Tuğçe Küçük

Tuğçe Küçük

UMUDUN ÇİÇEKLERİ: 68 KUŞAĞI ÇOCUKLARI

Aidiyetten ve tüm otoritelerden sıyrılan Çiçek Çocuklar, kendilerini dünyanın çizdiği sınırların dışında bırakarak, paraya ihtiyaç duymadan sahip oldukları her şeyi birbirleriyle paylaşarak, kavganın yerine sevgiyi koyarak, yaşadığımız dünyanın içinde bambaşka bir dünya yaratarak adeta yaşadıkları dönemde dünyanın farklı yerlerinden görünebilen dev bir çiçek açtırmışlardı. Onlar tam da istedikleri, söyledikleri gibi barışın, özgürlüğün, sevginin yolunda yürümekteydiler.

‘68 Kuşağı’, ‘Çiçek Çocuklar’, ‘Hippiler’ … Farklı isimlerle anılmış bu topluluklar kimilerine göre toplumsal ahlâkı bozan, tembel, sorumluluktan kaçan gençlerdi. Kimilerine göreyse özgürlüğün gerektirdiği gerçek sorumluluğu alan, bu sorumluluğun mükafatı olarak umarsızca yaşayan, insan için hayvan için doğa için güzellikler dileyen barış yanlısı gençler…

Kitleler onları desteklenmiş ya da eleştirilmiş, ama mutlak olan şu ki onlar herkesin ilgisini çekmeyi başarabilmişlerdir. Öyle ki kapitalizme karşı duruşları sebebiyle muhtemelen bunu hiç istemeden giyim tarzları modaya, yaşam stilleri kitaplara, filmlere, şarkılara konu olmuştur.

Vietnam Savaşına tepki olarak doğan bu yaşam tarzı; savaşın, silahın, sınırların, sınırlandırmaların, aidiyetin karşısında durarak ve doğa için insan için hayvan için iyi olanın sevgi ve barış ile bulunabileceği fikrine bağlanarak şekillenmiştir.

Onlara ‘Çiçek Çocuklar’ sıfatı yakışır

Bir rivayete göre kendilerine doğrultulan silahların namlularına çiçek sokarak cevap vermiş olan ‘Hippiler’e ‘Çiçek Çocuklar’ denmeye başlanmıştır. Bir diğer rivayet ise bu ismin dönemin şarkıcılarından olan Scott McKenzie’nin San Francisco şarkısından geldiğini işaret etmekte. Sonuçta hangisi doğru olursa olsun dünyada yaşayan her tür canlının hakkına sahip çıkan hikayeleriyle bugün bile sevgi ve barışa dair umut tohumları eken bu gençler, çiçekler gibi sevgiyi temsil eden, çiçekler kadar renkli, çiçekler gibi bir kökten filizlenerek büyüyen barış timsalleridir.

Onlara elbette en çok ‘Çiçek Çocuklar’ demek yakışacaktır.

(2.SPOT) “Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiğinde, dünya barışı tanıyacak.” Jimi Hendrix

Dünyanın sevgiye ihtiyacı var!

Vietnam Savaşı’na tepki olarak küçük bir grup halinde ortaya çıkan Çiçek Çocuklar, dünyanın savaşa değil sevgiye ihtiyacı olduğunu anlatmak istiyorlardı. Bunu yaparken de en sert hamleye dahi sevgi ile karşılık verme yolunu seçiyorlardı. Savaşın, nefretin, ötekileştirmenin, kalıpların, mutlak doğruların hüküm sürdüğü dünyanın artık iyileşmeye ihtiyacı vardı. Bu doğrultuda kadınların, erkeklerin, tüm cinsel yönelimlerin özgürleşmesini;  çocukların, ağaçların, köpeklerin, ineklerin, tüm canlıların yaşam hakkının savunulmasını kendilerine ödev biliyorlardı. Aidiyetten ve tüm otoritelerden sıyrılan Çiçek Çocuklar, kendilerini dünyanın çizdiği sınırların dışında bırakarak, paraya ihtiyaç duymadan sahip oldukları her şeyi birbirleriyle paylaşarak, kavganın yerine sevgiyi koyarak, yaşadığımız dünyanın içinde bambaşka bir dünya yaratarak adeta yaşadıkları dönemde dünyanın farklı yerlerinden görünebilen dev bir çiçek açtırmışlardı.

Onlar tam da istedikleri, söyledikleri gibi barışın, özgürlüğün, sevginin yolunda yürümekteydiler.

Saçına çiçek takmayı unutma!

Bahsettiğimiz üzere Çiçek Çocuklar, 1965’te ABD’nin Vietnam’a asker göndermesine tepki olarak ortaya çıkmışlardı ama aynı dönemde bu hareketi tetikleyecek başka olaylar da yaşanıyordu. Mesela Muhammed Ali, Vietnam Savaşı’na tepki olarak askere gitmeyeceğini açıkladığında üç yıl boyunca ringlerden uzaklaştırılmıştı. Yine aynı dönemde insan hakları savunucusu Malcolm X öldürülmüş ve kurucusu olduğu Afro-Amerikan Birliği Örgütü'nün başına Martin Luther King geçmişti. Che Guevera’nın 1967 yılında Bolivya dağlarında yakalanarak öldürülmesi de Çiçek Çocuklar’ın ateşini körükleyen gelişmelerdendi. En nihayetinde savaş uzayıp gitmekte, gençler askerliğe zorlanmaktaydı. Kaos ve kasvetin hâkim olduğu günler yerini sükûnete bırakmamakta ısrarcıydı.

İşte bu ortamda 1965 yılının nisanında, yaklaşık 25.000 kişinin katıldığı savaş karşıtı yürüyüş eylemi düzenlendi. Amerika’dan başlayan akım; Avrupa, Avusturalya, Kanada, Yeni Zelanda, Japonya, Meksika, Brezilya derken tüm dünyaya yayıldı. İki yıl boyunca artarak devam eden eylemler, dünyaca ünlü isimlerin, sanatçı ve politikacıların desteğiyle daha da büyüdü. 1967 Haziran’ı, eylem amaçlı gerçekleşen Monteney Festivali’nde “Sevgi Yazı” ilan edildi. Hippiler için sembol haline gelen Scott McKenzie’in San Francisco şarkısının “San Francisco’ya gidiyorsan, saçına çiçek takmayı unutma!” sözleri eşliğinde yürüyen Çiçek Çocuklar, bir taraftan da insanlara çiçekler dağıtarak protestolarının içine sevgi kattıklarını da gösterdiler.

Umut çiçekleri

Renkli minibüsleriyle dünyayı dolaşan, doğa ile kucak kucağa yaşayan, ‘Savaşma seviş!’ sloganı ile savaşın karşısında sevgi ile durulabileceğini haykıran Çiçek Çocuklar dünyada solmayacak çiçekler açtırmayı amaçlıyorlardı. Her konuda kavganın, savaşın, çekişmenin olduğu dünyamızda onlar, sevgi mottolarıyla yaşamayı, hayattan keyif almayı, mutlu olmayı hatta küçücük bir grupken kitleleri arkalarından götürmeyi başardılar.

 Bugün, dünyanın silahlarla değil çiçeklerle değişeceğine inanan bu çocukların dünyaya ektiği çiçekler sevgiye, barışa dair yakılmış umut meşaleleri olarak hatırlanmaya devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tuğçe Küçük Arşivi