Bahçeli: Gazze için devletim istesin yola revan olurum

Bahçeli: Gazze için devletim istesin yola revan olurum
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.MHP Lideri Devlet Bahçeli Meclis'te vekillere seslendi. Konuşmasına Cumhuriyetin 100.yılına ilişkin açıklamalar...

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli Meclis'te vekillere seslendi. Konuşmasına Cumhuriyetin 100.yılına ilişkin açıklamalar ile başlayan Devlet Bahçeli "Cumhuriyet halkın yönetim biçimidir" diyerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin övdü.

Bahçeli'nin konuşması şöyle:

"Kurulan her Türk devleti bir öncekinin temelleri üzerinde yükselip çağına mühür vurmuştur. Türk devleti zengin anılarını özümsemiştir. Bilinmesini özellikle arzu ederim ki Türkiye Cumhuriyeti ağaç kovuğundan çıkmamış, tembih ile kurulmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti olağan üstü şartlarda, azim ile tarih sahnesinde yerini almıştır. Dönemin mebuslar yaşasın Cumhuriyet sesleri ile yeri göğü inletmişti. Millet tam bağımsızlıktan başka diğer zillet seçeneklerine kapalı olduğunu beyan etmiştir.

Atatürk yaşasa Cumhurbaşkanlığı Sistemini savunurdu

Atatürk bugün yaşamış olsaydı Cumhurbaşkanı Hükümet sisteminin yılmaz bir müdafaacısı olmuştu.

Onlar çeteci değildi, onlar plansız programsız değildi. Cumhuriyet fikri bir anda ortaya çıkmadı. Kemal Paşa Samsun'dan gönderdiği raporda millet milli hakimiyet esasını kabul etmiştir. Milli mücadelenin düşünce gücü Türk milliyetçiliğidir. Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluş harcı Türk milliyetçiliğidir.

Bu aynı zamanda demokratik bir hak hareketidir."

Atatürk'ten alıntılarını bitiren Bahçeli "Milliyetçilik halkçılıktır" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

Dün olmasaydı bugün olmazdı Samsun'a çıkılmasaydı Ankara'da tutunamazdık. Nefes alıyorsak bunun şeref payesi şehitlerimizin gazilerimizin ve büyük Türk milletinindir. Atatürk ayağa kalkmasaydı ezan sesi yerine çan sesi duyuyor olurduk.

Ne desek az ne söylesek yeterli değildir. Nihal Atsız Kahramanlık şiirinde demişti "Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından, Koşar adım gitmeli onların arkasından., Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından, İleriye atılmak ve sonra dönmemektir."

Cumhuriyetimizin 100 yılı hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Atını keçe ile nallayan ahmaklar bizim görüşümüzü elbette anlayamazlar.

Gazze'deki çatışmalar: Milletim istesin yola çıkarım

Gazze’yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır.” Bazıları şahsıma yönelik “önden siz buyurun” diye alaycı bir üslupla karalama kampanyasına alet oldular. Hiç merak buyurmasınlar, bizim anlayış ve anılarımızda kimin arkadan geleceğine bakmadan önden gider şehit Önkuzular.
Devletim istesin, milletim destek versin, şartlar da öyle gerektirsin, şayet Gazze’deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karşı sapan taşıyla insanlık mevziisine girmek için yola revan olmazsam namerdim.

Gazze’deki toplu katliamı ve soykırıma varan İsrail şiddetini idrak etmek için Filistinli olmaya gerek yoktur, birilerinin iddia ettiği gibi Arap olmaya gerek yoktur, hatta Müslüman olmaya da gerek yoktur, sadece insan olmak, insani değerleri savunmak kafidir.

24 saat doldu

Zulüm karşısında tarafsızlık namussuzluktur. Biz çok şükür namussuz değiliz, tarafız, haklının, masumun, insan onurunun, tarih ve inanç bağlarımız olan kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti insanlık nam ve hesabına, barış ve çözüm iklimini yeşertmek, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır.

Gazze’ye gitmek gerekirse de, hiç kimse meraklanmasın, Mescid-i Aksa’nın manevi ihtişamıyla, Allah’ın inayetiyle aranılan ve beklenilen her yerde şafak sökmeden olmasını da gayet iyi biliriz.

Çocuklar ölmesin, bebekler ölmesin, kadınlar ölmesin, zalimler mahvolsun, caniler kahrolsun; huzur, barış ve istikrar derhal ve önşartsız çatışma bölgesine hakim olsun.