Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na açtığı davaların bilançosu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik bidebunuizle yayınına katılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na açtığı Man Adası davalarını değerlendirdi. Çelik, Yargıtay’ın bozma kararıyla birlikte “Man Adaları ile ilgili 5 dava var ve 5’i de bozuldu. Üçünün kararı açıklandı. Kılıçdaroğlu’nun iddialarında haklı olduğu ortaya çıktı” diyerek şunları söyledi:

“Bumerz şirketinin varlığı ispatlandı. 15 milyon dolarlık transfer belgeleri de doğrulandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı MASAK’a rapor hazırlattı, aynı zamanda Halkbank’a rapor hazırlattı ki biz o dekontları savcılığa sunmuştuk. Savcılık ‘Belgelerin tamamı tartışmasız doğrudur’ dedi.”

Çelik, 2011’den beri Erdoğan tarafından Kılıçdaroğlu’na açılan davalar ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Açılan dava sayısı 46. Şu ana kadar sonuçlananların sayısı 21. Bu 21 davanın 18’ini biz, 3’ünü onlar kazandı. Fakat 2 tanesi AİHM’den döndü. Kaybedilen tek dava var. O da AİHM’in önünde. Talep edilen miktar 30 milyon TL’nin üzerinde. Kazandıkları ise 20 bin TL. AİHM’den bizim aldığım tazminat ise 13 bin euro.”

Erdoğan’ın avukatı Aydın’dan açıklama: Çelik’in iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in "Yargıtayın Man Adası davalarında Kılıçdaroğlu'nu haklı bulduğu" iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Kılıçdaroğlu aleyhine açılan manevi tazminat davalarının 4'ünün Yargıtay tarafından onandığını belirten Aydın, bugün itibarıyla kesinleşen başka bir dosyanın bulunmadığını kaydetti.

Aydın, kesinleşen bu dosyalar nedeniyle Kılıçdaroğlu'nun, asıl alacak ve ferileriyle toplam 165 bin lira ödemeye mahkum edildiğini aktardı.

Yargıtay kararında özetle ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığı, ifade özgürlüğü kullanılırken başkalarının şeref ve itibarına saygı gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığını ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
"Bahsi geçen Yargıtay kararlarında Man Adası iddiaları ile ilgili olarak ise MASAK raporuna dayalı olarak verilen takipsizlik kararına konu belgenin 'olgu' olarak kabul edilemeyeceği gibi belge ve diğer araştırmaların Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgisinin bulunmadığı vurgulandıktan sonra, Man Adası iddiaları bağlamında davalı Kılıçdaroğlu'nun Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan açıklamalarının da kişisel saldırı niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.”