Yeni kriterler engellileri maaşından etti

Yeni kriterler engellileri maaşından etti
Diken.com.tr’den Mesude Erşan’ın aktardığı habere göre engelli aylığı bağlanabilmesi için uygulanan kriterler engelli bireyleri maaşsız bırakmaya başladı. 2022 sayılı kanuna dayanılarak yapılan değerlendirmede engelli,...

Diken.com.tr’den Mesude Erşan’ın aktardığı habere göre engelli aylığı bağlanabilmesi için uygulanan kriterler engelli bireyleri maaşsız bırakmaya başladı. 2022 sayılı kanuna dayanılarak yapılan değerlendirmede engelli, ‘birey’ kabul edilmiyor. Engellinin geliri değil, birlikte yaşadığı aile bireylerinin toplam geliri değerlendirilerek maaşla ilgili karar veriliyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın engelli sağlık kurulu raporlarını esas alan Ulusal Engelli Veri Sistemi’nde kayıtlı yaklaşık 2,5 milyon engelli bulunuyor. Bunların 1 milyon 414 bin 643’ü erkek, 1 milyon 97 bin 307’si kadın.

Bu sayıya, engelli sağlık kurulu raporu almak için hastanelere başvurmamış ve hizmet almak için devletle temasa geçmemiş bireyler dahil değil.

Her beş engelliden biri çalışıyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) sonuncusunu 2011’de düzenlediği Nüfus ve Konut Araştırması’na göre en az bir engeli olan (üç ve daha yukarı yaş) nüfusun oranı yüzde 6,9 (4 milyon 876 bin kişi). En az bir engeli olan nüfusun işgücüne katılma oranı, erkeklerde yüzde 35,4, kadınlardaysa yüzde 12,5. Başka bir deyişle engellilerin sadece yüzde 22’si çalışıyor.

Bakanlığın 2020 verilerine göre, yüzde 70 ve üzeri engel oranı olup engelli maaşı alan 277 bin 553, yüzde 40-69 arasında engel oranı olup engelli maaşı alan 346 bin 752, engelli yakını aylığı alan 95 bin 540 kişi bulunuyor.

Geliri olmayan engelli, ailenin ‘insafına’ bırakılıyor
Engelli aylığı bağlanma kriterine ‘hane içinde fert başına düşen gelir’ kriteri 2013’de eklendi. Bu kriter hiçbir geliri ve işi olmayan çok sayıda engelliyi destekten, maaşından etti. 2022 ve 2828 sayılı kanunlara göre, engellinin birlikte yaşadığı aile bireylerinin gelirlerinin toplamından, kişi başına düşen kısmının asgari ücret netinin üçte birinden daha düşük olması şartı aranıyor. Toplam gelir kişi sayısına bölünürken, hiçbir geliri bulunmayan engelli de hesaba katılıyor.

Hane içinde fert başına düşen gelir, asgari ücretin (4 bin 250 lira) üçte biri (1416 lira) ve üstündeyse, engelli çalışmasa bile maaş alamıyor. Engelli, diğer aile bireylerinin katkı ve ‘insafına’ terk ediliyor. Aileye verilen bakım ücreti de benzer şekilde hesaplanıyor. Farklı olarak asgari ücretin üçte ikisi sınır kabul ediliyor.

Asgari ücret bölünmeden sınır olsun
Altı Nokta Körlerle Hizmet Vakfı Başkanı Turan İçli, engellilerin ailelerine bağımlı hale getirdiğini söyledi: “Devlet engelliyi birey olarak tanımıyor, ailenin üyesi olarak tanımlıyor. Engelli bağımsız bir bireydir. Yasalar bu haliyle, engellinin birey olarak varlığı, kimliği ve kişiliğini tanımıyor.”

Engellinin ailede payına düşen gelirinin ona harcanmadığını belirten İçli, şöyle devam etti: “Devlet hesaplarken engellinin eline geçen fiili gelir olmadığı halde varmış gibi davranıyor. Gerek evrensel gerekse ulusal hukuka göre engelliler hak öznesi olan bireyler. Söz konusu uygulama engelliyi birey kabul etmiyor ve hesaba katmıyor. Dolayısıyla hakkın öznesi de yapmıyor. Soruyoruz, engelli birey neden ailenin içinde eritiliyor ve görünmez hale getiriliyor? Engelliler herkes gibi bağımsız bireydir. Hesaplamalar engellinin kendi gelirine göre yapılsa, yüzde 90’dan fazlası maaş hakkından yararlanabilir.”

Vakfın talebi asgari ücretin bölünmeden kriter olması. Asgari ücretin muhtaçlık sınırını da belirlediğini söyleyen İçli, şöyle devam etti:
“Asgari ücretinin altında geliri olan aileler zaten yoksul ve muhtaç. Bu ölçü varken üçte birini engelliler için muhtaçlık sınırı olarak belirlemek mantıklı ve gerçekçi değil. Engellinin kendisi hiç değilse asgari ücret düzeyinde bir aylığa kavuşturulmalı. Bu bir vatandaşlık hakkı.”

Bakım ücretleri de gelir sayılıyor
Hesaplamalardaki bir başka eksiklikse, engelli ailelerine verilen bakım ücretinin ailenin gelir kalemlerinden sayılması ve hesaplamalarda kullanılması. Bu hesap nedeniyle bazı engellilerin aileleri bakım ücreti alırken, kendilerine maaş bağlanmıyor.

