• Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
Menü
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
e-Pencere Pazar
e-Gazete
₺ 0,00 0 Cart
Facebook Twitter Instagram Youtube
ABONE OL
  • AnaSayfa
  • Pencere Pazar
  • Gündem
  • Spor
  • Diğer Haberler
    • Dış Haber
    • Ekonomi
    • Kültür – Sanat
    • Bilim ve Teknoloji
    • Eğitim
    • Karikatür
    • Muhalif Takvimi
    • Otomotiv
    • Özel Röportaj – Perspektif
    • Sağlık
  • Yazarlarımız
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Hesabım
  • Sepet
  • İletişim
Menü
  • AnaSayfa
  • Pencere Pazar
  • Gündem
  • Spor
  • Diğer Haberler
    • Dış Haber
    • Ekonomi
    • Kültür – Sanat
    • Bilim ve Teknoloji
    • Eğitim
    • Karikatür
    • Muhalif Takvimi
    • Otomotiv
    • Özel Röportaj – Perspektif
    • Sağlık
  • Yazarlarımız
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Hesabım
  • Sepet
  • İletişim

“Yargıç olarak, kendi adıma utanç duyuyorum.!”

Haldun Solmaztürk Yazar : Haldun Solmaztürk
9 Şubat 2022
Kategori : Haldun Solmaztürk, Yazarlar
A A
0
0
Paylaşma
Facebook'da PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçen ay—evlerden ırak—bir hukuk reformu (!) müjdesi daha aldık. “Ülkemizde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi” başlatıyormuşuz. Hem de “İlgili kesimlerle iş birliği halinde..”.
Duy da inanma.!
Devletler, hukuk düzenleri açısından, üçe ayrılırlar: hukuk, kanun ve polis devletleri.
Hukuk devletleri; şeklen ve maddi anlamda, yönetenlerin ‘keyfi’ uygulamalarının engellendiği, denetlendiği, yargının bağımsız, hukukun evrensel ilkelerinin geçerli olduğu rejimlerdir.
Kanun devletlerinde kanunlara ‘şeklen’ uyulur, ama kanunlar ‘hukuki’ değildir. “Herşey bizim ve bizden olanlar için, bizden olmayanlar için de kanunlar var” dedikleri.!
Polis devletleri, yöneten(ler)in kanunları bile ‘ırgalamadığı’ rejimlerdir.
Kanunlar, meclis, mahkemeler—anayasa mahkemesi—vardır, ama ‘mış’ gibidir.. Var ama yok.!
L’etat, c’est moi.! Devlet şahsımdır.!
‘Hukuk’ reformu ancak kanun devletinde yapılabilir. Polis devletlerinin, önce ‘kanun’ devletine, evrilmeleri gerekir ki çok zordur. Türkiye’deki nevi şahsına münhasır süreçten biliyoruz.
Hukuk reformları, AKP-Cemaat ortaklığında yıllar önce başlamıştı. Reformlarını “Mezardakileri bile kaldırarak ‘Evet’ oyu kullandırmak lazım” dedikleri 2010 referandumuyla taçlandırdılar.
Başbakan Erdoğan, 2014’te, Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilen Balyoz mağdurları için “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitseydiler, AİHM lehlerine bile karar verse biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, yine orada kalmaya devam ederler, içeriden çıkamazlardı” diyordu. ‘Teşekkür bile’ beklemiyormuş, hukuk mücadelesini (!) kimlerin verdiğini bilsinler yetermiş.
Kanun tanımazlığın en açık ifadesi—polis devletinde—işte böyle ‘hukuk mücadelesi’ olur.!
İki yıl sonra, Anayasa Mahkemesi iki gazeteci hakkında ‘hak ihlali’ kararı veriyor, yerel mahkeme de tahliye ediyor—yasa böyle.! Ama Erdoğan yasayı tanımıyor, “Verdiği karara uymuyorum, saygı duymuyorum” diyor. O kadarla kalsa kınar geçersiniz, ama “Kararı veren mahkeme direnebilirdi. O zaman Anayasa Mahkemesi’nin kararı boşa çıkacaktı” deyince açıkça suç işliyor. “Tahliye edilenler AİHM’e gitseler, alacakları cevap da bellidir.!” lafına Balyoz mağdurları için söylediklerini ekleyin, reformla (!) değişmeyen çarpık anlayışı göreceksiniz.
