Türkiye’ye “özgür ve adil seçim” çağrısı

Türkiye’ye “özgür ve adil seçim” çağrısı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu, "Türkiye’nin Avrupa Konseyi Üyeliğinden Kaynaklanan Taahhütleri ve Yükümlülükleri" başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, 2023'te düzenlenmesi beklenen başkanlık...

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu, "Türkiye’nin Avrupa Konseyi Üyeliğinden Kaynaklanan Taahhütleri ve Yükümlülükleri" başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, 2023'te düzenlenmesi beklenen başkanlık ve parlamento seçimlerinin "özgür ve adilane" bir ortamda yapılması için her her türlü önlemin alınması istendi.

DW Türkçe’nin haberine göre raporda, 2017’de referandum ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin "Türkiye’de demokratik kurumları ciddi biçimde zayıflattığı ve kuvvetler ayrılığı sistemini işlevsiz ve yetersiz hale getirdiği" görüşüne de yer verildi. AKPM Türkiye raportörleri İngiliz parlamenter John Howell (muhafazakâr) ve Letonyalı parlamenter Boriss Cilevics (sosyal demokrat) tarafından kaleme alınan ve Denetim Komisyonu'nda dün oy çokluğuyla kabul edilen metinde, AİHM kararlarına uyum, yargı bağımsızlığı ve 2023 seçimleri ön plana çıkarıldı.


SİYASİ MUHALEFETE BASKI
Denetim Komisyonu raporunda, 2023 başkanlık ve parlamento seçimleri perspektifinde öncelikli olarak "siyasi muhalefete baskı" konusu gündeme getirildi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki yargı süreci ve HDP’ye yönelik kapatılma davasını örnek gösteren Komisyon, bir Avrupa Konseyi organı olan Venedik Komisyonu’nun 25 Nisan 2022 tarihinde kabul edilen yeni seçim kanunu hakkında hazırladığı görüş raporundaki tavsiyelere uyulması çağrısında bulundu.

Siyasi partilerin seçime katılma koşullarının "büyük ve yerleşik partileri avantajlı konuma koyduğu" gerekçesiyle Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması talep edildi.
Medyanın seçim kampanyalarında oynadığı önemli role de dikkat çekilen raporda, medya özgürlüğü konusunun sorun teşkil etmeye devam ettiği belirtildi. Komisyon, "kaygı verici" olarak tanımladığı ve "dezenformasyon yasası" olarak bilinen düzenlemenin geri çekilmesini istedi.

Raporda, AİHM kararlarının Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde "temel hakların korunmasının çekirdeğini oluşturduğu, bu nedenle AİHM kararlarına saygı duyulması gerektiği" vurgulandı. Türkiye’nin Osman Kavala davasında AİHM kararını yerine getirmediğine atıfta bulunan Denetim Komisyonu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önündeki bu dosyayı yakından takip edeceğini belirtti.

Raporda, Mart 2021’de açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı gibi adımlara rağmen adalet sistemindeki sistemik sorunların devam ettiğine işaret edildi. Adil yargılanma hakkıyla ilgili şikayetlerin 2012 yılından bu yana Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gelen başvuruların yüzde 70’ini oluşturduğuna dikkat çekildi.

Raporda, Türkiye’nin "geçmişte ve günümüzde, istikrarsız bir bölgede ciddi terör tehditleriyle yüzleştiği, ancak bu tehditlere yanıtın insan hakları, hukuk devleti ve demokrasi standartlarıyla uyumlu olması gerektiği" not edildi.

Rapor ve karar tasarısı, 12 Ekim’de AKPM Genel Kurulu’nda tartışılıp oylanacak.