Ülkemizin Atık Yönetimi

Türkiye’de hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısı yılda yaklaşık 30.000’dir. Fosil yakıt kullanımı kaynaklı olan bu sağlık sorunu ülkemizde yoğunlaşarak artmaktadır. Türkiye’nin havası AB’ye göre en az yüzde 33.4 daha kirlidir. Hava kirliliği kaynağı olan fosil yakıt kullanım oranı ülkemizde yüzde 88’dir.
• • •
2017 yılında yaklaşık 34,4 milyar TL çevre koruma harcaması yapılmıştır. Bu harcamaların yüzde 49’u atık yönetimi ve yüzde 35’i atıksu yönetimi konularında olmuştur. Dış ortam hava kirliliğini engelleme ve azaltma ve iklime yönelik olarak ise sadece yüzde 2 oranında harcama yapılmıştır. Hava kirliliği ülkemizin en önemli sorunudur bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla bütçe ayrılması ivedi bir ihtiyaçtır.
• • •
Yılda 5 milyon tona ulaşan tehlikeli atıkların resmi kurumlar tarafından “beyan” üzerinden sadece 1.4 milyon tonunun kayıt altına alınabildiği, geri kalanının kayıt altına alınmaması nedeniyle nerede olduğu bilinmemektedir. Ülkemizde oluşan tehlikeli atıkların yarısından fazlası topraklarımızı, yüzey sularımızı, yer altı sularımızı, orman alanlarımızı kirletmeye devam etmektedir…
• • •
Türkiye’de günde 144 ton plastik atık denize karışmakta, yılda 5 milyon ton evsel atık çöpe gitmekte, her yıl 500 bin ton e-atık üretilmekte, plastik atıkların yeni adresi Türkiye olmakta ve Akdeniz’de plastik atıklar en çok İtalya ve Türkiye kıyılarına vurmaktadır. Dünyada en fazla çöp ithal eden ülkelerden olan Türkiye, sadece 2017 yılında 277 bin tona yakın plastik atık ithal etmiştir.
• • •
Çin’in aldığı önlemler nedeniyle AB, ABD, İngiltere gibi bölgelerden ülkemize gönderilen atıkların miktarı hızla artmaktadır. 2016 yılında 159.569 ton olan ithal plastik atık miktarı 2017 yılında 261.863 ton ve 2018 yılında ise 439.909 tona ulaşmıştır. 2017 yılında bu ithalattan kaynaklı cari açık 52 milyon avroyu geçmiştir.
• • •
AB’den ülkemize gönderilen atıkların oranı 2004’de yüzde 20’yi bulurken bugün yüzde 35’lere ulaşmıştır. Kuşkusuz gelen bu atıkların tamamı geri dönüşüme uğratılamamakta, yüzde 50 ye yaklaşan oranlarda çöp niteliğinde olduğu ön görülmektedir. Özetle ülkemiz diğer ülkelerin çöplüğü haline gelme riski taşımaktadır. Kontrolü yetersiz olan bu sürecin sonunda vahşi depolama alanlarının artması, mevcut depolama tesislerimizin kapasitesinin erken dolması, havamızın, toprağımızın, suyumuzun daha fazla kirlenmesi aynı zamanda da kendi atıklarımızı yönetememe riski oluşmaktadır.
• • •
Bu riskin azaltılması için kontrolsüz döküm sahalarının rehabilitasyonunun sağlanması, inşaat atıkları ve hafriyat toprağı yönetiminin yaygınlaştırılmasının sağlanması, özel atıkların yönetiminde toplama ve geri kazanımının artırılmasının sağlanması, tehlikeli atıklar için geri kazanım ve bertaraf için tesis yatırımlarının sağlanması gerekmektedir.
• • •
Ülkemizde atık yönetim planları yapılarak belirlenen hedefe ulaşmak için destekler verilmelidir. Atıklar, öncelik sırası ile (en çok olması istenenden en az olması istenene sıralaması) önlenmeli, azaltılmalı, yeniden kullanılmalı, geri dönüştürülmeli, enerji geri kazanımı yapılmalı ve en son bertaraf edilmedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi