Türkiye’nin ‘işini bilenleri’

Son Güncellenme Tarihi: Nisan 3, 2021 / 11:57

Son birkaç gündür, iktidara yakın bazı kişilere ilişkin “yolsuzluk,” “rüşvet” ve “kayırmacılık” iddiaları, bir bütün olarak “sistemin fotoğrafını” çekiyor.

49 milyon liraya alınan arazi 4 gün sonra 130 milyona belediyeye

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son açıklamasında, belediyedeki geçmiş dönem yolsuzlarına bir örnek verdi.

İmamoğlu’nun aktardıklarına göre, bir özel şirket, 7 Ocak 2016’da, İstanbul Başakşehir’de, 78 bin metrekare büyüklüğünde bir arsayı 49 milyon TL satın aldı. Bu alım yapıldıktan sadece 4 gün sonra arazi, 11 Ocak 2016’da, 130 milyon TL karşılığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden KİPTAŞ’a satıldı.

İmamoğlu, “4 günde 81 milyon lira. AK Parti ile bağı olan o şirketin cebine gidiyor. Ben soruşturma açtım, İçişleri Bakanlığı da geldi, dosyalarımıza el koydu. ‘Sen araştıramazsın, ben daha iyi araştırırım’ diyor” ifadelerini kullandı.

25 milyona alınan arazi 430 milyon liraya belediyeye

İmamoğlu, aynı yayında, bir soruşturma dosyasından daha örnek verdi. Yine, İmamoğlu’nun aktardığına göre İstanbul Fatih’teki bir lunapark, özel bir şirket tarafından 25 milyon liraya alındı. Satış işleminden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “yeşil alan” niteliğindeki araziye imar izni çıkardı. Şirket, daha sonra aynı araziyi 430 milyon liraya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sattı.

İmamoğlu, açıklamasının devamında, “Belediye, 430 milyon liraya aldığı bu araziyi, tekrar imar değişikliği yapıp, yeşil alana çeviriyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Gayrimenkul Değerleme Şirketi’ne değerlendirme yaptık. ‘Bu arazinin değeri, 10 milyon dolardır’ diyor, bize” dedi. İmamoğlu, “Bunun gibi 50 tane dosyadan bahsediyorum” bilgisini verdi.

Kanal İstanbul’da güzergahında,40 milyon metrekare arazi el değiştirdi

Tüm itirazlara rağmen inşaatına yakın süre içinde başlanacağı duyurulan Kanal İstanbul’un proje güzergahındaki tapu işlemleri, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan Meclis gündemine taşıdı.

Aydoğan, “Proje güzergahında 40 milyon metrekare arazi, son birkaç yıl içinde el değiştirmiş. Bunların yüzde 70’inin özel mülkiyete ait olduğu biliniyor” dedi.

Aydoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “2011 – 2018 yılları arasında, 26 milyon 7 bin metrekare arazi el değiştirdi. 2009-2013 yılları arasında 656 bin 774 metrekareye tekabül eden 65 tapuda, 2014 ve 2018 yılları arasında ise 4 milyon 800 bin metrekareye denk gelen 476 tapuda değişiklik olduğu ifade ediliyor. Son üç yılda gerçekleşen el değiştirilmeler hakkında ise şeffaf bir bilgi yok” ifadelerini kullandı.

Aydoğan, “Kuş uçmaz, kervan geçmez bir güzergahta, milyonlarca metrekaye tekabül eden bir alanda ve bir anda yaşanan bu arazi el değişimlerinden kimlerin kazanç elde ettiği, kamunun zarara uğratılıp uğratılmadığı büyük bir soru işareti” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı’nın makam şoförüne uyuşturucu operasyonu

AK Parti “büro personeli” Kürşat Ayvatoğlu’un lüks aracında uyuşturucu kullanırken görüldüğü videonun ortaya çıkmasının ardından, yeni bir danışman olayı Ankara Akıncı gişelerinde yaşandı.

T24’ten Tolga Şardan’ın aktardıklarına göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi’ne bağlı sivil ekipler, Ankara’ya giriş yapmak isteyen iki aracı durdurdu. Araçlardan biri makam aracı görünümündeydi. İkinci araçta, yaklaşık 4 kilo ağırlığında “skunk” adı verilen sentetik uyuşturucu bulundu. İki aracın şoförü de gözaltına alındı.

Şardan’ın yazısına göre, içinde uyuşturucu bulunmayan aracın şoförü olan Burak S.’nin Cumhurbaşkanlığı’nda görevli bir başdanışmanın şoförü makam şoförü olduğu, asıl kadrosunun Türkiye İstatistik Kurumu’nda göründüğü belirlendi. S’nin kullandığı aracın ise başdanışmanın makam aracı olduğu tespit edildi.

Polis, makam şoförü Burak S.’nin dikkat çekmemek için makam aracıyla “sanki devlet göreviymiş” gibi İstanbul’a gideceğini ve asıl olarak uyuşturucu satıcılarıyla temasının olduğunu belirledi.

Operasyonun hazırlık aşamasında, Burak S..’nin Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı’nın makam şoförü olduğu anlaşıldı ve ilgili kurumlarla temas kurulduktan sonra, operasyondan önce devletle olan ilişiği kesildi.

Sahte savunma sanayi şirketiyle 5 milyon liralık vurgun

“TR-STS Savunma ve Harp Sanayi Genel Müdürlüğü” adlı bir şirketin, kendisini Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’nın bir kuruluşu olarak tanıttığı iddia edildi. İddiaya göre sahte şirket, savunma sanayi alanında faaliyet gösteren pek çok şirketi, “işbirliği yapmamaları durumunda, savunma sanayi alanında iş yapamayacakları” yönünde tehdit ederek, 5 milyon lira dolandırdı.

Şirketin, savunma sanayi alanında ihale kazanan şirketler ile temasa geçerek, kendilerine de pay verilmesini istedikleri öne sürüldü. Şirketlerin kabul etmemesi durumunda ise “devlet büyükleriyle temaslarının olduğunu ve ihaleyi iptal ettireceklerini söyledikleri” iddia edildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, ihbar üzerine şirketin merkezi olarak kullanılan eski bir büyükelçilik binasına operasyon düzenledi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Mesut Alver’in de aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı.

AK Partili vekilin eski danışmanı, balya balya döviz ve rüşvet iddiası

AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın kuzeni ve eski danışmanı Ömer Faruk Işık’ın adı, otomobil bagajında balya balya para görüntüsüyle gündeme gelmişti.

Tam da AK Parti büro personeli Kürşat Ayvatoğlu’nun lüks yaşamı tartışılırken ortaya çıkan bu görüntülerin ardından 36,2 milyon liralık bir dolandırıcılık iddiası ortaya çıktı.

Adıyamanlı iş insanı Sadık Gürsoy, gerçek değeri 200 milyon lira olan ve Gaziantep’te Milli Emlak’a ait bir araziyi, “7 milyon lira tapu masrafı ve 50 milyon lira rüşvet karşılığında alması için, Ömer Faruk Işık’ın kendisini ikna ettiğini ileri sürdü.

Gürsoy, eski danışman Işık’ın, kendisine “4 dönemdir danışmanım. Milletvekili Ahmet Aydın, benim teyze oğlu, Cumhurbaşkanına yakın bir insan ve Cumhurbaşkanının manevi oğlu gibi biliyorsun. Adıyaman’da bugüne kadar iş adamlarına ne paralar kazandırdık, bunları da biliyorsun. Kardeşim sana da bir kıyağım olsun. Bunları hiçbir yerde paylaşma. Her ne kadar bizim telefonlarımız dinlense de biz devletiz biliyorsun” dediğini iddia etti.

Gürsoy, Işık’ın da aralarında olduğu 7 kişiyi, “200 milyon değerindeki araziyi alma vaadiyle kendisini kandırıp yaklaşık 36,2 milyon TL dolandırmakla” suçladı. Gürsoy savcılığa suç duyurusunda bulundu, ancak AK Partili vekilin eski danışmanı Işık da Gürsoy’dan şikayetçi oldu. Gürsoy, “silahlı yağma” iddiasıyla tutuklandı, hakkında dava açıldı. Ancak Işık ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmadı.

Sadık Gürsoy, emniyetteki sorgusunda, eski danışmanın adının geçtiği balya balya para görüntüsü ile ilgili olarak da “Görüntülerdeki şahıs Ömer Faruk Işık’tır. Işık, tapu meselelerinden önce zaman zaman benden borç para ister ben de elden verirdim. Görüntülerdeki paralar Işık’a daha önceden elden vermiş olduğum borca istinaden şahsın bana ödediği paradır” demişti.

‘Belleklerden silmemiz gerekiyor’

16 Mart 2005’te, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Meclis’te partisinin grup toplantısında, “Benim memurum işini bilir’, ‘gemisini kurtaran kaptan’ ya da ‘benden sonra tufan’ anlayışını bu ülkede belleklerden silmemiz gerekiyor. Mücadelemiz bunun içindir” demişti.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top