Yazar Yunus Emre Erdölen, ABD üniversitelerindeki Gazze eylemlerinde '68 ruhu neden yeniden aramızda' sorusunu yanıtladı

6 ayı aşkın süredir devam eden İsrail’in Gazze’deki işgal ve katliamına karşı dünya çapında ki protestolar devam ediyor.

ABD'de Columbia Üniversitesi’nden Yale’e, New York Üniversitesi’nden Harvard’a birçok üniversitedeki protestocular üniversitelerinden, Gazze’de ateşkes çağrılarını desteklemelerini ve İsrail’le bağlantılı şirketlerle ilişkilerini kesmelerini talep ediyor.

ABD'nin en prestijli üniversitelerinde İsrail’i protesto eden öğrencilere polis müdahale ederek çok sayıda gözaltılar yaşanıyor.

Tutuklanmalar ve gözaltılar sonrasında ise Columbia Üniversitesinde başlayıp ülkenin önemli üniversitelerine yayılan Filistin'e destek eylemleri artarak devam ediyor. Öğrencilerin bu hareketi dikkat çekerek 68'deki gösterileri hatırlattı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir ve Serbestiyet yazar Yunus Emre Erdölen son gelişmeleri ele alarak öğrencilerin mücadelesini değerlendirdi.

Eylemlerin bu şekilde gelişiyor olmasını ilginç bulan Özdemir'e Erdölen şu açıklamalarda bulundu:

''ABD'nin popüler kültüründe siyahilerin ilk sokağa çıktıklarında 'biz de otobüse binmek istiyoruz' dediklerinde birkaç yağmacı siyasi gösterip bütün siyahları 'terörist' göstermişlerdi.

Eşcinseller AIDS tedavisinde 'ölmeyelim' diye eylem yaptıklarında 'bunların hepsi sapık, pedofiili' diye onları hedef göstermişlerdi.

Bu hareketlerin hepsi sokakta büyüye büyüye kazandı.

ABD'de bir norm kırılıyor, artık İsrail'e destek normal bir Amerikan seçmeninde düşük. Ama siyasetçiler bu desteği devam ettiriyorlar. Hala milyonlarca doları aktarıyorlar ve savaş suçlarına yardım ediyorlar. Bu yüzden de kampüsteki bu eylemler çok önemli.

Belki binlerce kişi yok ama Columbia’da bir günde otobüslerle toplu bir şekilde 1000 öğrencinin tutuklanması büyük bir olay.

Ya da Yale üniversitende sabah özgürlük konuşmasının akşamında öğrencileri okul servisleriyle gözaltına aldırması büyük bir olay.

Bunlar ABD'de bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Tabi ki akıllara başka ülkelerdeki olaylar geliyor. Haberleştiren çok az kişi var. Çünkü üniversitede eylem yapmak ifade özgürlüğü dünya çapında takdir edilen bir normdur. O yüzden çokta gündem olmuyor. Fakat ABD'deki bu eylemler toplumun hafızasının değiştiğini gösteriyor.

68'deki gösteriler 3-4 sene sürdü. Günün sonunda başardılar. Şimdi de yavaş yavaş bu gösteriler büyüyor ve barışçıl bir şekilde ilerliyor.

Bazı yorumlarda 'bunlar Hamasçı' filan demiş. Bu çocuklar sol sosyal demokrat liberal gençler. Birkaç kişi tarafından nefret söylemine dair bir şeyler oluyor ama onları da zaten her söylemde olduğu gibi kınıyorlar.''

Ne olmuştu?

ABD’de İsrail’in Gazze’deki işgal ve katliamına karşı öğrenci protestoları Columbia’dan MIT, Harvard, Yale, Texas, NYU, Kaliforniya Eyalet, Minnesota, Güney Kaliforniya üniversitelerine yayıldı. Polisin sert müdahalesi ve gözaltılar, tepkileri büyütüyor. 68 hareketinin doğduğu Paris’te de öğrenci protestoları başladı.

Columbia Üniversitesi

2000’de, Lübnan sınırından İsrail’e attığı sembolik taştan sonra ‘aforoz’ edilmek istenen fakat rektörün “ifade özgürlüğü” temelli bir metin yazarak buna karşı çıktığı Edward Said’in, öldüğü 2003 yılına kadar hocalık yaptığı Columbia Üniversitesi öğrencileri de Filistin’e destek amacıyla eylemler yapmış ve kampüse yıllar sonra polis girip öğrencileri gözaltına almıştı. ABD’nin ilk başörtülü Kongre üyesi olan Somali asıllı Ilhan Omar’ın kızı Isra Hirsi ise, gösterinin organizatörü olduğu gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı. Edward Said’in kızı Necla Said kampüse gidip öğrencilere desteğini ifade etti. Okul yönetimi olayların ardından, okulun bu yılın kalan kısmında ise hibrit eğitime geçeceğini açıklamıştı. Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson, rektör Minouche Shafik’in istifaya çağırdı fakat Columbia Üniversitesi Mütevelli Heyeti, “Shafik’e desteğimiz tam” dedi.

Yale

Yale öğrencilerinin protestoları da polis müdahalesine maruz kaldı. Yale, Columbia Üniversitesi gibi okula polisleri soktu ve öğrenciler, okula ait otobüslere doldurularak karakola götürüldü. Çadır dayanışması bir anlamda temel protesto tezahürü haline geldi.