Engelli bireylerin diğerlerine göre daha ‘masraflı’ yaşadıklarını anlatan İçli, “Herkesin yürüyerek gittiği mesafelere vasıtayla gitmemiz gerekiyor. Ya da örneğin bilgisayar almakla masrafımız bitmez, gözleri görmeyenler ses, ekran programlar vs. için bir o kadar daha harcama yapar” dedi. Pek çok engelli ayrıca medikal malzemelerler kullanmak zorunda.

Engelliye iş yok!
Engelliler ve Gençlik Derneği Başkanı Coşkun Gök, engellilerin iş bulamamaları nedeniyle bu maaşlara ihtiyaç duyduklarını söyledi. Sosyal güvence, gelir elde edebilmek ve ihtiyaçlarını karşılamaları için istihdam olanaklarının sağlanması gerektiğini belirten Gök, ne kamu ne de özel sektörün yasal görevlerini yerine getirdiğini söyledi.

Gök, engellilerin istihdam edilmemesi için gerekçeler uydurulduğunu anlattı:
“İşyerleri denetimlerde ceza almamak için İşkur’da sürekli ilanda kalıyor. İlana başvuranlaranlara niteliğine uygun olmayan işler teklif ediliyor. Bazıları ilana karşılanmayacak kriterler koyuyor. Kurum ilandaysa, engelli çalıştırmadığı için ceza da yazılmıyor. Yıllarca böyle cezadan kaçarak idare ediyorlar.”
İşi, dolayısıyla geliri olmayan engelliler bağımsız bir yaşam kuramıyor. Engelliler ailelerine mecbur kalıyorlar.

Gök, “Engellinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekir. Bunun sağlanmaması, sadakaya mahkum etmek demek” dedi.

‘Ben dilenci değilim!’
43 yaşındaki Aysun Karaemir, 17 yaşında geçirdiği trafik kazasından sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Annesiyle birlikte yaşıyor. Tek gelirleri, annesine kendi babasından kalan 2 bin 500 liralık maaş. Kardeşi evleninceye kadar bu maaş üçe bölündüğü için kriterleri karşılamış ve engelli aylığı alabilmiş. Ancak kardeşi evlendikten sonra, bu kez gelirleri ikiye bölünerek hesaplandığı için kriter dışında kalıp maaşı kesilmiş.

Annesi ona baktığı için bakım ücreti alıyor. Karaemir şunları anlattı: “Anneme ve erkek kardeşime bağımlıyım. Özel gereksinimlerim var. Kardeşim halletmeye çalışıyor. Ailem duyarlı ve mağdur olmuyorum. Ama her engelli benim gibi değil. Cebinde 5 kuruş olmadan gezen arkadaşlarımız var. Kendi aramızda toplayarak birbirimizi idare etmeye çalışıyoruz.”

Ticaret lisesinden sonra açıköğretimde halkla ilişkiler lisans eğitimi alan Karaemir sözlerini şöyle sürdürdü: “EKPSS’ye giriyorum. Birçok başka yere başvurdum. Tekerlekli sandalyede çalışan istemiyorlar. Özel sektörde iş bulamayınca kamuya yöneldim. Atanamadım bir türlü. Resim, ahşap boyama yapabileceğim küçük bir işyeri için kaymakamlıktan (Çankaya) destek istedim onu da alamadım. Kömür, giyecek, yiyecek vermek istediler. Ben dilenci değilim.”

‘Sürekli aileden istemek zor’
23 yaşındaki Kaan Çakmak görme engelli. Turizm işletme öğrencisi. Anne ve babasıyla birlikte yaşıyor. Tek gelirleri, babasının emekli maaşı. Mütevazi evleri ve üzerine alınmış bir arabaları var.

Babasının emekli maaşının asgari ücretten düşük olduğunu belirten Çakmak, “Annem, babam yaşlı insanlar. Onların kendi ihtiyaçları var. Ben genç bir bireyim, benim ihtiyaçlarım farklı. Ailemden sürekli istemek, beklemek hiç hoş değil. Engelli maaşı için kriter birlikte yaşadığım ailemin geliri değil, benimki olmalı. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmeliyim” dedi.

Maaşı geçen yıl kesilmiş
39 yaşındaki Ezgi Atak, MS hastası ve 10 yıldır tekerlekli sandalyede. Halen anne, babası ve üç kardeşiyle birlikte yaşıyor. Tek gelirleri Bağkur emeklisi babasının maaşı ve ailesine verilen bakım barası.

Geçen yıl nisana kadar engelli maaşı alan sonra da kriterleri karşılamadığı için kesilen Atak, şunları kaydetti: “Son aldığım engelli maaşı 900 liraydı. Bu bile ihtiyaçlarımı yeterince karşılamıyorken ondan da oldum. Ben ve daha pek çok engelli mağdur. Bizim de kendimize göre ihtiyaçlarımız var. Dışarıya çıkmaya, özgürlüğe, markete girdiğimde istediğimi alabilmeye…”

‘2022 sayılı kanun gitsin!’
Altı Nokta Körlere Hizmet Vakfı’nın proje koordinatörlüğünde engelli bireylerin bağımsızlığını sağlamak için 2022 bitmeden, 2022 ve 2828 sayılı kanunlarda gerekli değişikliklerin yapılması için change.org platformunda imza kampanyası başlatıldı. ‘Engelli Aylığı Bağlanma Kriterleri Değiştirilsin‘ kampanyasını yaklaşık 91 bin 555 kişi imzaladı. İmzalarla birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na giden engellilere konuyla ilgili yasal değişiklik için çalışmaların sürdüğü söylendi. Ancak henüz Meclis’e gelen bir yasa değişikliği bulunmuyor.