CHP’ye ‘Hayır’ kararının çıktığı İYİ Parti GİK toplantısı tartışılıyor: 'Partiye ve Türkiye’ye sıkılan bir kurşun'

CHP’ye ‘Hayır’ kararının çıktığı İYİ Parti GİK toplantısı tartışılıyor: 'Partiye ve Türkiye’ye sıkılan bir kurşun'
Spot: Meral Akşener’in başkanlığından toplanan ve CHP ile yerel seçimlerde işbirliği teklifinin 14’e karşı 35 oyla reddedildiği Genel İdare Kurulu'nun kararı parti içinde yüksek sesle tartışılıyor. Karar her ne kadar Genel...

Spot: Meral Akşener’in başkanlığından toplanan ve CHP ile yerel seçimlerde işbirliği teklifinin 14’e karşı 35 oyla reddedildiği Genel İdare Kurulu'nun kararı parti içinde yüksek sesle tartışılıyor. Karar her ne kadar Genel İdare Kurulu'nda alındıysa da asıl imza sahibinin Akşener olduğu biliniyor ve "Neden" sorusuna yanıt aranıyor.

Gazete Pencere Haber Merkezi

Genel İdare Kurulu’nun aldığı, “Seçimlere hür ve müstakil girme” kararına rağmen İYİ Parti’nin Meclis grubunun yarısı seçimde işbirliği yönünde tercih bildirdiler. Bazıları bunu doğrudan Genel Başkan Akşener ile görüşmede dile getirdi bazıları da Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu görüşlerini sorduğunda dillendirdi.
Çünkü kazanamayacakları bir seçime girmek istemiyorlardı. Yani karar teşkilata rağmen, siyaseten tecrübeli isimlerin şiddetli itirazına rağmen de alındı.
Örneğin Koray Aydın… Partiyi kuran dört isimden birisi. İYİ Parti’nin TBMM Grup Başkanı. İttifaksız gidilecek yerel seçimin hem partiye hem de Türkiye’ye kaybettireceğini düşünenlerden. Salim Ensarioğlu gibi, Lütfullah Kayalar gibi, Cihan Paçacı gibi siyasi tecrübesi yüksek isimler de işbirliğinden yana tavır koyanlar arasında. Bu listeye Eşref Fakıbaba’yı, Ayfer Yılmaz’ı, Buğra Kavuncu’yu, Turan Çömez’i de eklemek mümkün.

Genel İdare Kurulu’nda da dengenin bıçak sırtı olduğunu düşünüyordu İYİ Parti’yi yakından takip edenler ama sonuç 35’e 14 çıktı. Partiyi bilenler toplantı öncesi GİK üyelerine bir dokunuş olduğunu gözlemliyor. Bu dokunuşu yapabilecek yegane isim Meral Akşener olduğunu da biliyorlar.

Neticede kararın mimarı Meral Akşener oldu. Genel İdare Kurulu’nu oluştururken, istediği kararları çıkartabileceği isimleri seçerken yapılmış bir projeksiyonun sonucu diye de bakmak mümkün sürece. Zaten kendisi de yerel seçimlere ittifaksız gitmek istediğini belirtmiş, olası başarısızlığın faturasını ödeyeceğini ilan etmişti. O başarısızlığın kriterleri ortaya konmadı ama olsun, söz verildi bir kere.
İYİ Parti’de ismini vermek istemeyen önemli bir siyasetçi, işbirliğine taraftar pek çok isim gibi kararın sonuçlarından kaygılı ve kazanamayacakları bir seçim için teşkilatların nasıl çalıştırılacağını merak ediyor. Seçimlerde ortaya çıkacak bir hezimetin kurumsal yapılanmasını tamamlayamayan İYİ Parti’nin dağılmasını da beraberinde getirmesinden endişeli.

“Özü başımıza seçime girelim” diyenlerin hedefi yerel seçimde belediye başkanlığı kazanmak değil, oyları yüzde 10’ların hatırı sayılır bir oranda üzerine çıkarmak. Peki ya öyle olmazsa. İYİ Parti 14 Mayıs seçimlerindeki yüzde 10’un altında kalırsa, ki seçim sonrası yapılan ölçümler çok iç açıcı değil, işbirliğini savunanlar kötümser senaryoda partinin karışabileceğini, bu karışıklığın siyasette taşları yerinden oynatabileceğini düşünüyor. İşte bunun için İYİ Parti içindeki etkili isimler kararı, “Partiye ve Türkiye’ye sıkılmış bir kurşun” diye nitelendiriyor.

Peki yılların siyasetçisi Meral Akşener böyle riskli bir karara neden imza attı? Partiye ideolojik bir gömlek giydirmek isteyenleri, İYİ Parti’den hareket diye bahsedenleri anlamak mümkün. Ya kuruluşundaki iddianın sahibi Akşener? Merkez siyaset iddiasından vaz mı geçti yoksa seçime kadar siyaset başka gelişmelere mi gebe?
Akşener’in tek başına seçime girme kararındaki ısrarı esrarını hala koruyor.