Türkiye’nin BattleBot’u niye yok?

Televizyon kanallarının yeni sezonu başlamak üzere. Rating savaşındaki silahları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bir de erkenden sezonu başlatanlar var. Bu da yepyeni bir strateji ama TV8 tarafında çok iyi tuttu. Hepimiz MasterChef’e kilitlendik. Sanıyorum bu sezonun da gözdesi yarışma programları olacak. Ancak yarışma programları da kendi içinde kategorilere ayrılıyor. Kim Milyoner Olmak İster gibi bilgi programları, Ben Bilirim gibi iddia yarışmaları, Survivor gibi yaşam yeteneklerinin sorgulandığı programlar. MasterChef bu programlardan biraz farklı. Zira yemek hem bir yaşam gerekliliği hem de bir kültür. Bu nedenle bizim Masterchef’den beklentilerimiz:

  1. Toplumda yemek kültürünün yükselmesinin sağlanması
  2. Anadolu yemek kültürünün güçlendirilmesi 
  3. Diğer yemek kültürlerinin öğrenilmesinin sağlanması…

Bunun için sadece programı yayınlamak yetmiyor tabii, MasterChef ekosistemini de yaratmak gerekiyor. İlk akla gelenler ise:

  1. Özellikle tanıtılan yemeklerin yapılabilmesini sağlamak amacı ile MasterChef paketlerinin oluşturulması
  2. Evde tanıtılan yemekleri yapanların da bir topluluk oluşturulmasının sağlanması
  3. Ürün kalitesi konusunda eğitici açıklamaların yapılması.

Ancak ne oldu:

  1. Discount market reklamları
  2. Yemek satış platformlarının reklamları ve o gece satılan ürünü yapan restorantlar
  3. Chef’lerin kendi tecrübeleri ile hazırladıkları kitapların tanıtımları

Ben güzel başlayıp böyle amacından kayan projelerde çok üzülüyorum. Televizyon artık kamu yararı gözetmek zorunda değil belki ama bir ekosistem oluşturmak veya bir ekosistemin oluşması için bence en yararlı mecralardan biri. Bu nedenle ben yakın zamanda Türkiye’de Maker kültürünün gelişmesi, Robot ve algoritma geliştirmek hatta girişimcilik haritasının oluşturulması için televizyon kanallarında mutlaka şu yayınları görmemiz gerektiğini düşünüyorum.

  • BattleBOTS : Özellikle robot modelleme, yazılım geliştirme alanında mutlaka yapılması gereken bir program. Bu ekosistemi geliştireceğinden eminim. Amaç robotları dövüştürmekten ziyade, bir robotun nasıl hareket ettiğini anlamak ve bu alanda çalışan endüstri ve akademiyi göz önüne çıkarırken, çalışmalarını ödüllendirmek.
  • UndercoverBillionaire : Bu programın amacı, milyarder olmuş insanlara kendilerini tanıtmadan 99 gün içinde bir milyon dolar edecek bir şirket kurmalarını sağlamak. Bunun için ellerine 100 dolar ve sadece bir araba veriliyor. En alttan başlayıp, tecrübeleriyle en kısa zamanda bir milyon dolarlık bir şirket kurmaları isteniyor. Türkiye’de sıfırdan başlayan kaç milyarder acaba şu an bunu başarabilir yada en azından deneyecek cesareti bulabilir merak ediyorum. Tabii bu programın amacı benim merakımı gidermek değil, Türkiye’de bir girişim reçetesi varsa onu ortaya çıkarmak. Bu arada sektör bazında kar marjlarını, şehir bazındaki değişimlerini görmek.

Firsatlarderyasi.com

Hazır girişimcilikten bahsetmişken, bu konuda özellikle Akdeniz bölgesinden başlayan çok güzel bir projeyi de tanıtmak istiyorum. Yıllardır farklı sektörlerde, özellikle bayilikleri ile çok başarılı olan Derya Grup bir Mersin markası. Şimdi diğer projelerinin yanına bence çok akıllıca bir proje eklemişler. Firsatlarderyasi.com, ihtiyacınız olan ürünlerde, fırsat kampanyaları hakkında bilgiler veriyor, yeni fırsatları tüketiciye gösteriyor.

Ben bu projeye hem tüketicinin makul fiyatlara ürünlere ulaşması açısından, hem de elinde farklı markaların ürünleri bulunan geniş bir bayilik sisteminin dijital dönüşümü olarak bakıyorum.

Ayrıca tabii İstanbul dışından da markaların yükselmesi açısından çok değerli bir girişim olarak görüyorum.

Veri Etiği

double exposure image of virtual human 3dillustration on blue circuit board background represent artificial

intelligence AI technology

Malumunuz bu sayfada genelde her hafta dijital etiğin önemli bir kısmını yazıyorum. Bu hafta büyük veri ile teknoloji dünyasının önemli bir parçası olan veri etiğini yazdım. Tabii sadece büyük veri değil, yapay zekanın eğitiminde kullanılan verinin de etiği son derece önemli. Ben de konuya bu iki açıdan baktım.

İşte beş ana başlıkta veri etiği:

  1. Veri biliminin toplum için değerini arttırmaya çalışın : Yani artık veri bilimi de kamu yararı gözetmek durumundadır. Veri Bilimi ve yapay zekayı tartışan etik çerçeveler içindeki ortak bir tema, uygulayıcıların çalışmalarında kamu refahının iyileştirilmesini destekleyen sonuçlar aramaya çalışmalarıdır.
  2. Zarar vermekten kaçının : Veri bilimi zarar verme potansiyeline sahiptir ve bu nedenle bu etik düşünce, uygulayıcıların bireylerin ve grupların mahremiyetine, eşitliğine ve özerkliğine saygı duyacak şekilde çalışarak ve potansiyel zarar veya etik ihlaller hakkında konuşarak bunu nasıl önleyebileceğine odaklanmaktadır.
  3. Mesleki yeterliliği uygulamak ve sürdürmek : Bu etik ilke, veri bilimi uygulayıcılarının ilgili tüm yasal ve düzenleyici gerekliliklerin yanı sıra geçerli mesleki vücut kodlarına uymalarını beklemektedir. Mesleki yeterlilik, verilerdeki hata ve önyargı kaynaklarını tam olarak anlamayı içerir 'temiz' veriler (örneğin eksik, tutarsız veya hatalı değerler için düzenlenmiş) ve sorulan soruya uygun sağlam istatistiksel ve algoritmik yöntemlerle çalışmayı destekler.
  4. Güvenilirliği korumaya veya artırmaya çalışın :Halkın veri bilimcilerinin çalışmalarına olan güveni etik ilkelerin nasıl uygulandığından etkilenebilir. Uygulayıcılar, bir projenin tüm aşamalarında etik ilkeleri göz önünde bulundurarak çalışmalarının güvenilirliğini artırmaya yardımcı olabilirler.
  5. Hesap verebilirliği ve gözetimi koruyun : Otomasyon ve yapay zeka ile ilgili veri etiğinde bir diğer önemli konu, uygulayıcıların çalışmalarında insan hesap verebilirliğini ve gözetimini nasıl sürdürdükleri sorusudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi