksek bir çocuk oldu. Önceden annesinin yanından bir an ayrılmayan bir çocukken şimdilerde 8 yaşında Avrupa Şampiyonasına annesi olmadan kulübüyle gidip hatta ailesi olmadan Avrupa 3.’sü olabilecek kadar özgürlüğünü ilan etmiş durumda. Bu gelişmeler beni çok mutlu ediyor. Satranç sporu onu hayata hazırladı. Satranç tahtası başında tek başına karar alma, aldığı kararların sonuçlarına kendisi katlanma, detaylı düşünme hesap yapma, strateji kurma tüm bunlar aslında yaşamın ta kendisi. Satranç sporu ile tüm çocukların illaki bir başarı beklentisi olamasa dahi mutlaka ilgilenmesini isterim. Çünkü; gerçekten satrançta kaybeden yok.”

Türkiye’nin satrançta 2005-2022 gurur grafiği

İş Bankası’nın 2005 yılının Aralık ayında TSF ana sponsorluğunu üstlenmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2005 yılında satrancın ilköğretim okullarında seçmeli ders olarak müfredata girmesi yönündeki kararını da pekiştirdi.

Satranca İş Bankası’nın verdiği destek kapsamında, devlet okullarında satranç sınıfları açılıyor, okullara satranç kaynak kitapları gönderiliyor.

2005’ten bu yana yurt içi ve yurt dışında satranç sporunda;
Lisanslı satranç sporcu sayısı 30 binden 1.200.000’e,
Satranç antrenörü sayısı 2 binden 87.202’ye,
Satranç turnuvaları sayısı 400’den 13.800’e,
Satranç kulüplerinin sayısı 600’den 2.205’e,
Unvanlı sporcu sayısı 6’dan 227’ye yükselmiştir.

Dünya, Avrupa ve uluslararası kazanılan toplam madalya sayısı ise 614 olmuştur.

Dünya ve Avrupa Şampiyonluklarına bakıldığında bugüne kadar toplam;
35 dünya şampiyonluğu,
37 dünya ikinciliği,
41 dünya üçüncülüğü,
84 Avrupa şampiyonluğu, 79 Avrupa ikinciliği,
68 Avrupa üçüncülüğü olmak üzere toplam 344 adet madalya elde edilmiştir.

İş Bankası’nın satranç sporuna verdiği destek kapsamında ayrıca; ilk, orta ve lise devlet okullarında satranç sınıfı 30 bine ulaştı. Hedef, satranç sınıfı olmayan okul kalmaması.

2013 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü kapsamında Sevgi Evi, Çocuk Evi, Çocuk Yuvası ve Yetiştirme Yurdu, Koruma-Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerinde 305 birime 422 satranç sınıfı açıldı.

2017’de “Yeni Hayata Bir Hamle” projesi çerçevesinde, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk ve Gençlik Ceza ve İnfaz Kurumları ile Çocuk Eğitimevlerinden 31 kuruma 40 satranç sınıfı açıldı.

2018 Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün işbirliğinde görme engelli çocuklara yönelik “Gören Eller” projesi başlatıldı.

Proje ile Türkiye’deki 17 görme engelli okuluna, özel tasarlanmış malzemelerden oluşan satranç sınıfları açıldı.

2013 yılında bu yana devam eden Kuzey Kıbrıs Satranç Federasyonu (KKSF) ana sponsorluğu kapsamında KKTC’de okulların tamamında satranç sınıfı açıldı.

Scroll to Top