CHP’li Karatepe: Vatandaşın gerçek gündemi ekonomi

CHP’li Karatepe: Vatandaşın gerçek gündemi ekonomi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, "Şimdi neden ekonomiyi biz gündem yapıyoruz; biz yapmıyoruz aslında vatandaşın gerçek gündemi bu. Vatandaşın karşı karşıya kaldığı derin yoksulluğa karşı bizim bir çözüm...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, "Şimdi neden ekonomiyi biz gündem yapıyoruz; biz yapmıyoruz aslında vatandaşın gerçek gündemi bu. Vatandaşın karşı karşıya kaldığı derin yoksulluğa karşı bizim bir çözüm bulmamız gerekiyor" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, "Şimdi neden ekonomiyi biz gündem yapıyoruz; biz yapmıyoruz aslında vatandaşın gerçek gündemi bu. Şimdi kamuoyunun algısını yönetmeye yönelik çabalara baktığımızda adı aklıma gelen işte gazeteler, televizyonlar ya da yerel medyada da benzer bir durum söz konusu aslında vatandaşın gündeminden uzak konuları rahatlıkla konu ettiklerini görüyoruz. Oysa ki konu gerçekten ekonomi ve ciddi zorluklar içeresinde olduğunuzu biliyoruz. Vatandaşın karşı karşıya kaldığı derin yoksulluğa karşı bizim bir çözüm bulmamız gerekiyor" dedi.

Yalçın Karatepe, seçim çalışmaları kapsamında CHP Çorum İl Başkanlığını ziyaret ederek, yerel ve ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Karatepe, "Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli ne diyor; 'ben diyor vatandaşımı enflasyona ezdirmiyorum' diyor. 'Emeklileri ezdirmiyorum, çalışanları ezdirmiyorum' diyor. Bu ifade verilerle örtüşmüyor. Bakın 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkan en düşük emekli aylığındaki artış oranı yüzde 33 ama bu dönemdeki enflasyon çünkü biliyorsunuz en düşük emekli aylığı Mayıs ayında 7 bin 500 lira yapıldı. Mayıs’tan Şubat’a kadar gerçekleşen enflasyon yüzde 55, şimdi enflasyon yüzde 55 emekliye yüzde 33 artış yaptıktan sonra ben ezdirmiyorum nasıl diyebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ciddi bir ekonomik darboğaz döneminden geçiyor"

Karatepe, şunları söyledi:

"Yerel seçimlerin önemli olduğunu biliyoruz. 31 Mart gecesi Türkiye’de seçim akşamında Türkiye konduğunda renklerin pek çok yerde mevcutlara ek olarak CHP’nin rengi kırmızıya döneceğini ümit ediyorum. Bunların arasında Çorum’da var. Çorum kazanmayı istediğimiz illerden tabi her yeri kazanmayı istiyoruz ama Çorum iddialı olduğumuz seçim bölgelerinden birisi. Ümit ediyoruz ki sadece Çorum il merkezinde değil, ilçelerde de CHP belediyeciliğini halkla buluşturma imkanına sahip oluruz. O süreci bir kez başlattığımızda bizim elimizden bir daha alabileceklerinin pek mümkün olmayacağını düşünüyorum çünkü bizim sosyal demokrat belediyecilik, CHP belediyeciliği diye adlandırdığımız uygulamaların vatandaşta karşılık bulacağını bunun genel seçimlere etki ederek CHP’nin iktidar olmasına imkan vereceğini düşünüyorum. Bu yerel seçim olmakla birlikte yasa da öyle zaten yerel yönetici seçilecek fakat ağırlıklı olarak ekonomik sorunlar üzerinden ilerliyor çünkü Türkiye cidden çok ciddi bir ekonomik dar boğaz döneminden geçiyor. Kriz demeyelim ama ciddi ekonomik sorunların olduğunu biliyoruz. Bu sorunları aşmak konusunda da iktidarın başarısız olduğunu görüyoruz.

"Vatandaşın ekonomi gündemi saptırılıyor"

2018 yılından beri Türkiye’nin ekonomik göstergelerine baktığımızda herhangi bir iyileşmenin olmadığını yoksullaşmanın giderek derinleştiğini çoğaldığını ve iktidarın da buna çözüm üretemediğini görüyoruz. Dolayısıyla seçim yerel seçim olsa bile bu mevcut ekonomik sorunlardan dolayı insanların yerel yönetimlerden yani vatandaşlarımızın yerel yönetimlerden beklentileri de yükseldi çünkü merkezi hükümetten arzu ettikleri desteği bulamadıkları için yerel yöneticileri sadece standart belediyecilik anlamında alt yapı üst yapı gibi hizmetlerle vs. sınırlı kalmayacağını ama sosyal belediyecilik tarafının da önemli hale geldiğini görüyoruz. Sizin bu seçimden sonra yönetime gelmenizle birlikte buradaki katlarınızın kalıcı ve önemli olacağını düşünüyorum. Şimdi neden ekonomiyi biz gündem yapıyoruz; biz yapmıyoruz aslında vatandaşın gerçek gündemi bu. Şimdi kamuoyunun algısını yönetmeye yönelik çabalara baktığımızda adı aklıma gelen işte gazeteler, televizyonlar ya da yerel medyada da benzer bir durum söz konusu aslında vatandaşın gündeminden uzak konuları rahatlıkla konu ettiklerini görüyoruz. Oysa ki konu gerçekten ekonomi ve ciddi zorluklar içeresinde olduğunuzu biliyoruz. Genel başkanımız bunu her konuşmasında ifade ediyor çünkü vatandaşın karşı karşıya kaldığı derin yoksulluğa karşı bizim bir çözüm bulmamız gerekiyor.

"Nasıl 'vatandaşı enflasyona ezdirmiyoruz' diyorlar?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli ne diyor; 'ben diyor vatandaşımı enflasyona ezdirmiyorum' diyor. 'Emeklileri ezdirmiyorum, çalışanları ezdirmiyorum' diyor. Bu ifade verilerle örtüşmüyor. Bakın 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkan en düşük emekli aylığındaki artış oranı yüzde 33 ama bu dönemdeki enflasyon çünkü biliyorsunuz en düşük emekli aylığı Mayıs ayında 7 bin 500 lira yapıldı. Mayıs’tan Şubat’a kadar gerçekleşen enflasyon yüzde 55, şimdi enflasyon yüzde 55 emekliye yüzde 33 artış yaptıktan sonra ben ezdirmiyorum nasıl diyebilirsiniz? Geçen Mehmet Şimşek’in bir açıklaması vardı; Hazine ve Maliye Bakanı diyor ki, mealen söylüyorum hani tam bunu kastediyor; 'hele şu 31 Mart bir geçsin ondan sonra göreceksiniz Türkiye’de iyi şeyler olacak'. Onların iyi olarak kast ettiği hiçbir şey sizin menfaatinize değil, işte yapacakları vergi oranlarında artışa gidecekler, belirli ürünlerde KDV’de ÖTV’de artışa gidilecekler. Bu çok açık. Kurlarda bir sıçrama olacak. Bu da görünüyor. Zaten Merkez Bankası yılbaşından beri yaklaşık 11-12 milyar dolar sattı ki kurlardaki hareketi bastırabilsin ama gücü yetmiyor. Dolayısıyla 31 Mart’tan sonra da orada da yukarı yönlü bir hareket olacağını görüyoruz. Zaten enflasyonun yüksek seyredeceğini iktidar bile söylüyor. Belki sene 2027 yılında makul seviyelere gelebilir diyorlar tabi ama 2027 yılına 3 yıllık bir zama n var. Dolayısıyla seçim sonrası karşı karşıya kalacağımız ekonomik tablonun bu günkünden daha ağır olduğunu biliyoruz. Tahmin etmiyoruz, biliyoruz." (ANKA)