Keşke Türkiye’de de olsa dediğimiz gelişme Belçika’da oluyor. Neler mi oluyor?

n Belçika’da yasa gereği meclis toplantıları kamu hizmeti sayılıyormuş.
n Dolayısıyla bu toplantılar sırasında başka birşey yapmak mesaiden çalmak anlamına geliyormuş.
n Meclis faaliyetleri Youtube üzerinden canlı yayınlanıyormuş. (Hni şu bizim her hafta kapatmanın ucundan dönen youtube)
n Dries Depoorter isimli yazılım şirketi Python tabanlı bir yazılım ile milletvekillerinin yüzlerini tanıyan bir yazılım yapmış.
n Elinde cep telefonu olan vekillerin küçük video kayıtlarını alıp otomatik olarak twitter ve instagram üzerinden paylaşıyormuş.
Hani demokrasi diyoruz ya, işte böyle birşey.
Hani etik diyoruz ya, işte böyle birşey.
Hani meclis diyoruz ya, işte böyle birşey.
Bu arada Dries Depoorter tam bir yazılım aktivisti. Daha önce de gündeme gelen uygulamaları arasında:
n Yalnızca yüzde 5’lik bir bataryanız olduğunda kullanabileceğiniz bir sohbet uygulaması olan DieWithMe,
n Gördüğü her şeyi açıklayan dönen bir kamera yazılımı Surveillance Speaker
n Gözetleme kameraları ile çekilen görüntüleri izleyip, isterseniz polise şikayet yollayan Jaywalking…
Artık aktivizm en yenilikçi alanlardan biri ve bu sadece yeni uygulamalar demek değil aynı zamanda yaratıcı bir tanınma ve para kazanma yöntemi.

Trendyol’un müze hareketi!

Her seferinde bir başka yenilikle e-ticaret sektörünü peşinden sürükleyen Trendyol bu sefer de müzelerde hediyelik eşyaların satışına başladı. Bu hem kültürel anlamda hem de hediyelik eşya sektörü anlamında çok değerli bir hareket.
Türkiye’de sanata ilgi duyuyorsanız, hediyelik eşyalara ulaşmakta zorlanıyorsunuz. Müzelerin hediyelik eşya mağaza ve siteleri var ama;
n internetin keşmekeşi içinde kayboluyor.
n Çalışıp, çalışmadığından emin olamıyorsunuz.
n Teknik anlamda güveliğinden emin olamıyorsunuz.
Trendyol’un yeni özelliği bu sorunların çoğuna çözüm oluyor.
Tabii sanat anlamında yeterli mi?
Bence sadece iyi bir başlangıç…
Türkiye’de;
n Ünlü sanat eserlerinin reprodüksiyonlarını seri olarak alabileceğiniz bir site yok. Mesela bir Leonardo çizimi, bir Monet tablosu, bir Edward Hooper’ın Nighthawk tablosu, bir Magritte The Son of Man, Dali tablolarına birden ulaşamıyoruz.
n Çağdaş dönemde de reprodüksiyonlarda eksikler var. Mesela Keith Haring, Leonid Afremov gibi isimlerin tabloları, hiç yoksa reprodüksiyonları yok.
n Malum heykelde durum daha kötü. Michaelangelo’nun David’i, bir Fontana del Nettuno yada Anish Kapoor’un Cloud Gate yorumu, hatta Jeff Koons’un köpeği, bir Damien Hirst, çağdaşlardan Ron Mueck’in Mask II’sini e-ticaret üzerinden almak için minyatür modellerini bulamıyoruz.
Allah’tan Yorgun Herkül Türkiye’ye geldi de onun minyatürünü bulup aldım. Ama minyatür heykeller ve reprodüksiyonlar çocuklarımıza sanatı deneyimletmek için çok önemli. Keşke Trendyol bu konuda her şeyi içeren özel bir alan kursa. Bu sayede Emre Yusufi’nin eser yorumlarını almak için İngiltere’deki mağazaya gitmenin hesabını yapmak zorunda kalmayız…

Rolls-Royce bu aralar isminin hakkını veriyor

Lüks araç üreticisi olarak tanıdığımız ve sevdiğimiz Rolls-Royce, aslında tam anlamıyla on parmağında on marifet olan bir şirket. Özellikle havacılık sektöründe ürettikleri motorlarla bilinen marka son dönemde elektrikli hava araçlarına da el attı. Rolls-Royce cephesinde yeni gelişmeler olurken bir yandan da dijital dönüşümü tamamlayıp sıfır emisyon hedeflerini tamamlamaya çalışıyorlar. Bu alanda da yeni planlarını açıklayan şirket, Spirit of Innovation adında tamamen elektrikli hava aracının ilk uçuşunu tamamladı.
1930’ların yarış uçaklarının tasarımlarından ilham alınarak geliştirilen uçak, havada toplam 15 dakika geçirerek tamamen elektrikli, doğa dostu hava taşımacılığı için bir dönüm noktası yarattı. Rolls Royce, Spirit of Innovation ile saatte 480 km’lik hız rekoru kırmayı planlıyor ve projenin gerçekleştirdiği bu uçuş, bu rekor için önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
Projenin ardında Britanya hükûmeti ve ülkede havacılık alanında önemli araştırmalar yürüten Havacılık Teknoloji Enstitüsü bulunuyor; dolayısıyla projenin geleceği bir hayli parlak görünüyor. Rolls-Royce CEO’su Warren East, projeyle ilgili verdiği bir demeçte şunları söyledi: “Hava, kara ve deniz taşımacılığını karbondan arındırmak ve net sıfıra geçişin ekonomik fırsatını yakalamak için toplumun ihtiyaç duyduğu teknolojik atılımları gerçekleştirmeye odaklandık.
Olay sadece bir dünya rekoru kırmak değil; bu program için geliştirilen gelişmiş pil ve tahrik teknolojisi, Kentsel Hava Hareketliliği pazarı için heyecan verici uygulamalara sahip ve “sıfır jet”in (karbon emisyonsuz jet) gerçeğe dönüştürülmesine yardımcı olabilir.”