21 Eylül Pazartesi günü velilerin çocuklarını okula gönderip göndermeme serbestisine göre okulöncesinde ve birinci sınıflarda yüz yüze eğitime başlanması hedefleniyor.Yapılan açıklamalardan diğer sınıfların yüz yüze (örgün) eğitimi için pandeminin seyrine bakılarak karar verilecek.Ancak gerek DSÖ Ekim-Kasım aylarına dikkat çeken açıklamaları gerekse Türkiyedeki vaka sayıları bırakalım diğer sınıflların yüz yüze eğitime başlamasını okulöncesi ve birinci sınıflarda 21 Eylül günü başlaması öngörülen yüz yüze eğitimi bile tartışılır hale getirdi. Zaten Bakanlık tercihi velilere bırakarak aslında fiilen okulların açılmayacağını deklere etmiş oluyor.Yüz yüze eğitimin zorlukları sadece temel eğitim ve ortaöğretim için değil aynı zamanda yaygın öğretim ve yükseköğretim içinde geçerli bir sonuçtur.O nedenle bu eğitim öğretim yılının birinci döneminin örgün eğitim şeklinde gerçekleşecek olan bölümüne kısmı olarak felç olmuş diyebiliriz. Uzaktan eğitimi,eğitim olmaktan çok öğretim olarak tarifliyoruz.Bu tarifi yapma gerekçemiz, yüz yüze eğitimde çocuklara kazandırılması gereken bilgi,beceri ve davranışların ve 1739 Sayılı Milli Eğiitim Temel Kanununda yer alan genel ve özel amaçların gerçekleşmeme olasılığına dayanmaktadır.
Uzaktan Öğretimin(eğitimin) Dezavantajları ve Avantajları
Salgın koşullarının zorunluluk haline getirdiği uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağı,yerini tutmak bir yana çocukların eğitim yaşamında büyük bir boşluk ve belirsilik yarattığı hepimizin malumu.Buradan bakıldığında ilk planda uzaktan eğitimin yarattığı en büyük dezavantaj, çocukların okula gittikleri dönemde karşılaştıkları eşitsizlikleri daha da büyüten,özellikle de teknolojik araçların varlığına dayandırılan uzaktan eğitime erişim olanaklarının yokluğu,var olanların yetersizliği ve yetmezliğine odaklanmaktadır.Uzaktan öğretimin en büyük avantaj, çocukların hem kendilerinin hem de ebeveynlerinin salgın bulaşısından korunmasına sağladığı katkıdır.Bununla birlikte, çocukların uzaktan öğretimde örtük müfredat ile buna bağlı geliştirilen ideolojik dayatmaya bağlı formatlama için uygulanan ritüellerden uzaklaşmaları,eğitimi kendi ideolojileri için manevra alanı görenler açısından bir rahatsızlık kaynağı olmasına rağmen bu durumu bir avantaj olarak değerlendirenlerin oranı oldukça yüksektir.
Yüz Yüze Eğitimin Avantaj ve Dezavantajları
Yüz yüze eğitim, diğer tanımıyla örgün diye tariflediğimiz eğitimin ne kadar önemli olduğu son altı aylık dönemde yaşananların ardından bir kez daha test edilmiş, olağan dönemde açıköğretim öğrenci sayısındaki artışı eleştirenlerin haklılığı kanıtlanmış oldu.Temizlik,hijyen ve personel boyutunda okulların güçlendirilmesi,çocukların sosyalleşmesi,birlikte yaşam,toplumsal yaşama hazırlanma paylaşma,sorumlululuk alma ve sorgulama dayanışma,empati yapma gibi değerlerin içselleştirilmesi yüz yüze eğitimin avntajları olarak sayılabilir.Bunların yanı sıra değer görme ve eşdeğerlilik,farklı cinsle bir arada olma,ev içi şiddet ve her türlü istismara,işçiliğe ve emek sömürüsüne karşı bedenini koruma bilincinin oluşması gibi olgular yüz yüze eğitimin avantajları olarak görülmektedir. Yüz yüze eğitimin dezavantajları, salgının bulaşı riskiyle karşı karşıya kalma ve taşıyıcı olma. Oyun alanlarının ve toplu oyunların sınırlandırılmasının ya da tamamen yasaklanmasının çocuklarda biriktirdiği stres ve gerilime bağlı enerji boşalması,kontrolsuz davranışlar geliştirme.
Sonuç olarak,uzaktan öğretim ile yüz yüze eğitimin avantaj ve dezavantajlar listesini uzatmak mümkün. Eğitim yönetenler dahil bütün eğitim bileşenleri için yeni ve zor bir durum.Öğrenciler açısından varsıllara ve yoksullara ilişkin varlar ve yoklar sonucu ve başarıyı,aynı zamanda avntajı ve dezavantajı belirleyen en önemli faktör.Varlar ve yoklar uzaktan öğretim döneminde yeniden görüntüsü aynaya yansıyangerçekleri ortaya çıkardı. Hamaset mayası tutmamaya,örtü aralanmaya,yokların çokluğu soğuk duş etkisi yapmaya devam ediyor.Kimse ayranım kara demese de, toplumu bugüne kadar doğrulanmayan bulgularla yönlendirmeye çalışanların ayranı kararmaya çoktan başladı bile.Gerçeklerin aynası ile yüzleşmek ve bu yüzleşmeden dersler çıkarmak bu olsa gerek