Üniversite tercihleri

Ülkenin aşırı yoğun ve yorucu gündeminin yanında bugünlerde yüz binlerce aday üniversite tercihi yapmaya çalışıyor. Bugünkü yazıda bu konuda birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Barajlar
Doğru cevap sayılarına baktığımızda, geçen seneye kıyasla TYT sınavında %8’lik, AYT sınavında ise %36’lık bir düşüş görüyoruz. Bunun farklı nedenleri olabilir; örneğin sınav daha zor olmuş olabilir veya pandemi nedeniyle öğrenciler daha kötü hazırlanmış olabilir. Makul bir sistemde tercih için konulan barajların sınavdaki başarı ortalaması ile değişmesi gerekir. Fakat kılavuzda açıklanan barajlar 2019’la aynı. Bunun sonucu olarak çok daha fazla öğrenci tercih yapamayacak. Örneğin eşit ağırlıklı kategoride geçen seneden 255.000 daha fazla öğrenciyi eliyoruz. Sınavın zorluğunun veya pandeminin faturasının öğrencilere kesilmesini yanlış buluyorum. Ya sınav sonuçlarını standardize etmek gerek ya da barajı sınav sonuçlarına göre ayarlamak gerek.
Yeni Açılan Fakülteler
Yüksek talebe cevap verebilmek için tıp ve hukuk fakülteleri açmaya devam ediyoruz. Fakat bu alanlarda yeterli sayıda öğretim üyemiz yok. Özellikle yeni açılan fakültelerin altyapı, donanım ve öğretim üyesi durumlarına bakmadan tercih yapılmamalı. Fazla fakülte ve az hoca gerçeğinin sonucu olarak hoca sayısı yetersiz fakültelerin yanında, kontenjanı fazla şişirilen fakültelerde sınıfların aşırı kalabalık olması nitelikli mezun yetiştirilmesinin önünde engel oluşturuyor. Gerek tıpta gerekse hukukta nüfusa oranla yetiştirdiğimiz mezun sayısı ihtiyacı aşmaya başladı. Dolayısıyla “garantili meslek” olarak görülen bu iki alanda yakın bir gelecekte ihtiyaç fazlası mezun olması ihtimalini göz ardı etmemek gerek.
Kriterler
Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi her gün adaylara tercih desteği vermeye çalışıyorum. 13 Ağustos’a kadar MEF Üniversitesi Instagram hesabından 19:00’da, YouTube hesabından ise 20:15’te soruları cevaplamaya çalışıyorum. Öğrencilere ilk önerim program yerine üniversiteye odaklanmaları. Üniversitenin kültürü, sosyal ortamı, temel değerleri tüm programlarını etkiler. Bu sene bence en öne çıkan kriterler üniversitenin özgürlükçü olması, öğrenciye mümkün olduğu kadar esneklik sağlaması, akademik gelişimin yanında profesyonel gelişime önem vermesi ve çevrimiçi eğitimde başarılı olması.
Yatay Geçişler
Tercih yayınlarımın ilk 5 gününde beni en çok şaşırtan şey öğrencilerin yatay geçiş kurallarını bilmemeleri oldu. Örneğin: Öğrencinin sıralaması 180.000 ve istediği üniversitenin endüstri mühendisliği bölümü için yeterli olmayacağını düşünüyor, fakat inşaat mühendisliği için yeterli olacağı tahmin ediliyor. Bu öğrenci inşaat mühendisliğini seçerse, (ve eğer sıralaması ülkedeki en düşük endüstri mühendisliği taban sıralamasının üzerinde ise—ki olacaktır) birinci yılın sonunda aynı üniversitenin endüstri mühendisliğine yatay geçiş yapabilir. İki mühendislik arasında ilk yıl dersleri neredeyse aynı olduğundan dönem kaybı da yaşamaz. Öğrencilerin bu kuralı etraflıca öğrenmesini ve tercih edecekleri üniversitelerin bu kuralı nasıl uyguladıklarını incelemesi öneriyorum.
Tercihler hakkında daha fazla bilgi için Medium yazıma bakabilir (

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi