Ucuz finansman ile büyümeyi garantilemek mümkün mü ?..

Son Güncellenme Tarihi: Nisan 18, 2022 / 07:03

Merkez Bankası’nın kararı bizler için şaşırtıcı olmadı. Herkes için de bu durum geçerlidir diye düşünüyorum. TCMB’nin uzun zamandır proaktif bir davranış göstermediği göz önüne alınırsa sonuç beklendiği gibi çıktı diyebilirim.

Ucuz finansman ile yola devam etme kararı geçerliliğini korurken şöyle bir analiz yapayım dedim:
KGF kapsamında verilen kredilerin maliyeti yıllık %16-17 civarında. Ancak yüksek meblağlarda çıkmadığını biliyoruz. KOBİ’lere destek olsun diye başlatılan programda özel bankaların da büyük çabası görülüyor. Enflasyonun önümüzdeki iki yıl %60’lardan %30’lara inebileceği göz önüne alındığında oldukça mantıklı bir karar olabilir.

Diğer taraftan rotatif kredi kullanan firmaların buna göre çok daha yüksek faize maruz kaldıkları ve yıllık bileşik faize bakarsak, mutlak rakam olarak çok yüksek ödemeler yaptıklarına şahit oluyoruz. “Aç-kapa” kredilerinin faizi neredeyse bazı bankalarda faktoring faiziyle yarışıyor diyebilirim. Burada oranlar %21-25 arasında gidip geliyor. Bu durumda bugünkü faizi yüksek bulup uzun vadeli olarak kendini bağlamak istemeyen firmaların aslında kısa aralıklarla kullandıkları krediler sebebiyle toplamda daha yüklü ödemeler yaptıklarını söyleyebilirim.

Faktoring faizi deyince; “Gerçeklerin yaşandığı piyasa” ismini taktım oraya. Çünkü bankaya gidemeyenlerin finansmanı çabuk halletmek istedikleri piyasa orada cereyan ediyor. Burada ortalama vade 120 gün, faiz de yıllık %35 civarında. Yani sürekli bu piyasadan fonlanan firmalar 100 TL kazançlarının 35 TL’sini burada bırakıyorlar diyebilirim. Sektördeki kârlılıkları değerlendirdiğimizde herkesin “hayatta kalma mücadelesi” verdiği anlaşılıyor.

FİNANSMAN GERÇEKTEN UCUZ MU?..
Politika faizlerinin yükseltilmesi finans kurumlarının kredi faizlerini yukarı çıkarıp çıkarmayacağı meselesi ciddiyetle tartışılması gereken bir mesele. Mesela “politika faizleri 1 puan yükselirse banka ve banka harici finans kurumları kredi faizlerini yükseltir mi” sorusuna, birçok finansçı “Hayır, sadece aradaki makas biraz kapanmış olur” diye cevap veriyor. Tabii, şu ana kadar elde edilen kârlar biraz azalacak.

Aslına bakılırsa herkes hayatından memnun gibi. Bankalar kâr ettikçe bu politikaya fazla itiraz etmiyorlar, kurlar rezervlerden satış yapılarak sakinleştirilse de durumdan memnun olan insan sayısı epey fazla olduğu için riskleri görmezlikten geliyorlar. Özetle, politikaların faizlerinin yükselmesi, kredi faizlerini yükseltmez ama finans kurumlarının kârını biraz düşürür. Kurlar sakin kaldıkça da KKM’den doğacak yeni yükle alakalı tartışmaların sesi kesilir.

Bu durumu ne kadar süre yönetebiliriz bilemiyorum.

Türkiye’de “gittiği yere kadar” ve “o gün bakarız” yaklaşımı sevilen bir yaklaşım olduğunu için bekleyip göreceğiz diyorum yine.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top