Ozan Bingöl OVP'yi değerlendirdi: Enflasyon dar gelirliyi pestil gibi ezip geçecek

Ozan Bingöl OVP'yi değerlendirdi: Enflasyon dar gelirliyi pestil gibi ezip geçecek
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, açıklanan Orta Vadeli Program'ı (OVP) kişisel blogunda değerlendirerek "Dar gelirlinin enflasyona ezdirilmediği nakaratları kürsülerde seslendirilirken enflasyon dar gelirliyi pestil gibi ezip geçecektir."...

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, açıklanan Orta Vadeli Program'ı (OVP) kişisel blogunda değerlendirerek "Dar gelirlinin enflasyona ezdirilmediği nakaratları kürsülerde seslendirilirken enflasyon dar gelirliyi pestil gibi ezip geçecektir." dedi. Bingöl, OVP'de yer alan tedbirlerin IMF'yi aratmayacağını da ekledi.

"Önümüzdeki yıllar, özellikle de yerel seçimden sonra başlayıp yeni seçimlerden öncesi altı aya kadar olan dönem çok zor geçecek" diyen Bingöl "Hazır olun diyemiyorum. Çünkü, insan böyle bir şeye nasıl hazır olur ben bilmiyorum" dedi.

Bingöl'ün OVP'yi değerlendirdiği yazısında öne çıkanlar şöyle:

"OVP’ye göre 2023 yılı bütçe açığı gerçekleşme tahmini 1,6 trilyon liradır. Biz havuzun dibinin delik olduğunu söylemiştik. Konuya çok iyimser yaklaşmışız, havuzun dibi delik değil; ortada havuz (bütçe) kalmamış. Çünkü, 2023 yılında faiz dışı bütçe açığı 986 milyar lira, 2024 yılında 1 trilyon 397 milyar lira olarak öngörülüyor. Bütçenin faiz giderini bile ödemek için bile borçlanacağız ve faiz giderleri kar topu gibi büyüyecek.

Faizi karşıyız denilen dönemde Merkezi Yönetim Bütçesinden yapılan faiz giderlerinin astronomik tutarlara çıkması 2026 yılında 2 trilyon 294 milyar liraya ulaşması kabul edilebilir bir durum değildir.

Bütçe üzerine binen astronomik faiz yükünün doğal bir yansıması olarak 2022 yılında her yüz lira verginin 13 lira 22 kuruşu faize giderken artık;

  • 2023 yılında her yüz lira vergimizin 15 lira 13 kuruşu;
  • 2024 yılında her yüz lira vergimizin 16 lira 93 kuruşu;
  • 2025 yılında her yüz lira vergimizin 19 lirası;
  • 2026 yılında her yüz lira vergimizin 20 lira 22 kuruşu

faize gidecek. Alın terimizden alınan vergiler oluk oluk faize aktarılacak. Faiz ödemelerinin bütçeden aldığı pay artarken, yatırımların aldığı pay düşecek.

Arda arda vergiler geliyor. Önümüzdeki dönemde gelmeye devam edecek.

Bu arada bütçe açığı ile birlikte bozulan mali disiplini sağlamak için vergi kalemleri yanında kamu harcamaları alanında da acı reçetelerin de gündeme geleceğini unutmamak gerekir. Bu alanda muhtemel tartışma konularına sadece başlık bazında dikkat çekmekle iktifa edeceğim:

  • Emekli ikramiyelerinin taksitle ödenmesi,
  • EYT işlemlerinin biraz ağırdan alınması,
  • İşsizlik fonunun daha yoğun kullanımı,
  • Dar gelirlinin mutfak enflasyonunun düşük gösterilmesi suretiyle memur maaş artışlarının reel olarak kırpılması,
  • Kamuya personel alımında düşüş,
  • İşsizlik ödemelerinde gecikmeler,
  • Çalışanların zorunlu tasarrufta bulunmalarına yönelik düzenlemeler,
  • Sağlık başta olmak üzere, kamusal hizmetlerin alımında vatandaştan daha fazla katılım bedeli talep edilmesi,
  • Kalan son kamu lojmanlarının satışı,
  • Lojman kiralarının artırılması,
  • Milli emlağın envanterinde kalan son kupon arsaların haraç mezat satışı,
  • Memurların servis imkanlarında daralma,
  • Memurlara yemek yardımı tutarında kısıntı,

Önümüzdeki dönemde IMF reçetelerini aratmayan uygulamalarla karşılaşırsanız şaşırmayın. Malların fiyatlarını düşürmek için halkın alım gücünü düşürme gibi kolay bir yola girileceği gözüküyor. Ücretlere yapılacak zamlarda “hedef enflasyonun esas alınması” uygulaması karşımıza çıkacaktır. Dar gelirlinin enflasyona ezdirilmediği nakaratları kürsülerde seslendirilirken enflasyon dar gelirliyi pestil gibi ezip geçecektir.

Kısaca önümüzdeki yıllar, özellikle de yerel seçimden sonra başlayıp yeni seçimlerden öncesi altı aya kadar olan dönem çok zor geçecek. Hazır olun diyemiyorum. Çünkü, insan böyle bir şeye nasıl hazır olur ben bilmiyorum. Yönetenler, “Biraz sabır.” demişler. Ben de “Allah dayanma gücü versin.” diyeyim."