‘Yök ülkenin geleceğini riske attı’

‘Yök ülkenin geleceğini riske attı’
Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), 12 Şubat’ta bir açıklama yaparak, “2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulaması kaldırılmıştır”...

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), 12 Şubat’ta bir açıklama yaparak, “2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulaması kaldırılmıştır” dedi. Bu açıklama, büyük tepki topladı çünkü bir net dahi yapamayan öğrenciler üniversiteye girebilecek.

Alınan karar, hem eğitimciler hem öğrenciler hem de veliler olmak üzere toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından büyük tepki topladı. Dün yeni bir açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, sınav barajının kalkmasındaki nedenin daha fazla sayıda öğrencinin kontenjanlara erişilebilir olması anlamına geldiğini iddia etti.

‘KALİTENİN DÜŞECEĞİNİ SÖYLEMEK MAKUL BİR ELEŞTİRİ DEĞİL’
“Barajın kaldırılması sınavsız üniversite demek değil. Kalitenin düşeceğini söylemek de makul bir eleştiri değil” görüşünü savunan Özvar, “Bu puan üstünlüğüne dayanan bir düzenleme. Dolayısıyla en yüksek puanı alabilen öğrenciler ancak programlara yerleşebilecek. Puanları tutmayanların kayıt yaptırma hakkı olmayacak. Tartışmayı bu çerçevede görmek lazım. Daha fazla öğrencinin aslında kontenjanlara ulaşılabilir olması lazım. Bu açıdan sistem aslında daha dinamik bir sürece girmiş oluyor” sözlerini kullandı. Yeni düzenlemenin sınav öncesi uygun bir zamanda yapıldığını da belirten Özvar, “Kılavuz yayınlanmadan önce açıkladık. Bundan daha makul bir şey olamaz” dedi.

Kararı Sözcü’ye değerlendiren eski ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ise “Daha okuduğunu anlayamayan öğrenciyi siz üniversiteye nasıl alırsınız? İşte baraj onu engelliyordu” dedi. “Geleceğimiz için riskli bir karar” ifadesini kullanan Akbulut, şunları söyledi:

‘İYİ ÖĞRENCİYİ NEGATİF ETKİLİYOR’
“Öğrenci kalitesinin düşmesi iyi öğrencinin de negatif etkilenmesine neden oluyor. O nedenle ülke için, geleceğimiz açısından riskli bir karar olduğunu düşünüyorum. Ülke tamamen liyakatsiz, kendi konusuna hakim olmayan insanlarla dolacak. Kamuya gitmeleri çok daha tehlikeli. Yıllarca devlet kadrolarını işgal edecek ve kaliteli insanların o kadroya gelmelerini engellemiş olacak. Yani en büyük tehlike, Türkiye’nin 10, 20 yıl sonrasında bu insanların görev alıp, işleyişi negatif yönde etkileyecekler. Yani biz dünyanın yaptığının tersini yapıyoruz. Bölüm kapatacağımıza kontenjan dolsun diye barajı düşürüyoruz, öyle mi? O bölümden mezun ediyorsunuz iş bulamıyorlar. Yazık değil mi çocuklara?”