Yüksek büyümenin analizi…

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 6, 2021 / 17:15

Büyüme rakamları açıklandı ve malumlarınız olduğu üzere oldukça yüksek çıktı. Rakamlar açıklanmadan önce meslektaşlarımızla beklentiler üzerine sohbet ederken şöyle bir aritmetik hesabı yapmıştık:
“Birinci çeyrek % 7 geldi, ikinci çeyrek % 25 gelse ve sonraki çeyreklerde de % 5 ve % 4 gerçekleşse, kabaca % 10 civarında bir büyüme ile yılı bitiririz.”
Açıkçası ben herkesin iyimser olduğu yerde “temkinli” ve herkesin kötümser olduğu yerde de “temkinli iyimser” olduğum için bu görüşe bilerek katılmadım. Merkez Bankası’nın sürekli olarak cari fazla vereceğimizi söylemesi, dış talebe vurgu yapması 3. ve 4. çeyrekler için baz etkisine rağmen yüksek büyüme beklentilerini törpülememe yol açıyor. Hal böyleyken:
İlk çeyrek % 7, son açıklanan ikinci çeyrek büyümesi olan % 21,7 üzerine, 3. çeyrekte % 4 ve son çeyrekte % 2-3 civarında bir büyüme gerçekleşmesi ihtimali var. Bu durumda yine büyüme hızı % 8,5-9.0 civarında olabilir. Ancak, son iki çeyrekteki yavaşlama ve gelecek yıl iki çeyrekteki yüksek baz etkisi sebebiyle büyüme oranları hızla düşecek gibi gözüküyor. Yine de gelecek yılı % 5 civarında tamamlayabiliriz ki, yara sarmak için fırsat yaratabilir. Elbette bir erken seçim yaşamazsak.
“Yüksek enflasyon ve yüksek faizi büyümeyle bertaraf edemeyiz…”
Bundan başka son açıklanan rakamın ve yılın devamında büyüme beklentilerinin yüksek olması, Merkez Bankası’na faiz indirmek için sebep yaratmıyor. Eğer bir yandan “Bu yıl % 10 büyüyeceğiz” deyip diğer taraftan faiz düşürmeye kalkılırsa, döviz kurlarının yükselişine davetiye çıkarırız. Geçiş etkisi sebebiyle enflasyon da yükselir. Bu sefer ekonomik parametrelerin tamamen raydan çıkmasına sebep olabiliriz.
Şu ana kadar yaşanan maliyet enflasyonunun üzerine bir talep enflasyonu yaşarsak, bunun mutlaka ciddi bir faturası olacak. Yüksek faizi yüksek enflasyon ile “etkisiz” hale getirmek iyi bir fikir değil. Büyümenin sağlıklı olabilmesi için, enflasyon ve faiz etkileşimindeki gerçekleri kabul etmemiz gerekiyor.
Son olarak “hanehalkı tüketimi” ve ihracatın büyük katkısıyla gerçekleşen büyümede en çok payı alan “sanayi ve hizmetler” olmuş. Ancak geçen yılın baz etkisi arındırıldığında, benim öngörülerime yakın bir patika oluşabilme ihtimali arttı diye düşüyorum.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top