İki yıl daha geçiyor; 2018-2019 Adli Yıl açılış töreni: “Tüm yargı mensupları, tarafını daima ‘hukukun üstünlüğünden’ yana seçmek zorundadır” diyor. Ama “Ülkesinin ve milletinin birliğini, dirliğini, bekasını gaye edinen” bir yargı olmalıymış. Aslında ‘polis devletini’ tarif ediyor.
Ve geçen hafta ayak üstü “Yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil” dedikten sonra TAM onu yapıyor: “Biz … bir teröristin, varsa, sözde hakkını koruyacak değiliz, ki böyle bir şey yok. Ben inanıyorum ki bizim yargımız … gibi bir teröriste böyle bir imkan hazırlamaz”.
Elbette hazırlamaz.! Sallandıracaksın kardeşim bunları—ibreti alem için…!
Ve geçtiğimiz günlerde yargı ve yargı kararlarıyla pek barışık olmadığı bilinen öfkeli (!) İçişleri Bakanı TBMM’de konuştu: “Kimse kusura bakmasın; biz yaptığımız işin, verdiğimiz kararın doğru olup olmadığını anlamak için millete bakarız” diyor. Yani, yargı bizi ırgalamaz.!
Sonra, öfkesi—göründüğü kadarıyla—tam bir histeri krizine dönüşünce “Bak beni kızdırmayın” girişinden sonra, hedef aldığı milletvekillerine “Alçaklar.!”, “Haysiyetsizler” diye defalarca bağırarak hakaret ediyor. Orada da durmuyor, burada aktarılması bile uygun olmayan o İstanbul Rumcasının en galiz, en bayağı küfrünü ediyor. İki parti grubu da kendisini ayakta alkışlıyorlar.
Ne Türkiye’de ne de bir başka ülke parlamentosunda bu kadar ‘süfli’ bir konuşma olmamıştır.
Hukuk devletlerinde böyle bir konuşma olamaz, çünkü böyle insanları siyaset kabul etmez.
Kanun devletlerinde böyle bir konuşma sadece şahsını değil, ‘şahsının’ hükümetini de bitirir.
Ancak ‘polis’ devletlerinde böyle bir kepazelik olur ve iki günde unutulur…!
Onun için polis devletlerinde hukuk reformu yapılamaz, yapılamıyor.!
Böyle bir konuşmayı ayakta alkışlayacak kadar şuurunu yitirmiş bir siyasi kültürden ‘hukuk’ reformu beklenemez.
Pekiyi çıkış yolu nedir derseniz, onurlu bir hukuk adamı bunun cevabını zaten verdi:
“Hiç kuşkum yok ki, gün gelecek bu olanlar ibretle anılacak… O gün geldiğinde herkes söyleyecek, ama bugün söyleme sorumluluğunu yerine getirmezsem, dilim lâl olsun, kalbim kurusun. Tarihe not düşmek için söylüyorum: Yargıç olarak kendi adıma utanç duyuyorum.”
Hukuktan yana, açıktan taraf olma, hakkı ve hakikati dillendirme günü bugündür—yarın değil.!

Etiketler: gazete pencerehaldun solmaztürkpencere yazarlar

Önerilen Haberler

Barışcan İğrek

Potada hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon

1 Şubat 2023
Kerem Kırçuval

BEŞİKTAŞ’IN İHTİYAÇ LİSTESİ

1 Şubat 2023
Mine Uzun

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim

1 Şubat 2023
Oya Özarslan

YOLSUZLUK ALGI ENDEKSİ 2022

1 Şubat 2023
Prof. Dr. Erhan Erkut

Mutabakatname ve yükseköğretim

1 Şubat 2023
Boray Acar

Yine ölüm, yine karanlık..

1 Şubat 2023
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Abone Ol
  • Künye
  • Sık Sorulan Sorular
  • Örnek Gazetelerimiz
  • Arşiv
  • Gizlilik politikası
  • Hakkımızda
  • İletişim

Whatsap Destek: +90 531 629 32 92

© 2022 gazetepencere.com ‘da yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır.