Uzun Boyunlu Kadınlar-IV / Modigliani

Jeanne onu sanat çevrelerine sokacak bir akıl hocası, Modigliani de para vermeyeceği bir model arayışındayken bulurlar birbirlerini; ancak ilişkileri bunun çok ötesine geçecektir

Yalnızca Anna Ahmatova’nın 1910 ve 1911’de Paris’te geçirdiği birkaç ay süresince birlikte olabilen çift sonrasında bir daha görüşemeyecektir.

Modigliani, 1914’te heykel çalışmalarını terk ederek resme geri döndüğü sıralarda, Paris’te yaşayan İngiliz şair Beatrice Hastings’le tanışır.  Beatrice sonraları bu karşılaşmayı şöyle anlatacaktır: “Bir kafede karşı karşıya oturuyorduk. Kim olduğunu bilmiyordum. Önce çirkin, vahşi ve obur buldum onu. Sonra Café de la Rotonde’da bir daha karşılaştık. Tıraş olmuştu, sevimliydi. Kasketini çıkardı, gözlerinin içine kadar kıpkırmızı kesildi. Sonra beni tablolarını görmeye çağırdı. Gittim…”

Fırtınalı ilişkileri iki yıl sürecektir.

Beatrice özgür ruhlu bir kadındır, sadece erkekleri değil kadınları da sever; Modigliani’yse onunla birlikte olduğu süre boyunca iyice alkol ve uyuşturucuya kaptırır kendini. Akşamları Beatrice’in Max Jacob’la paylaştığı apartman dairesine gittiğinde körkütük sarhoştur çoğunlukla; nereden bulduysa, o dönem sürekli yanında taşıdığı tabancasıyla balkondan havaya ateş eder ya da örneğin durduk yere yangın çıkarır evde, alevlerin yükselişini incelemek istediğini söyler daha sonra ayıldığında.

Modigliani’nin onun hakkındaki duygularının karışık olduğunu, fırtınalı geçen iki yıl süresinde  yaptığı Beatrice portrelerinde de görebiliyoruz. İlişkileri sona erene dek Beatrice’in on dört portresini yapar Modigliani. Bunların çoğunda gözler siyah ve küçük çizilmiştir, yüz simetrisi bozuktur. Siyah ve küçük gözler, ressamın modelinin ruhuna giremediğini, ondan emin olamadığını, güvenemediğini anlatır bize(1).  Bozuk simetriyse, modelin değişken ve tutarsız kişiliğine işaret eder.

Silinen Beatrice

[Modigliani’nin ayrılmaları sonrası Beatrice’i pek de iyi anmadığı, onun bir portresini başka bir resim için tuval olarak kullanmasından da bellidir.

2018’de, ressamın 1917 tarihli “Bir Genç Kız Portresi” resminin röntgenini çeken Tate Müzesi yetkilileri, eserin  başka bir resim üzerine yapıldığını ortaya çıkarsalar da alttakinin hangisi olduğunu bulamazlar. Neyse ki bugün, aradan geçen birkaç yılda geliştirilmiş olan bir yapay zeka yazılımı yardımıyla, önceden altta yer alan resmin bir Beatrice portresini olduğunu biliyoruz (sayfada görebilirsiniz).

Ressamların (daha çok yoksul olanlarının) sevmedikleri eserlerinin üzerine başka resim yapması görülmedik şey değilse de, Modigliani’nin başka resimlerinde bu yola gitmemesi, onun Beatrice’i anılarından bütünüyle “silmek” istediğinin bir göstergesi bence.]

Beatrice’le ayrılmalarından sonra kendini iyice içkiye veren Modigliani’nin sağlığı gitgide kötüleşir.

Tüberküloz 1900’lerin başında hâlâ en ölümcül hastalıklardan biridir. Bulaşıcıdır, o yüzden Modigliani, hastalığını -belki de Yahudi olmasının üstüne bir de bu nedenden dışlanmak istememesi nedeniyle- en yakınındakiler dışında herkesten saklar. Sarhoşların hoş görüldüğü ama veremlilerden uzak durulduğu zamanlardır. Bu ölçüde içki ve uyuşturucu kullanmasının, çok uzun bir ömrü olamayacağını bilmesinden mi yoksa bunları hastalığının neden olduğu çöküşe paravan olarak kullanmasından mı olduğu bilinmez, muhtemelen her ikisi de…

Jeanne Hébuterne

Modigliani’yi daha erken bir sondan kurtaran, Jeanne Hébuterne olur. 1917’de tanıştıkları sırada Jeanne henüz on dokuz yaşındadır. Varlıklı bir ailenin kızıdır; bir yandan Académie Colarossi’de resim eğitimi alırken bir yandan da kimi ressamlara modellik yapmaktadır. Jeanne onu sanat çevrelerine sokacak bir akıl hocası, Modigliani de para vermeyeceği bir model arayışındayken bulurlar birbirlerini; ancak ilişkileri bunun çok ötesine geçecektir.

Koyu Katolik ailesi, Modigliani’yi çulsuz bir ressam -ve üstelik Yahudi- olduğu için şiddetle reddetse de, Jeanne ressamla birlikte yaşamaya başlar.

Jeanne’in varlığı Modigliani’nin karanlık bohem yaşantısına yepyeni bir tazelik ve ışık getirir. Çıplak çalışmalarından yeniden portrelere döner Modigliani; Jeanne, sevgilisine modellik yapmadığı zamanlarda aynı atölyede kendi resimleri üzerinde çalışır bir yandan. Modigliani aynı yıl ilk kişisel sergisini açmayı başarır.

Birkaç yıl önce patlak veren 1. Dünya Savaşı iyice şiddetlenmiştir artık. Alman birlikleri top ateşiyle vurabilecek kadar yaklaşmıştır Paris’e. Kesilen ikmal yolları nedeniyle şehirde yiyecek ve ilaç sıkıntısı baş göstermiştir. İlaçlarını bulamayan Modigliani’nin sağlığı daha da kötüye gider. Menajeri Zborowski’nin parasal desteğiyle o kışı Nice ve Cagnes-sur-Mer’de geçirir çift. Zborowski bunun hem Modigliani’nin sağlığına iyi gelmesini hem de savaş yüzünden büyük kentlerden Riviera kıyılarına kaçmış olan zenginlere resim satabilmeyi ummaktadır.

Kızları Jeanne (annesiyle aynı adı taşır) 1918’de Nice’de doğar(2).

Riviera’da geçirdikleri kış, satabildiği resim sayısı birkaçı geçmese de Modigliani için çok verimli olur; ressamın en tanınmış eserlerinden bazıları bu dönemde ortaya çıkar. Sağlığı da biraz düzelmiştir.

1919 Mayıs’ında Paris’e geri döndüklerinde Jeanne yine çocuk beklemektedir. Bir süre sonra Modigliani’nin sağlığı yeniden bozulmaya yüz tutar. Hem yokluk hem gebelik yüzünden, bebeğini bakması için annesine vermek zorunda kalır Jeanne, böylelikle Modigliani’nin bakımına da daha çok zaman ayırabilecektir.

Tüberküloz Menenjit

1 ocak 1920’de Jeanne’le birlikte katıldığı yeni yıl eğlencesinde oldukça sağlıklı görünmektedir Modigliani, çok da mutludur. İki çocuğu olacağına inanamadığını anlatır arkadaşlarına heyecanla. Ancak sonraki gün yataktan kalkmayı başaramaz. Birkaç gün sonra evlerindeki sessizlikten endişelenen bir komşuları içeri girdiğinde Modigliani’yi bitkin şekilde Jeanne’e yaslanmış, çaresizce yatıyor bulur. Hemen doktor çağırılır; doktorun tanısı “ilerlemiş tüberküloz menenjit”tir(3). Hemen yoksulları tedavi eden bir hastaneye kaldırılsa da iki gün sonra yaşama gözlerini yumacaktır  Modigliani.

Henüz otuz altı yaşındadır.

Ertesi gün yapılan cenaze töreninde, Pablo Picasso, Fernand Léger,  André Derain ve Constantin Brâncuși’yle birlikte dönemin neredeyse tüm sanatçıları hazır bulunur. Montparnasse sakinleri de cenazeye kalabalık bir kitleyle katılarak mahallelerinin bu “Son Bohem”ine sevgilerini gösterirler.

Sekiz aylık hamile olan Jeanne cenaze sonrasında ailesinin evine dönse de sevgilisinin acısına ancak iki gün dayanır; beşinci kattan aşağı atlayarak kendisinin ve karnındaki bebeğin yaşamına son verir.

Talihsiz Jeanne, ailesinin kararıyla, Modigliani’nin defnedildiği Père Lachaise yerine Bagneux Mezarlığı’nda toprağa verilir.

On beş aylık kızları Jeanne öksüz kalmıştır. Hébuterne ailesinin istememesi üzerine Modigliani‘nin ailesi bebeği sahiplenir ve Livorno’ya götürür. Küçük Jeanne, Modigliani’nin annesi ve kız kardeşi tarafından büyütülecektir.

Modiglianilerin, Jeanne ve Amedeo’nun aynı kabristanda yatmaları yönündeki ricalarını kulak ardı eden Hébuterne’ler on yıl sonra razı olurlar. Çift bugün, Père Lachaise mezarlığında aynı mezar taşının altında yatmaktadır.

Mezar taşlarında, Modigliani için “Mutluluk ve şöhret anında ölüm tarafından yakalandı”, Jeanne içinse “Olağanüstü fedakarlık gösteren sadık bir eş” yazmaktadır.

Bitirmeden, Jeanne Hébuterne’in yalnızca Modigliani’ye duyduğu büyük aşkla anılıyor olması büyük haksızlık. Sayfadaki iki resmine göz atarsanız, Jeanne’in belki deneyimsiz ama son derece yetenekli bir ressam olduğunu görebilirsiniz. Çok yazık…

Modigliani’nin Jeanne’e "Ruhunu görebildiğimde, gözlerini de çizeceğim" dediği söylenir; ressamın tüm portrelerinde Jeanne’nin güzel gözleri pırıl pırıl ışık saçarak bakar bize hâlâ…

Huzur içinde uyusunlar…

  • Modigliani’nin yaptığı Beatrice portrelerinin neredeyse tümünde gözler siyahtır; çok azındaysa bir göz normal, diğeri siyah çizilmiştir.
  • Jeanne, Modigliani’nin tek çocuğu değildir. Kanadalı tıp öğrencisi Simone Thiroux’nun  dünyaya getirdiği Gerard adında bir oğlu ve kimlikleri bilinmeyen en az iki -evlilik dışı- çocuğu daha olduğu bilinmektedir.
  • Tüberkülozlu hastalarda görülen menenjit hastalığı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Oğuz Pancar Arşivi