Enerji işçilerinden kadro eylemi: Çocuklarımız arasında bile ayrım yapıldı

Enerji işçilerinden kadro eylemi: Çocuklarımız arasında bile ayrım yapıldı
KHK ile kadro verilen ancak taşeron statüsünde çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri kadro hakları için İBB önünde eylem yaptı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ve...

KHK ile kadro verilen ancak taşeron statüsünde çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri kadro hakları için İBB önünde eylem yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ve İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde (İGDAŞ) çalışan işçiler 2017 yılında çıkarılan 696 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kazandıkları kadro hakkına sevinemeden “yarı taşeron” çalıştıklarını öğrendi. AKP’li yönetim, işçileri İSKİ ve İGDAŞ kadrosuna almak yerine iştiraki Sağlık A.Ş.’ye aldı. Bu şirket sonrasında İSPER adını aldı. Yıllardan beri kadro mücadelesi veren işçiler kadro talebini bu kez de CHP yönetimindeki İBB’den talep etti.

Eylemden önce polis, işçilerin İBB önündeki yolda açıklama yapmasını istemezken, İBB görevlileri ise bina sahası içerisinde açıklama yapılmasını istemedi.

İBB’nin Saraçhane’deki binası önünde dün mesai çıkışı bir araya gelen Elektrik, Su, Gaz ve Baraj Çalışanları Sendikası (DİSK/Enerji-Sen) üyesi işçiler “İSPER değil İSKİ ve İGDAŞ işçisiyiz” dedi.

“BU ÇALIŞMA BİÇİMİ SAKATLIK ÜRETİR’ DEDİK”

İlk olarak konuşma yapan DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, “Hepiniz en başından beri yaşanılanları anlattık. Yolda gelirken düşündüm hangi sorunlar acaba çözüldü? Enerji işçilerine dair yaptıkları bir tane doğru şey var mı bilemedim. Artan iş yükü, artan abone karşısında. Her gün binlerce kapının önüne gidiyoruz. Bu çalışma biçimi sakatlık üretir, bu şekilde çalıştıramazsınız diye anlattık” dedi.

Ortak okuma projesinden işçilerin memmun olmadığını söyleyen Keskin, “Bütün İstanbul halkına 'büyük projelerle geliyoruz' dedikleri ortak okuma projesini hayata geçiren arkadaşlar burada. Arkadaşlar bir taneniz memnun musunuz projeden? İşte hayır sesinden duyuyorsunuz devasa proje dedikleri bu” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZ ARASINDA BİLE AYIM YAPILDI”

Keskin, İBB içerisinde taşeron ve kadrolu işçi ayrımı yapıldığını şu sözlerle ifade etti:

“16 milyon için varız, kimseyi ayırmıyoruz' diyorsunuz. Kendi işçileriniz arasında ayrım yapıyorsunuz. Dedik ki 'Biz kadrolu çalışmak istiyoruz’. Pandemi koşullarında çalıştığımız kurumların yöneticileri başta olmak üzere hepsiyle görüştük. Pandemide teli kopuk telsiz, teli kopuk maske verip bunlarla çalışacaksınız demediler mi?

Taşeron işçi çalıştırma insanlık dışıdır. Çocuklarımızın arasında bile toplu iş sözleşmesinde ayrım yapıldı. Kadrolu işçilerin çocukları için verdikleri ücretle, İSPER'e bağlı çalışanlara verdikleri arasında kocaman bir fark var. İsteseler hepinizi yarın kadroya alırlar. O eşitlikten bahsediyorlar ya ama dertleri o değil. Enerji işçisi bunu kabul etmez. Bugünkü isyanımız da bunadır.”

İşçiler adına konuşan İSKİ çalışanı ve DİSK/ Enerji-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Olgay Sarı, “Bizler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak taşeron koşullarda çalıştırılan İSKİ ve İGDAŞ işçileriyiz. 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadro verildi denilerek belediyelerin iştirak şirketlerinde taşeron olarak çalıştırılan işçileriz. Her gün daha çok yoksullaşan ve her gün daha çok sefalete mahkum edilen İBB işçileriyiz. Geçmiş dönem belediyenin kurmuş olduğu Sağlık A.Ş’nin İSPER A.Ş olmasıyla birlikte sahte kadronun ne olduğunu gören, bilen, yaşayan enerji işçileriyiz” dedi.

TÜRK-İŞ’e bağlı TES İŞ sendikasının yeni dönemde imzaladığı toplu iş sözleşmesini eleştiren Sarı, 32 TL yemek ücreti aldıklarını belirterek, yüzde 10 zam anlaşması sonucunda işçilerin sefalet ücretine mahkûm edildiğini söyledi.

“ORTAK SAYAÇ OKUMA PROJESİYLE İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI ARTTI”

Sarı, İSKİ ve İGDAŞ sayaçlarının birlikte okunması uygulamasının iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye attığını belirterek, “Ortak sayaç okuma projesiyle iş kazaları ve meslek hastalıkları arttı. Birçok arkadaşımızda kronik ve kalıcı hastalıklar ortaya çıktı. Bizlerden gece evlerimizde uyurken endeksörlerimize işler, gece saat 00.00 ‘de atılarak yataklarımızdan kalkıp atılan iş adetlerini onaylanmamız istendi ve yıllardır bu uygulama yüzünden uykumuz bölünerek çalıştırıldık” ifadelerini kullandı.

“TAŞERONA HAYIR KADRO HEMEN ŞİMDİ!”

Kışın verilen iş kıyafetlerinin hava koşullarına uygun olmadığını söyleyen Sarı, “Enerji işi kamu işidir ve bu sektörde çalışan her bir işçinin bedenini dinlendirmesi için 2 gün tatil hakkı vardır. İSKİ ve İGDAŞ’ta çalışan kadrolu işçilerinde bu hakkı varken İSPER A.Ş’de çalıştırılan 696 Sayılı KHK ile kadro verilen İSKİ İGDAŞ işçileri olan bizler, 2 gün tatil hakkı kenara dursun, sahada eksik personelle çalıştığımız için her geçen gün iş yükleri katlanarak belimizi büktü. Bu durum, aynı zamanda yöneticilerin, yapılan işten bir haber olduğunun da en büyük göstergesidir” şeklinde konuştu.

“HAKKIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Sarı, devamında İBB önüne gelmelerinin kadro talebi olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Tutulan tutanaklar, yetersiz ekipmanlar, uygulanmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği kanunun yanı sıra sarı sendikanın yeni dönemde yapmış olduğu toplu iş sözleşmesiyle bizler, zaten kıt kanaat geçiniyorken sefalete mahkum edildik. Biz işçilerin anlattıklarımızdan daha çok anlatacaklarımız var elbet. Lakin bizleri büyükşehir belediyesi önüne getirmeye zorlayan bu koşullara, dur demek istiyoruz. Memlekette her geçen gün enflasyon artıyorken, yeni dönem yapılan toplu iş sözleşmesiyle enerji işçilerinin maaşları eridi. Bu yüzden sefalete mahkum olmak istemiyoruz demek için buradayız. Sözde kadro verilen İSKİ İGDAŞ işçileri olarak hakkımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”