YETİŞİN SİYONİSTLER WUSHU SPORUNA SALDIRIYOR

Bruce Lee döneminden geldiğimiz için karate biliyorduk. Sonra memlekete açılan spor salonunun camına karateyle birlikte tekvando da yazıldıydı. Bir şüphelendik geçmiş gün.

O zaman bir büyüğümüz büyük resmi görmüş, “Gayeleri güreşi bitirmek bunların, sırtları minderden kalkmayınca grekoromeni de bundan icat ettiler.” demişti, rahmet olsun.
Bruce Lee abiye özenip denedik, beyaz kuşağı geçemedik. “Sen iyisi top oyna” deyip eve gönderdiler.
Wushu denen kadim sporla, bu sporu yöneten federasyon başkanvekili ve sayın ailesi ile tanıştım bir çoğunuz gibi. Valla billa haberim yoktu.
Tanıyalım bu sporu. Sporun adı Wushu… Vuşu diye Türkçemizde dile geliyor, telaffuz ediliyor yani. Ata sporu değil ama Malatya’nın, Kayseri’nin, Sakarya’nın, Mardin’in, Midyat’ın, Pekin’in, Sri Lanka’nın düşmemesi daha mühimi bekamız için önemli bir spor; Vuşu.
Manasını, hikmetini say say bitmez. Mealen Vuşu, güç iş, zor teknik ve sanat demek. Vuşu’da saldırı ve savunma önde geliyor. Velakin sporu icra ederken akrobasi ve baleye benzer hareketleri yapmak da mühim.
Bu spor kavga etmek yahut kavgayı ayırmak için yapılmıyor sadece. Çinlilerin herkesi kandırdığı gibi kişisel gelişimin, iradenin ve hoşgörülü davranışın gelişmesi için yapılıyor. He de geç burayı.
Memleketimiz bizden habersiz bu sporun kıymetini önceden anlamış. Federasyonunu kurmuş. Tam 28 Yönetim Kurulu üyesi var.
Cumhurbaşkanı kabinesi, Reis dahil 17 kişiden oluşuyor. Kardeşim, “Kabine memleketi yönetiyor, 17 kişi yeter” diyebilirsiniz. Vuşu öyle mi? “Sporla siyaseti karıştırma” diyen de çıkmıştır aranızdan.
Peki kardeşim. Ata sporu, milli sporumuz, içinden ekonomiyi kurtarmak adına banka yönetim kurulu üyesi bile yetiştiren Güreş federasyonu… Bak, olimpiyat şampiyonu yetiştirmiyor sadece, başdanışman, banka yönetim kurulu üyesi de yetiştiriyor. Güreş Federasyonu 15 azadan oluşuyor. Büyük resmin farkında değiller. Vuşu öyle mi?
Vuşu Federasyonu’nun 4 Denetleme Kurulu üyesi var, 9 da İcra ve Danışma Kurulu üyesi. Aralarında çok kavga çıktığı için olabilir Disiplin Kurulu heyeti 10 kişiden mütevellit.

Vuşu Federasyonu 51 değerli yönetici tarafından idare ediliyor. Yani idaresi en zor alanlardan biri malzemesi insan. Resmi gör, büyük resmi.
Sayın yöneticilerinden en meşhuru Başkanvekili Abdurrahman Akyüz. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın Sakarya grubundan, hatırlarsınız. Evladı gibiydi, Hoca’yı bir gün yalnız bırakmadı.
Bir cevher, Türkiye’nin çok geç keşfettiği bir cevher. Bir an önce kendini kurtarmaya çalışan ekonomi yönetiminde, milli savunmada, dışişlerinde değerlendirilmesi gerek. Bunun için geç bile kalındığının altını çizelim buradan.
Şimdi Vuşu Başkanvekili Akyüz’ün bir sporcu kızı var. Allah bağışlasın. O da bu spora gönül verenlerden, başarıları daim olsun.
Bir turnuva yapılıyor. Bu sporcu kardeşimiz turnuvada hem hakem hem yarışmacı, ayrıca annesi de hakem. İtiraz edilir mi? Edilmez.
Hakem de olabilirsiniz, sporcu da aynı anda ikisi olabilir misiniz, Vuşu sporu buna müsaade ediyor demek ki.
Turnuvada, genç sporcu kardeşimiz hakem değerlendirmesiyle şampiyon oluyor. Kutlarım.
Bu kardeşimizin sporculuğuna laf etmem, yarışmasına laf etmem. Ama burası biraz ayıp oluyor, ona da haksızlık oluyor. Yani aile kararıyla şampiyonluğun en çok bu kardeşimize ayıp olduğunu düşünürüm.
Memlekette tartışma başlıyor, konuşulacak konu yokmuş gibi. Vuşu aşağı Vuşu yukarı.

Neyse 51 kişinin yönettiği Türkiye’nin gözde federasyonu tartışmalara son noktayı dün koydu, herkes de kendine geldi.
Bakın federasyon ne diyor:
“Amaçları meşru seçilmiş iktidarları gayrimeşru yöntemlerle, darbelerle devirip, kendi menfaat imparatorluklarını Dünya Siyonizm’iyle iş birliği yaparak kurmaktır.”
Şimdi anladınız mı Vuşu’nun kıymetini. Bugün demokrasi ile yönetiliyorsak, hukuk varsa, laiklik var ise, sosyal adalet, insan hakları, demokrasi varsa hep bunlar Vuşu sayesinde.
O yüzden Vuşu deyip geçemezsin.