Yeni bir yıla başlarken…

Değerli dostlar.

Yıl boyunca ekonomik, siyasi ve sosyal meseleleri sizler için tahlil ettim. Bu tahlilleri yaparken, kendime ait yöntemleri değil bilimsel, kabul edilmiş ve test edilmiş yöntemleri kullandım. Ancak, yöntemin en önemli adımı felsefedir.

Müsaadenizle ne demek istediğimi arz edeyim.

Bizler bir konuyu ele alırken felsefeyle başlarız. Felsefe çoğunlukla mantığın horlanması sebebiyle burun kıvrılan bir faaliyet olduğu için, ne olduğunu kısaca anlatayım:

Felsefe bilim ve gözlem ile oluşturulan fikirlerin rasyonel bir düzene sokulmasıdır. İçinde akılcılık olmayan, duyguların ve eğilimlerin var olduğu fikir yürütmeler genellikle bizi yanlışa götürür. Bu sebeple, daha küçük yaşta etrafımızda gördüğümüz rasyonel insanların sohbetinin ilhamıyla seçtik mesleklerimizi.

Bazıları iş dünyasında para kazanma macerasına koşarken, bizler de hakikati arama macerasına girdik. Zenginleşmeye fikir dünyasında devam etmeye karar verdikten sonra, kabiliyetlerimize göre görevler almaya başladık. Bu sebeple bize verilen ücretleri, unvanları, makamları ya da ödülleri kabul ederken kimseye borçlu olduğumuzu düşünmedik.

Dolayısıyla, menfaat için, inanmadığımız hiçbir fikre destek vermedik. Birçok kişinin hayalini kurduğu makamlardan, ortamlardan prensiplerimiz doğrultusunda kalkıp gitmeyi de bildik. Özel hayatımızda da böyle davranıyoruz. Tabii, tarafsız olduğumuz için bazen sevilmedik. Bizi sevenler bize yetti. Ahlak haricinde sabit bir fikrimiz olmadı. Etik her zaman tüm değerlerin üzerinde geldi. Kaybettiğimiz de oldu bunu yaparak ama pişman değiliz.

Çocuklarımızı kayırmadık, ancak sevgi verdik. Başkasının çocuğu ile kendi çocuğumuzun başarı ve kabiliyetleri söz konusu olduğunda objektif davrandığımız için etrafımızdan tepki de gördük. Halbuki hayat acımasız ve biz sevenlerimize hayat gibi davranmadık, adil olduk. Haksızlığa uğramalarına göz yummadık ama haksızlık yapmalarına ya da haksız şekilde bir şeylere ulaşmalarına mani olduk. Bunu yaparken de zor kullanmadık. Fikirlerimizi söyledik. Çünkü fikir en önemli kuvvet birimidir. İçi tecrübe ve bilgi ile dolu oldukça kuvveti artıyor. Böyle fikirler yan yana gelince de yanlış fikirleri önleyen bir duvar gibi dikiliyor.

KIZDIRMAK, YARANMAK VS GİBİ AMACIMIZ OLMADI HİÇ…
Hal böyleyken, uygulama yapanların tasarımları bizim gibi insanlar tarafından yorumlandığında, elbette dikkat çekiyor, kızdırıyor veya hızını kesiyor. Ancak biz fikirleri ifade ederken haklı çıkmaya değil, toplumun faydasına uygulama yapanı ikna edecek bir üslup kullanıyoruz. Daha sert olmamız gerektiğini söyleyip eleştirenlerin yanında, sadece bu seviyedeki eleştiriden bile alınıp bizleri yok etmeye çalışanlar da oldu.

Az önce de söylediğim gibi, biz ailelerimize bakmakla mükellef olduğumuzu bilerek bu cesareti gösterirken, daha sert olmamız için bizi eleştirenler bu mücadelemizde bizi orta yerde bıraktı gitti.

Biz ise doğruları söylemek ile kazancımız arasında kalmadık, tereddüt etmedik, yola devam ettik.

Dolayısıyla nasıl ki bize maaş ya da ücret verenlere borcumuz olduğunu düşünmediğimiz gibi, bizi her kutuptan eleştirenlere karşı da herhangi bir his taşımıyoruz. Sevgi haricinde. Çünkü onlar bizi beğensin diye değil, onlara faydalı olmak için yazıyoruz, konuşuyoruz.

Herhangi bir anda popüler olan bir tarafı destek vermek mecburiyetinde olmadığımız gibi, herhangi bir beklenti taşımadığımız için de güçlü olanın yanında durmadık. Elbette bize doğrudan doğruya soru sorulduğunda ya da bir görev verildiğinde geri çevirmedik. Ancak görev sebebiyle sahip olduğumuz avantajlara da alışmadık, hayat tarzımızı bunları muhafaza etmek için değiştirmedik.

Yıl boyunca yorumlarımı okuma nezaketinde bulunmanız sebebiyle, teşekkür amacıyla yaklaşımlarımdaki motivasyonu sizlerle paylaşmak istedim.

Tüm dostların yeni yılını kutluyorum.

Dilerim ki, sağlık, huzur ve mutluluk bizi yeni yılda yalnız bırakmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi