ÇYDD ve Laiklik Meclisi, Bakan Tekin’e laikliği hatırlattı

Bakan Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında cemaatlerle ilgili sarf ettiği sözlerine ÇYDD ve Laiklik Meclisi tepki gösterdi. ÇYDD ve Laiklik Meclisi, Tekin’e Anayasa’nın 2. maddesindeki laiklik ilkesi ile 13 Kasım 1925 tarihli 677 sayılı Devrim Kanunu’nu hatırlattı.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in dün akşam TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmeleri sırasında söylediği "Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde, sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor" sözlerine Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Laiklik Meclisi yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi.

ÇYDD, Tekin'i tarikat ve cemaatlerle iş birliğinden vazgeçmeye çağırdı

ÇYDD, “Cumhuriyet’imizin kuruluş ilkelerinden özellikle laik, bilimsel ve kamusal eğitimden ödün vermeden, yetkilileri bu tehlikeli iş birliğinden vazgeçmeye davet ediyoruz.” diyerek Bakan Tekin’i tarikat ve cemaatlerle iş birliğinden vazgeçmeye davet etti. Açıklamada “Bakan Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında TBMM kürsüsünde gerçekleştirdiği açıklamaları, millî eğitimimizde uzun zamandır devam eden tarikatlaşma ve cemaatleşme tehdit ve tehlikesinin açık bir göstergesidir... Tarikat ve cemaatler, asla bir sivil toplum örgütü olmadıkları gibi hukuk ve yasa dışı yapılardır ve ivedilikle kapatılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Tarikat ve cemaatler ivedilikle kapatılmalı”

Tekin’in sözlerinin Anayasa’nın ihlâlinin kabulü anlamına geldiğini belirten ÇYDD, “Sayın Bakan’ın konuşmasında net bir şekilde ifade edilen tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapma kararlılığı, laik ve bilimsel eğitim sistemine karşı bir politikayı ve saldırıyı açıkça ortaya koymaktadır.” dedi. Tarikat ve cemaatlerin bir an önce kapatılması gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Tarikat ve cemaatler, asla bir sivil toplum örgütü olmadıkları gibi hukuk ve yasa dışı yapılardır ve ivedilikle kapatılmalıdır; zira tarikatların kapatılması, bir gecede alınmış bir karar ile çıkarılmış bir kanunun sonucu değil, tarihsel süreçte yaşanmış çokça isyan, ihanet ve acının sonucunda varılmış bir devlet aklının eseridir. Bu akla ve tarihsel gerçeklere saygı duyulmalıdır. Tarikat ve cemaatlerin hukuken muvazaalı olarak dernek ve vakıf örtüsü altında eğitimdeki etkinlikleri, ideolojik sapmalara yol açarak toplumsal yozlaşmaya neden olmakta ve iç barışımızı tehdit etmektedir. Yakın zaman önce Sayın Bakan’ın bu tehlikeli konuşmayı yaptığı yüce Meclis’imizin de bir tarikat yapılanması olan FETÖ’nün militanlarınca bombalandığı asla unutulmamalıdır.”

ÇYDD, muhalefete laikliği hatırlattı

Meclisteki muhalefet partilerine görevlerinin başta laiklik olmak üzere devletin temel niteliklerini savunma görevlerinin olduğunu anımsattı. Tekin’e göreve başladığında yazdıkları mektuba hâlâ cevap alamadığını kaydeden Dernek, “Sivil toplum örgütleri ile Millî Eğitim Bakanlığı adına iş birliği yapmak istiyorsa biz hazırız.” dedi.

Laiklik Meclisi: Yusuf Tekin, işgal ettiği makamı derhal terk etmeli

Laiklik Meclisi, Bakan Tekin’e hangi sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) protokol yaptıklarını “Bu resmi kurumların kaç tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilişkili kurumlardır? Yüzlerce STK hangi dini vakıf ve dernekleri kapsamaktadır? Toplasanız 10 tane dediği tarikat ve cemaatler hangileridir?” ifadeleriyle sordu. “Her tür gerici uygulamaya karşı” mücadelesini sürdüreceğini belirten Laiklik Meclisi, demokratik kitle örgütlerini ve velileri Laiklik Meclisi’yle mücadele etmeye çağırdı. Tekin’in göreve başladığı günden beri “karma eğitim başta olmak üzere laik ve bilimsel eğitimi hedef aldığına” dikkat çeken Meclis, açıklamada şunları kaydetti:

“Tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğini ilan eden Tekin, ülkemizin çocuklarını ve gençlerini kim ve ne için yetiştirmeyi hedeflemektedir? Açıktır ki sivil toplum adı altında yıllardır Cumhuriyet’in değerlerini, başta laiklik olmak üzere ayaklar altına alan siyasi iktidar ve destekçileri, dindar ve kindar nesil yetiştirme hedefini Yusuf Tekin eliyle hızlandırmıştır.

Yıllardır STK adı altında meşrulaştırılan, “ancak piyade alayı kadar sivil olan” bu çağdışı odakların temsilcileriyle toplantılar düzenleyen, açıkça iş birliği yapmaya devam edeceğini ilan eden Tekin hem Anayasa’yı hem de yasaları çiğneyerek suç işlemektedir. Yusuf Tekin derhal işgal ettiği makamı terk etmelidir. Tarikat ve cemaatlerle, onların uzantılarıyla yapılan bütün protokoller iptal edilmelidir.”