Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

ZARURİ BİR AÇIKLAMA

Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı olarak partisinin yeni seçimlerde takip edeceği propaganda stretejisini “Türkiye Yüzyılı” başlığı altında bir vizyon belgesi iddiasında ve görkemli bir sunumla açıkladı.

Türkiye Yüzyılı belgesi, gerçek bir vizyon belgesi olabilir mi?

Bu konudaki görüşlerimi arz etmek istiyorum.

Ancak müsadenizle bir zaruri açıklamada bulunmalıyım;

Ülke ve toplum gündemi üzerinde umuma açık zeminlerde yorum yapıyorsanız, görüş ifade ediyorsanız kendi konumunuzu ve referanslarınızı öncelikle açıklamak zorundasınız.

BENCE köşesinde meramımızı yeterince açık anlatamıyoruz ki bazı okuyucularımız özellikle de MHP’li arkadaşlarım dünümüzü hatırlatarak bugünümüzü sorguluyorlar.

Bilmelerini isterim ki ben, doğduğu toprakları terketmek zorunda kalmış, 1918 sonrası Suriye’de kalan Bayırbucak bölgesinde Türk olduğu için kıyımlara uğramış; Ermeni ve Arap çetelerin saldırıları ile şehitler vermiş ve Türkiye’ye sığınmış bir ailenin ferdi olarak lise yıllarımda Türklüğe mensubiyetin doğal sonucu ve duygusal coşkusu ile Türk milliyetçisi olarak şahsiyet buldum.

1964 yılında Türkeşçi, 1965 yılında CKMP’li 1968 yılında İstanbul Ülkü Ocakları Birliği ikinci başkanı ve İ.Ü. Orman Fakültesi Ülkü Ocağı başkanı, 1969 yılı Adana Kongresinde MHP’li idim. 1977 yılında MHP Genel Merkezi eğitimcisi olarak İstanbul’da görevlendirildim. İstanbul MHP İl Başkanı Şehit Recep Haşatlı’nın yardımcılığını ve Hergün Gazetesi idari müdürlüğünü yaptım. 1980 askeri darbesinde rahmetli Başbuğ’la aynı davada yargılandım, 6 yıl kaçak yaşadım; 1986 yılında Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim oldum, yargılandım ve serbest kaldım.

Hatay ve Mersin illerinde 3 dönem milletvekili seçildim. 2015 seçimlerine kadar MHP’nin her kademesinde Sayın Bahçeli’nin yardımcısı ve vekili olarak gücümün yettiğince görev yaptım. Bu gün MHP’de belirlenmiş bir görevim bulunmuyor ancak MHP’liyim, Türk Milliyetçisiyim ve sonuna kadar bu böyle olacaktır; Türk Milleti’ne mensubiyetin sorumluluklarının idrakinde MHP’ye aidiyetimden vazgeçmeden doğru bildiklerimi samimiyetle ifade etmekten geri durmayacağım.

BENCE, Türk Milliyetçiliği, Türk Milleti’ne mensubiyetin asabiyetidir; “Bu topraklarda yaşayan herkesin ortak kimliği olarak” Türk Milleti’ni sevmenin, savunmanın ve yüceltmenin duygu ve düşünce olarak samimi ve heycanlı yaşanması ve ifadesidir. Aidiyet duygusu toplumun en büyük ortak paydasıdır. MHP, bu düşünce ve duyguyu bir siyasi program halinde iktidar projesine dönüştüren partidir. Bu topraklarda bağımsız ve onurlu yaşamanın asgaride şartı kendi kimliğimize sahip çıkmaktır. MHP bunun adresidir ve benim siyasi kimliğimdir..

“Geldiğimiz yer belli durduğumuz yer bellidir.”

Milletin iradesine saygılıyım. Ancak, Türk Milliyetçiliğini ayakları altına aldığını iddia eden bir siyaseti ve şahsiyeti savunmamı benden kimse beklemesin.

Sorgulayıp suçlayanlar veya savunan arkadaşlarımın bilgilerine sunarım.

Türkiye Yüzyılı Belgesi, kapsamı ve mantığı ile bir vizyon belgesi olabilir mi?

Vizyon, gelecekle ilgili öngörüler, iddialar, hedefler, hayaller bir anlamda ülküler menzumesidir, toplumsal beklentileri kapsaması gerekir. Yani Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi’nin öznesi Türkiye ve Türk toplumu olmak mecburiyetindedir.

Vizyon, taşıdığını iddia ettiğin misyonu en ileriye ulaştırmaksa yani oku en ileri atabilmekse sağlam yere sağlam basman gerekir.

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz; 20 yılını tamamlayan iktidarın eseri Türkiye gerçeklerini kısaca hatırlatayım; 500 milyar dolara yaklaşan borç, KKM, Kamu Özel İşbirliği ve Hazine Garantili Projelerlerin dev ödemeleri ile geleceği ipotek altına atılmış, tasarrufları sıfırlanmış, ata emaneti varlıkları elden çıkarılmış, bütçesi, hazinesi devasa açıklar veren bir Türkiye. TBMM’ye sunulan Türkiye’nin 2023 Yılı Bütçesinde en büyük pay borçların faizine ayrılmış; Bir avuç rantiyaciye ödenecek faiz, 20 milyonluk Milli Eğitim camiasına ayrılan bütçeden daha büyük. Toplumun yüzde sekseni yoksulluk sınırı altında bir gelirle yaşıyor. Tüketici enflasyonu Yüzde 85.51 üretici enflasyonu yüzde 157.69 olmuş; vatandaşı, hayat pahalılığı altında ezilmiş bir Türkiye…

Bugüne kadar tüm öngörülerinde en az yüzde 50 yanılmış, hiçbir öngörüsü gerçekleşmemiş bir iktidarın sözüne inanılır mı?

Sonucun sorumlusundan çözüm beklemek safdillik değil mi?

İktidarı başaramamış, muhalefeti bölücü siyasetin ipoteği altına düşmüş bir Türkiye…

Üstelik, 50+1 seçim sistemi ile ortadan bölünmüş ayrışmış bir Türkiye…

Bu belgede bu sorunlar için bir çözüm var mı?

BENCE
Vizyon Belgesi, Toplumun ve ülkenin temel sorunlarını gerçekçi bir yaklaşımla belirlemeli, özgün ve tutarlı çözümler önermelidir. Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi bu niteliklerden oldukça uzaktır.

Vizyon belgesi görmek isteyenler Sayın Bahçeli’nin 6. Kurultay konuşmasını okumalıdır.

Kimse kusura bakmasın; “Türkiye Yüzyılı” çağrısını bir Kızılelma seferberliği olarak göremem; Türk milliyetçilerinin Kızılelması MHP’in iktidarıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi