Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in beklenmedik ve kamuoyu için anlam verilemeyen istifasından sonra, Futbol Federasyonu Genel Kurulu, 16 Haziran’da Ankara’da olağanüstü gündemle toplanarak yeni başkanını seçecek.

Zamanında, Cumhurbaşkanı’nın desteğini alarak seçilen iş adamı Nihat Özdemir’in, Futbol Federasyonunda çok başarılı ve dirayetli bir yönetim göstermesi bekleniyordu ki, olmadı, olamadı. İstifasından sonra, yerine asbaşkan Servet Yardımcı vekalet etti. Servet Yardımcı aynı zamanda UEFA Yönetim Kurulu üyesiydi ve Futbol Federasyonu Başkanlığı için en güçlü aday olarak ön plana çıkıyordu. Hatta birinci, ikinci ve üçüncü lig kulüpleri, kısa süre önce kendisini aday bile gösterdi.

Ancak Servet Yardımcı da aday olmadı, olmadı.

Futbol Federasyonu Başkanlığı gerçekten ateşten gömlek miydi? Türkiye’nin en varlıklı işadamı Nihat Özdemir başkanlığı niye yarıda bırakıp gidiyor, Servet Yardımcı neden topuklayıp uzaklaşıyordu. Türkiye liglerini dizayn etmek, futbolu idare etmek gerçekten bu kadar zor muydu? Yoksa bir yerden bir emir geliyor ve başkanlık koltuğu hemen ona mı rezerve ediliyordu.

Son aşamada, Federasyon Başkanlığı koltuğunun rezervasyonu, ortaya birden bire çıkan Gaziantepspor eski Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye yapılmış gibi duruyor. Çünkü kulüplerin birçoğu, çok fazla tanımadıkları bu isim etrafında adeta bir anda kümeleştiler. Demek ki, böyle olması istendi.

Büyükekşi bir futbol adamı değil. Gaziantepspor başkanlığı da ancak bir buçuk yıl sürdü. Büyükekşi FLO ayakkabı firmasının yönetim Kurulu Başkanı. Bugüne kadar deri ve ayakkabı sanayicileri ile ilgili birçok sosyal ve ticari kuruluşta görev aldı. Bir ara THY Yönetim Kurulu üyeliği de yaptı.

GELELİM SADEDE
Futbol Federasyonu Başkanlığı için adayı olmak serbest. Şu ana kadar Büyükekşi ile birlikte 9 isim aday oldu.

Aday olmak serbest ama adaylığının geçerlilik kazanması için toplam oyun beşte biri kadar imza ile Genel Kurula gelmen gerekiyor. Yani, seçim gününe kadar, 307 Genel Kurul üyesinin 62’si, imzaları ile seni başkan adayı olarak gösterecek.

Yoksa adaylık başvurun hikaye.

Görünen o ki, spor teşkilatı Büyükekşi için çalışıyor. Otoritenin başkan adayı görünen Mehmet Büyükekşi 250’den fazla kişinin imzasını almış durumda. Diğer adaylara 57 oy bırakmış. Diğer aday bu 57 imzayı tek başına toplasa da, 62’yi bulamadığı için seçime giremiyor.

Rize’nin Pazarspor Kulübü Başkanı Hüseyin Yangın da Federasyon Başkanlığına aday oldu. 62 imzayı toplasa, seçime girip kazanma şansı olabilir miydi bilemem. Ama görünen o ki, Büyükekşi ve arkadaşları, Rize’li aday Yangın’dan mal kaçırır gibi, sandığı da kaçırmışlar. Yani önü çoktan kesilmiş.

Emir büyük yerden gelince seçimin sonucu, seçim başlamadan belli oluyor. Ben Büyükekşi’nin yerinde olsam, 200 imzada durur, diğer rakiplerime de seçime katılma şansı verirdim. Adilane bir yarış olsun, özelliklerimle kazanayım, rakibimi seçimde yeneyim diye düşünürdüm..

Şimdi ne oldu. Yarış başlamadan bitti.

Diğer aday veya adaylar 62 imzayı bulamayınca, mindere bile çıkamadı.

Büyükekşi seçilmeden kazandı. Adalet bir yara daha aldı.

Rize Pazarspor’lu Hüseyin Yangın ise durumu şöyle özetledi:
“Ben uzak yol gemi kaptanıyım. Seçilecek olan Başkan ve Yönetime (Allah selamet versin) diyorum. Ancak ne görünürde gidilecek emniyetli bir liman var. Ne de federasyon gemisini o limana götürecek deneyimli bir kaptan.”