Türkiye seçime gidiyor: Ekonomistlerin beklentileri neler?

Türkiye seçime gidiyor: Ekonomistlerin beklentileri neler?
Türkiye, yarın tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidiyor. Siyaset meydanlarında kızışan ortam ekonomide de kendisini gösteriyor. Seçim sonrası kimin kazanacağına bağlı olarak, ekonomi politikalarında izlenecek yol, enflasyonun...

Türkiye, yarın tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidiyor. Siyaset meydanlarında kızışan ortam ekonomide de kendisini gösteriyor. Seçim sonrası kimin kazanacağına bağlı olarak, ekonomi politikalarında izlenecek yol, enflasyonun nasıl düşeceği, Kur Korumalı Mevduat (KKM) enstrümanının nasıl son bulacağı gibi konular merak konusu olmaya devam ediyor.

Perşembe günü seçime dair son anketlerin gelmesi ve muhalefetin anketlerde önde gözükmesi, Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi piyasalarda hareketliliğe sebep oldu.

Aynı gün Türkiye’nin risk primi uzun süre sonra 500 puanın altına gerilerken, Borsa İstanbul’da da alımlar hızlandı. Borsa geçen perşembeyi yüzde 8’in üzerinde artışla tamamladı. Söz konusu gelişmeler “Piyasalar muhalefeti fiyatlıyor” söylemlerini beraberinde getirdi. Artış etkisi kısa sürdü ve borsa seçim öncesi son işlem günü olan cuma kapanışta yüzde 1,08 düştü.

TIKLAYIN- Piyasalar muhalefeti fiyatlıyor: “Yeni bir dönemin başlayacağına inananlar çoğalıyor”

Bu gelişmeler yaşanırken ekonomistler seçim sonrasına ilişkin öngörülen senaryoları Gazete Pencere’ye anlattı. İktisatçı Yalçın Karatepe seçim sonrasında her iki koşulda da enflasyonla bir müddet daha yaşanacağını belirterek “Ben 2025'ten önce enflasyonun makul seviyelere gelmesini beklemiyorum” dedi.

Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünden Prof. Dr. Kamil Yılmaz da piyasalarda yaşanan hareketliliği “Cuma günü borsa endeksinin daha da yükselmesini beklerdim. Çok büyük bir hareket yok. Sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Soylu’nun konuşmasından kaynaklandı. Devletin en üst kademesine yükselmiş siyasetçilerin demokratik rekabetin sergileneceği demokratik seçimlerden birkaç gün önce 15 Temmuz’dan, darbeden bahsetmesi çok büyük bir hata. Piyasa ondan ürkmüş olabilir. Ondan dolayı da yukarı yönlü bir hareketin cuma günü devam etmediğini gördük.” diye yorumladı.

TIKLAYIN- Erdoğan: Gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, hayatımız pahasına istiklâl ve istikbalimize sahip çıkarız

"YABANCI YATIRIMCI KAÇ AYDIR BUNU BEKLİYOR"

Kamil Yılmaz muhalefetin seçimi kazanması senaryosunda piyasadaki iyileşmenin sürebileceğini belirterek şöyle dedi:

“Elbette devam edecek. Kurlar yukarı doğru çıkabilir. Nedeni de kurun uzun süre baskılanması. Ama ben muhalefetin iktidara gelmesi durumunda ülke risk priminin (CDS) daha da düşeceğini düşünüyorum. Sermaye girişinin yıl boyunca devam edeceğini düşünüyorum. Muhalefet her ne kadar ekonomide şampiyonlar ligi kadrosunu açıklasa da tam olarak kimin hangi göreve geleceği konusunda şu anda yüzde 100 bilgi sahibi değiliz. Kadrolar göreve gelip doğru politika adımları atıldıkça güven geri gelecektir. Güvenin geri gelmesi demek risk priminin daha da düşmesi demek. Yabancı yatırımcı zaten kaç aydır bekliyor bunu. “

