Tevrat'tan alıntı yaparak askerlere 'yakıp, yıkın, merhamet göstermeyin' çağrısı yapan Netanyahu'nun Filistinlileri benzettiği Amalika milleti kimdir?

Tevrat'tan alıntı yaparak askerlere 'yakıp, yıkın, merhamet göstermeyin' çağrısı yapan Netanyahu'nun Filistinlileri benzettiği Amalika milleti kimdir?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün yaptığı konuşmada tahrif edilmiş Tevrat'tan yaptığı alıntıda İsrailoğulları'nın 3 bin yıl önce savaştığı Amâlika milletini Filistinlilere benzetti. Tahrif edilmiş Tevrat'taki...

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün yaptığı konuşmada tahrif edilmiş Tevrat'tan yaptığı alıntıda İsrailoğulları'nın 3 bin yıl önce savaştığı Amâlika milletini Filistinlilere benzetti. Tahrif edilmiş Tevrat'taki bahsi geçen konuya dair Netanyahu'nun alıntıladığı ayetlerde ise şunlar yazıyor: "Şimdi gidin ve Amalek'in halkıyla savaşın. Sahip oldukları her şeyi yakıp yıkın ve asla merhamet göstermeyin. Hem erkekleri hem kadınları, bebekleri ve o bebekleri emziren kadınları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, develeri ve eşekleri gözünüzü kırpmadan katledin."

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, dün düzenlediği basın toplantısında, 30 asır önce bir savaşta Arap Amâlika kavminin (Amalek) İsrailoğulları'na yaptıklarına atıfla "Tevrat bize Amalek'in sana yaptığını hatırla, der. Evet, biz de hatırlıyoruz ve savaşıyoruz" diyerek İsrail askerlerine 3 bin yıllık Yahudi savaş geleneğinin bir parçası olduklarını belirterek, "Ölümcül düşmanı yenmek ve topraklarımızdaki varlığımızı güvence altına almak [için savaşmak] zorundayız" ifadelerini kullandı.

“Şimdi git, Amalek'e saldır! Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme! Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür!” (Tanah, 1. Samuel 15:3)

Tevrat'ta köklerinin kazınması emredilen "Amalek" kimdir?

Independent Türkçe'den Prof. Dr. Nuh Arslantaş'ın konuya dair yazısında şu bilgiler yer aldı:

Amalek: Arap Amâlika Kavmi

İsrailoğulları Mısır'dan Çıkış'ta Kızıldeniz'i geçip çöle ayak bastıklarında ilk önce Arap Amâlika kavmiyle karşılaşmıştı (Tevrat, Tesniye 25:17-18).

İslam öncesi Arap kaynaklarına göre bu kavim o sırada güneyde Yemen'den kuzeyde Suriye ve Irak sınırına, doğuda Basra Körfezi'nden batıda Akdeniz'e kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdaydı. 

Rivayete göre İsrailoğulları milattan önce 20 Nisan 1312'de [Yahudi takvimine göre 23 İyar 2448] Mısır'daki el-'Arîş'in 22 mil güneydoğusuna düşen Refidim'de bulundukları sırada Amalek'in saldırısına uğramışlardı.

Bu ilk saldırıyı ucuz atlatan İsrailoğulları, daha sonra Yehoşua'nın komutasındaki bir ordu ile bunları kısmî bir bozguna uğratmış, ancak ortadan kaldıramamışlardı (Çıkış 17/8-16).

İsrailoğulları her ne kadar bu savaşta zafer kazansa da Amalek kendilerinde tarih boyunca unutamayacakları bir korku ve travma yaratmıştı.

Bu sebeple de İsrail Tanrısı, diğer halklar içerisinde sadece Amalek'in İsrailoğulları'na saldırma cüreti göstermesinin "âleme ibret" olarak çağlar boyu hatırlanmasını istemiş; savaşın mutlaka kayda geçirilmesini de emretmişti (Çıkış 17:14).

Yehoşua'nın kazandığı bu zaferin "Tanrı'nın Savaşları Kitabı"na (Sefer Milhamot ha-Şem) kaydedildiği belirtilir [Söz konusu kitabın, Tevrat'ın bir bölümü olduğu ya da diğer kitapların bu savaştan bahseden bölümleri olduğu yönünde yorumlar vardır].


Zahor al tişkah: Hatırla ve asla unutma!

Yahudiler Mısır'dan Çıkış'larında güçlü ve yenilmez görünmelerine rağmen, onlara ilk saldıran Amalek olmuştu.

Bu savaşta her ne kadar Yahudiler galip gelse de Amalek onların güçlerine olan güvenlerini paramparça etmişti. 2

"...Yahudi geleneğinde Amalek'ten öç almak, "İsrail Tanrısı'nın öcünü almak ve O'nu onurlandırmak" olarak kabul ediliyor.

