ATILAN HER ADIM ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI GİBİ

ATILAN HER ADIM ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI GİBİ
Çoklu baro kanunuyla baroları etkisizleştirip, sosyal medya düzenlemesiyle internette sansür dönemini başlatan Ak Parti hükümetinin, Ayasofya’nın açılışıyla birlikte, arka arkaya attığı adımlar, erken seçim iddialarını...

Çoklu baro kanunuyla baroları etkisizleştirip, sosyal medya düzenlemesiyle internette sansür dönemini başlatan Ak Parti hükümetinin, Ayasofya’nın açılışıyla birlikte, arka arkaya attığı adımlar, erken seçim iddialarını yeniden gündeme getirdi.

 Ayasofya ibadete açılırken elinde fetih sembolü bir kılıçla minbere çıkan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hutbede sözleriyle ise Cumhuriyet’in sembolü Atatürk’ü hedef aldı.

Çoklu Baro ve sosyal medya düzenlemeleri sırasında hukuk ve demokrasi tartışmalarıyla yükselen toplumsal gerilim, Camiye çevrilen Ayasofya’daki ilk Cuma hutbesiyle, bir kez daha ama bu kez Cumhuriyet ve Atatürk tartışmalarıyla yükseldi. 

Tepkiler üzerine, Atatürk’ü kastetmediğini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı, bir hafta sonra yeniden aynı sembole geri döndü, bu kez Ayasofya’nın Atatürk’le başlayan 86 yıllık müze dönemini ‘Fetret’ dönemi olarak tanımladı.

Erbaş’ın yeni çıkışı duyulurken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sabah erken saatlerde, sosyal medya hesabından 150 yıldır modernleşme masallarının anlatıldığını öne sürerek “Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır” dedi.

Toplumsal gerilim ve her tartışmada ortaya çıkan ayrışma sürerken, Futbol Federasyonu’nun bu yıl liglerde ‘Düşme’yi kaldıran kararı geldi. Aynı öneriyi birkaç gün önce reddettiği-ni açıklayan Federasyon’un özellikle Kayseri, Malatya gibi il takımları için Ak Partili milletvekillerinden gelen baskıyı göğüsleyemediği iddia edildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Kendi hikayemizi yazma zamanıdır”

Hilafet tartışmaları için, “Suni gündem” açıklaması yapan Cum-hurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, dün sabah erken saatlerde sosyal medya hesabından pay-laştığı bir mesajla gün-dem oldu. Sözcü Kalın paylaşımında “Biz masal-ları olan bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkaları-nın hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır” ifade-lerini kullandı.