Üniversitelerin Değerini Ölçmek

Bir üniversitenin değerini nasıl ölçebiliriz? Müteahhit gözü ile bakarsak, kampüsünün arsa değeri ve binalarının değeri üzerinden ölçmeye çalışabiliriz. Tüketici açısından bakarsak, ücreti üzerinden ölçmeye çalışabiliriz. Muhasebeci gibi bakarsak, öğrenci başına cari giderlere odaklanabiliriz. Kurumsal iletişimci gözlüğünü takarsak, bilinirliği ve marka değerine odaklanıp üniversite sıralamalardaki pozisyonu ile ölçebiliriz. Bu alternatiflerin her biri savunulabilir, fakat üniversiteyi üniversite yapan öğretim üyeleridir. Üniversitenin nasıl bir kadro kurduğu, kadrosuna ne kadar kaynak ayırdığı ve bu kadronun sürdürülebilirliği önemlidir.
Öğretim üyesi ücretleri
Genelde öğretim üyesi ücretlerinin, öğretim üyelerinin kurumlara ve topluma katkıları ile doğru orantılı olduğunu varsayabiliriz: araştırma, eğitim ve hizmette daha etkin ve yararlı olduğu düşünülen hocalara daha yüksek maaşlar verilir ve daha iddialı okullar da daha yüksek maaşlı hocalar ile çalışırlar. Amerika’dan küçük bir örnek verelim: Ortalama profesör maaşlarına bakıldığında en tepede yılda 254,000 dolar ile Stanford var. Dünyaca meşhur bu üniversite THE sıralamalarında 2. Öte yandan aynı sıralamada 20. olan Duke’da ortalama profesör maaşı 201,000 dolar, sıralamada 201-250 aralığında olan Miami’de ise 165,000 dolar. Sıralamalar ile maaşlar arasında yakın bir ilişki var; sıralamalarda yukarıda olabilmek için üniversiteler daha üretken ve etkin hocalara daha yüksek maaşlar veriyorlar.
Vakıf üniversitelerinde ücretler
Türkiye’de ise devlet üniversitelerinde maaşlar aynı, fakat vakıf üniversiteleri serbest piyasa kurallarına göre maaş ödüyorlar. YÖK ilk defa 2020 raporunda vakıf yükseköğretim kurumlarının 2018-19 akademik yılında öğretim elemanlarına ödedikleri azami, asgari ve ortalama net ücretleri yayınlandı. Bu veriler üniversiteler arasında net bir sıralama öneriyor ve tercih yapmak isteyen adaylar için önemli olabilir. Rapora göre ortanca (medyan) net ücretler şöyle: Profesör 10.162 TL, Doçent 8.186 TL, Dr. Öğretim Üyesi 6.586 TL, Öğretim görevlisi 4.680 TL. Fakat bu ücretler büyük farklılıklar gösteriyorlar. Örneğin Profesör ücretlerinin üniversite ortalamaları 4.423 ile 23.936 arasında değişiyorlar.
İstanbul’da durum
Ortalama maaş şehre göre değişiklik gösteriyor. İstanbul’da en yüksek profesör ücretleri Sabancı, Kadir Has ve Koç’ta (20.000’in üzerinde), en düşük Profesör ücretleri ise Nişantaşı, Rumeli ve İstinye’de (6.000 TL’nin altında). En yüksek Doçent ücretleri Sabancı, Koç ve İbn-i Haldun’da (15.000’in üzerinde), en düşükleri ise Rumeli, İstinye ve Esenyurt’ta (5.000’in altında). En yüksek Dr. Öğr. Üyesi ücretleri Sabancı, Koç ve Bezm-i Alem’de (10.000’in üzerinde), en düşükleri ise Nişantaşı, İstinye ve Esenyurt’da (4.000’in altında). En yüksek Öğretim Görevlisi ücretleri Sabancı, Koç ve MEF’de (7.500’un üzerinde), en düşükleri ise Rumeli, Nişantaşı ve Esenyurt’ta (3.200’ün altında). Görüldüğü gibi üniversitelerin 2018-19’da verdikleri ücretler arasında birkaç misline varan farklar var. YÖK bu durumun farkında ve geçen yıldan itibaren vakıf üniversitelerinde kadrolu öğretim üyelerine devlet üniversitelerindekilerin altında maaş ödenemeyeceği kuralını koydu.
Adaylara önerim YÖK raporundaki Tablo 32’yi dikkatle incelemeleri. Tercih etmeyi düşündüğünüz üniversitenin öğretim üyelerine (iki yıl önce de olsa) nasıl bir ücret ödediği bilgisi çok önemli çünkü bu veri üniversitenin eğitimde en önemli faktör olan hocalara nasıl yaklaştığının sinyalini veriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi