Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Gün: Yargı vasıtası ile hakkını alabileceğini kesin olarak düşünenlerin oranı yüzde 20

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Gün: Yargı vasıtası ile hakkını alabileceğini kesin olarak düşünenlerin oranı yüzde 20
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 200 bine yakın hâkim, savcı ve yardımcı personelle beraber yargı hizmetlerini gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirtip, "Vatandaşlarımızın adalete güvenini tesis etmeye, yargı hizmetlerinden...
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 200 bine yakın hâkim, savcı ve yardımcı personelle beraber yargı hizmetlerini gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirtip, "Vatandaşlarımızın adalete güvenini tesis etmeye, yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisindeyiz” dedi. Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Adalet Bakanı’nın açıklamalarının gerçekleşmesi mümkün olmayan dileklerden ibaret kalacağını savundu

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u, yargı hizmetlerinde memnuniyeti sağlayacak kalite unsurlarını resmi olarak tanımlamaya ve kamuoyuna açıklamaya davet etti.

“Adalet Bakanı, yargının kalite unsurlarını tanımlasın”

Adalet Bakanı’nın “Toplamda 200 bine yakın hakim, savcı ve yardımcı personelle beraber yargı hizmetlerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın adalete güvenini tesis etmeye, yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisindeyiz” açıklaması üzerine konuşan Av. Mehmet Gün, “Sayın bakanı, yargı hizmetlerinde memnuniyeti sağlayacak kalite unsurlarını resmi olarak tanımlamaya, temsil ettiği bu 200 bin kişilik camianın her biriminin bu kalite unsurlarını taahhüt etmesini sağlamaya ve hizmet kalitesini hangi bilimsel esaslara göre, nasıl ölçüp değerlendireceklerini ilan etmeye davet ediyorum” dedi.

“Yargı, kaliteli hizmet üretip memnuniyet sağlayacak kapasitede değil”

Yargının bugün, kendisine düşen görevi yerine getirmek ve kaliteli hizmet üreterek işi memnuniyet sağlamaya yeterli kapasiteye, imkanlara, modern usullere ve yetkinliğe sahip olmadığını savunan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, bu nedenle yargıya güvenin de çok düşük olduğunu belirterek, “Yargı vasıtası ile hakkını alabileceğini kesin olarak düşünenlerin oranı, yüzde 80 civarında olması gerekirken, yüzde 20 civarında. Ülkenin insan kaynağı, zamanı, emeği, mali birikimi israf ediliyor. Mahkemelerimiz, binlerce delilin incelenmesini gerektiren karmaşık davalarda maddi gerçeği tam ve doğru olarak ortaya çıkarma, etkin ve verimli yargılama yapma yeteneğinden mahrum. Yargı görevini yapabilmek için idari makamların soruşturmasına ve dış kaynaklara muhtaç” diye konuştu.

“Mahkemelerdeki davalarda sulh ve uzlaşma pek nadir”

Türkiye ile benzer büyüklükte olup da daha ileri hukuk sistemleri geliştirmiş ülkelerde, hakimlerin 200300 sayfalık dilekçeleri iki-üç saat içinde okuyup özümseyerek, sağlıklı ve etkin bir yargılamanın gerektirdiği tedbirleri hızla alabildiğini, bunun da tarafları uzlaşmaya yönlendirdiğini, sonuçta Britanya’da mahkemelere intikal eden davaların %98’inde, Almanya’da %40 civarında sulh ve uzlaşma sağlandığını belirten Mehmet Gün, Türkiye’de ise 10- 20 sayfalık dilekçelerin çok uzun bulunduğunu, dilekçenin verildiği anda hızla okunmadığını, ön tedbirlerin alınmasında türlü zorluk ve gecikmeler yaşandığını, mahkemelerdeki davalarda sulh ve uzlaşmanın pek nadir görüldüğünü, yıllar süren davaların yeni davalar ve uyuşmazlıklar doğurduğunu, halk arasında dayanışmayı söndürdüğünü, iş yapma ortamını olumsuz etkilediğini, yolsuzluk ve emniyeti suistimal davalarındaki etkisizliğin profesyonel yönetim ve kurumlaşmayı, bunun da işletmelerin verimliliğini kısıtladığını vurguladı.

“Adalet politikaları, köklü sorunları çözecek vizyondan mahrum”

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, “Üzülerek söylemeliyim ki Türkiye’nin adalet politikaları bu köklü sorunları çözecek vizyondan mahrumdur. İleri bir yargı vizyon ve tasarımı olmadan Adalet Bakanı’nın sözleri, gerçekleşmesi mümkün olmayan dileklerden ibaret kalacak. Henüz mesleki stajını yapmakta olup, mesleki ve kişisel gelişimini tamamlamamış olan gençlerin hâkim ve savcı yardımcısı olarak görevlendirilmeleri, arabuluculuğun giderek daha çok zorunlu hale getirilmesi, aslında sistemin sorunları çözemediğini, palyatif tedbirlere yönlendiğini gösteriyor. Bu tür sığ tedbirler de yargının sorunlarını daha da derinleştiriyor” dedi.

“Adalet Bakanı, yargı bağımsızlığını gerçekleştirmek için çalışsın”

Av. Mehmet Gün, Yılmaz Tunç’un da Adalet Bakanı olarak, hukuk meslekleri yeknesak kariyer kanunu, modern uyuşmazlık yönetimi getiren usul kanunları değişikliklerini tasarlayıp gerçekleştirmesini, yargıda istisnasız hesapverirliği sağlamasını, hukuk mesleğini seçen gençlerin bu gün başladıkları noktadan Yargıtay veya Danıştay Başkanı oluncaya kadar geçecekleri yolun haritasının net olarak çizilmesini, bütün istisnaların ortadan kaldırılmasını, kusursuz liyakat sağlanarak öncelikle yargı mensupları arasında sisteme, sorunlarına sahip çıkmanın güçlendirilmesini, Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) bütün kararlarını yargı denetimine açmasını, yargı hizmetlerinin en birinci kalite şartı olan yargının organik ve işlevsel bağımsızlığını gerçekleştirmek için çalışmasını, bakan olarak bu hususta ne yapacaklarını tek tek açıklamasını, bu hedeflere ulaşmak için hem kamuoyu hem de kendisini bu önemli göreve atayan cumhurbaşkanı önünde kendisini taahhüt altına sokmasını talep etti.