İsrailoğulları'nın Filistin'e girdiklerinde bir ulus olarak yerine getirmeleri gereken "en önemli ve en öncelikli dini vecîbe (mitsva)", "Amalek'in hatırasını gök kubbenin altından kesin olarak silmek ve kökünü kurutmak"tır.

"Bunlar, Amalek'in hayvanlarıdır" denmemesi için, onların hayvanları dahi canlı bırakılmayacaktır (Çıkış 17:14; Tesniye 25:19). 3

Amalek'i ortadan kaldırmak, Mabed'in inşâsından da öncelikli bir farz kabul edilmiştir (Bâbil Talmudu, Sanhedrin 20b). 

Hatta gelenekte Yahudilerin ilk kralı Şaul'un, Amalek'i yenmesinden sonra iyi olan ne varsa ganimet olarak alması, Peygamber Samuel'in desteğini ondan çekmesine ve onun oğullarıyla birlikte Tanrısal bir ceza olarak öldürülmesine neden olduğu kabul edilmektedir (1. Samuel, 15:9; 28:19).

Amalek'in kökünün kazınıp zikrinin tamamen ortadan kaldırılması, Filistin'e iyice yerleşilmesinden sonra gerçekleşecektir. Yahudi geleneğinde onlarla savaş, nesiller boyu imanî bir vazife kabul edilmektedir (Çıkış 17:16).

Bir Yahudinin hayatı boyunca her zaman hatırlaması ve bunu da mutlaka zikretmesi gereken 10 önemli konudan ('eser zehirot) biri de Amalek'in İsrailoğulları'na Çıkış (17:8-15) ve Tesniye (25:17-19) kitaplarında konu edilen saldırısıdır.

"İsrail'in Amalek'le olan savaşının sürekliliği"ne dair Tevrat tefsirlerinde ilginç bir açıklama da yer alır.

Çıkış kitabında (17:16) Tanrı, kendi kürsüsüne elini koyarak Amalek ile savaşın nesiller boyu süreceğine yemin eder:

כִּי־יָד֙ עַל־כֵּ֣ס יָ֔הּ מִלְחָמָ֥ה לַֽיהֹוָ֖ה בַּֽעֲמָלֵ֑ק מִדֹּ֖ר דֹּֽר…

El, Tanrı'nın kürsüsündedir (yani Rab yemin eder ki), Tanrı'nın, Amalek ile nesilden nesile savaşı olacaktır.

İbranicede "kürsü" kelimesi normalde "kise" (כִּסֵּא) şeklinde yazılır. Ancak pasajda da görüleceği üzere bu ifade "'al kes Yah" (עַל־כֵּ֣ס יָ֔הּ) şeklinde, yani "kürsü" [kisse: כִּסֵּא] "kes" (כֵּ֣ס), "Tanrı" [Yahve: יְהֹוָה] da "Yah" (יָהּ) şeklinde eksik harflerle yazılı. 

Tevrat tefsirlerinde bu durum, şeytan halk Arap Amalek var olduğu müddetçe hem Tanrı'nın hem de kürsüsünün tam olamayacağı şeklinde yorumlanmıştır.

Bu sebeple de gelenekte Amalek ile savaş Yahudilere nesiller boyu yüklenen bir görev kabul edilmiş, onların mutlak surette ortadan kaldırılması emredilmiştir.

İsrailoğulları'na yaptıklarından dolayı Yahudilerin can düşmanı kabul edilen Arap Amâlika kabilesinin atası olan Amalek, midraşik anlatımlarda ise kötülenmiştir.

Rivayete göre Amalek'in atası Elifaz, Se'ir'in eşiyle gayri meşru ilişkiye girmiş, bundan Timna doğmuş; Elifaz daha sonra bu kızıyla ilişkiye girerek bundan da Amalek'i dünyaya getirmiştir.

(.....)
Yahudi geleneğine göre ise, dünyanın en eski milleti olan Amalek'in anayurdu, 'Akabe körfezi ile Lutgölü (Ölüdeniz) arasında yer alan Edom memleketi'dir (Tekvin 36:16).

Eski Ahid'in diğer kitaplarında ise Amalek'in, Lutgölü'nün batısındaki Necef çölünden başlayarak Mısır'a kadar Sînâ yarımadası ve Necid de dahil Kuzey Arabistan'ın tamamında yaşadıkları kaydedilir.

(...)

Tevrat'ta Amalek'in geçmişiyle ilgili ilk kayıtlar, milatta önce ikinci bin yılın birinci çeyreğine tarihlenen Hz. İbrâhim'in devriyle başlar; İsrailoğulları'nın Mısır'dan çıkışından sonra da artarak devam eder.


Günümüzde Amalek: Özelde Filistinliler, genelde tüm Araplar

Yahudi geleneğinde Amalek kötülüğün en kötü biçimini temsil eder. Ulusların ilki olan Amalek'in kaderi "sonsuz yıkım" olacaktır."

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz

İ