“TÜİK, EMİR KOMUTA ZİNCİRİNDE ÇALIŞIYOR”

Yılmaz, mevcut iktidarın devamı halinde enflasyon hakkında bir şey söylenemeyeceğini ifade ederek “Çünkü şu anda yayımlanan enflasyon verilerine güvenmiyorum. Gerçek enflasyon verilerini söylemiyorlar. Normalde bunu yapamazlar ama TÜİK tamamen emir komuta zincirinde çalışıyor. Bunun için TÜİK’in verileri güvenirliğini kaybetti. Ben TÜİK’in verilerine güvenmiyorum” dedi.

“GERÇEK ENFLASYON BENCE YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE”

Olası bir iktidar değişiminde ise yaşanabilecek senaryoyu aktaran Yılmaz şu ifadeleri kullandı:

 “Muhalefet iktidara gelirse geriye dönük düzeltme yapılması yani gerçek verilerin yayımlanmasını beklerim. Ücret ve maaşların bu düzeltmeden oluşabilecek enflasyon farkı kadar artırılıp artırılmayacağı konusunda bir şey söyleyemem. Ama önemli olan gerçek enflasyonun paylaşılması. Gerçek enflasyonun İTO verilerinde gösterildiği gibi yüzde 65 civarında olduğunu varsayarsak yeni Merkez Bankası yönetiminin ve hükümetin sıkı politikaları devreye girdikten sonra enflasyon düşmeye başlayacaktır. Ama ben yine de yıl sonuna kadar enflasyonun yüzde 40’ın altına düşmesinin zor olacağını düşünüyorum.

"İKİ SENARYO ARASINDA GECE, GÜNDÜZ KADAR FARK VAR"

Muhalefetin iktidara gelmesiyle halka doğru bilgi paylaşan bir hükümet göreceğiz. Belki bir yılda tek haneli enflasyon bulunamaz ama enflasyonda 2025’in ikinci yarısında tek haneye inebilir. Deprem olmasaydı 2024 sonu için enflasyonda tek haneyi bulabilir diyebilirdik" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Liyakat sahibi kişilerin göreve gelmesiyle enflasyon beklentileri aşağı gelecek. O anlamda iki senaryo arasında gece-gündüz gibi fark var. İktidarın göreve devam etmesi durumunda kambiyo rejiminin kapatılacağını sermaye girişlerinin tamamen duracağını ve hatta vatandaşın döviz hesaplarına el konulması ve düşük kurdan TL’ye çevrilmesine kadar gidebileceğini düşünüyorum.”

“POLİTİKA FAİZİ, PİYASA FAİZİ SEVİYELERİNE GELEBİLİR”

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yaşanan yıkıma dikkati çeken Yılmaz, depremin getirdiği maliyetler nedeniyle göreve gelecek hükümetin çok sıkı bir para politikası uygulamasının zor olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Deprem çok ciddi kamu harcaması gerektiriyor. Bölgede yeniden inşa harcamaları önümüzdeki üç yıl boyunca 25-30 milyar dolar civarında gerçekleşecek, belki bazı yıllarda bu miktarın üzerine de çıkabilir. Bu şartlarda Merkez Bankası politika faizini; toplam talebi aşırı derecede daraltacak kadar yükseltmeyecektir. Şu anda yüzde 8,5 olan politika faizi ama piyasa faizleri yüzde 30 civarında. TCMB ilk olarak politika faizini piyasa faizlerine yakınsayacak şekilde artıracaktır. Bence faiz yüzde 30-40 arasına yerleşecek."

“HÜKÜMET KKM’YE BAĞIMLI”

Yılmaz, seçim sonrası en önemli konuların başında gelen KKM'den çıkışa ilişkin öngörülerini ise şöyle aktardı:

Var olan Hükümet KKM’den çıkamaz çıkarsa ciddi boyutta maliyetle karşı karşıya kalır çünkü kur kontrolden çıkar. O anlamda KKM’ye bağımlı bir hükümetten bahsediyoruz. “

“İNSANLAR TL’DEN KAÇMAYACAK”

Muhalefete baktığımızda ise öyle bir durum yok. Yeni hükümet KKM hesaplarının hepsini bir anda kapatmayacak. Uygulayacakları doğru politikalar sonucunda KKM’ye olan ilgi kademeli olarak azalmış olacak. Kademeli politika faiz artışının ardından beklenen reel piyasa faizi bir noktada pozitif hale gelecek, yani nominal piyasa faizi beklenen enflasyon oranının üzerine çıkacak. O zaman TL’nin güven kalkanı oluşmuş olacak, insanlar TL’den kaçmayacak. Onları TL’de tutmak için kur güvencesi vermek gerekmeyecek. Yani KKM’ye ihtiyaç duyulmayacak. Böylece doğru makroekonomik politikaların izlenmesi durumunda KKM’den kademeli bir çıkış olur ve bunun maliyeti de bugünkü iktidarın devam etmesi durumundaki KKM maliyetinin çok altında olur.  "

“BU YILIN İKİNCİ YARISINDA 40-50 MİLYAR DOLARLIK YABANCI SERMAYE GİRİŞİ BEKLİYORUM”

Muhalefetin kazanması durumunda da kurun bir miktar yükselebileceğini ifade eden Yılmaz şöyle dedi:

Kur belki ilk etapta biraz artar ama yabancı sermayenin girişiyle birlikte o hızlı artışın bir kısmını geri alacak. Çünkü doğru makroekonomik politikaların uygulanması ve istikrarın sağlanmasıyla, son yıllarda Türkiye’den arkasına bakmadan kaçan yabancı sermaye geri gelecek. Yeni ekonomi politikalarının hatasız uygulanması durumunda yılın 2. Yarısında 40-50 milyar dolarlık bir girişi mümkün görüyorum.“

KARATEPE: İKTİDARIN KAZANMASI DURUMUNDA DÖVİZDE YÖN YUKARI

İktisatçı Yalçın Karatepe iktidarın devam etmesi halinde döviz kurlarında yönün yukarı olacağını belirterek “Zaten vatandaşta da bu beklenti var o yüzden dövize yönelimler arttı. Muhalefet kazanırsa uygulanacak daha makul politikalarla yön yine yukarı ancak yükselişin sınırlı kalması bekleniyor” dedi.

“ENFLASYONUN 2025’TEN ÖNCE MAKUL SEVİYELERE İNMESİNİ BEKLEMİYORUM”

Karatepe enflasyona ilişkin olarak şunlar dile getirdi:

“Enflasyonun sadece talep ve maliyete bağlı olmadığını bildiren Karatepe "Enflasyon hayatımızda bir süre daha olacak. Ben 2025'ten önce enflasyonun makul seviyelere gelmesini beklemiyorum 2025’te tek haneye inmesini temenni ediyoruz. Çalışanlar gittikçe yoksullaşıyor kendilerini koruyacak ne bir enstrümanları ne de bunun için kaynakları var."

“KKM İKİ YIL DAHA HAYATIMIZDA OLACAK”

Karatepe KKM’den çıkışın kolay olmadığını belirterek “Biriken para 2 trilyon lirayı geçti. KKM bittiği anda bu para dövize akar. İster iktidar gelsin ister muhalefet KKM 2 yıl daha hayatımızda olacak. Çıkış için benim düşüncem bunun kendiliğinden olacağına yönelik. Eğer muhalefet kazanır ve makul politikalar uygulayıp dövizdeki artış beklentisi kaybolursa, KKM'de vadesi gelenler kendiliğinden çıkar. Ama onun dışındaki bir yol paranın dövize gitmesine yol açar, KKM'yi bir anda sonlandırmak çok tehlikeli” diye konuştu.