ESERLERİMİ AİLEME GÖSTERMEYE GELDİM

Ahmet Güneştekin'in 'Hafıza Odası' sergisi Diyarbakır Keçi Burcu'nda bugün açılıyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen sergi, 31 Aralık’a kadar açık kalacak.

Sanatçının nesne yerleştirmelerinden ve videolarından oluşan 'Hafıza Odası'nda eserler, sessizlikleri ve eşsizlikleri, görülmemişlikleriyle bir yokluğa tanıklık ediyor. Bu yokluktan ortaya çıkan tarihi anlatıyor ve yokluğun, noksanlığın, inatçı bekleyişiyle bugünün peşini kovalamasını, hatırlanıp anlatılmadıkça bu hafıza alanına talip olmaktan vazgeçmeyeceğini daima hatırlatma görevi yapıyor. Sanatçının mitolojiyi ve ikonografik unsurları kullanarak yeni bir anlatı olanağı oluşturduğu boyutlu çalışmaları, heykelleri ve kırk yamaları da sergilenecek işler arasında yer alıyor.
Ahmet Güneştekin, Diyarbakır'ı ailesine benzeterek şunları söyledi: “Bir şey yaptığım zaman önce ailemin görmesini isterdim. Bir resim yapardım önce aileme gösterirdim. Eğer onlar takdir ederlerse dünyalar benim olurdu. Ondan sonra başkalarına gösterirdim. Şu anki duygum, tam çocukluğumdaki gibi. Önce aileme göstermek istedim. Bu coğrafya benim ailem. Bunu çok önemsiyorum dünyanın pek çok yerinde sergiler açtım fakat bu coğrafyada insanların kendi aralarından çıkan birinin yaptığı işleri görmesi lazımdı.

HAFIZASI ZAYIF BİR TOPLUMUZ
Sanat eserleri de birer belgedir. Kendi yaptığım işlerin de birçok alanda sanat yapıyorum ama tabii bir de sanatçının sorumluluğu vardır. Tanıklık ettiği dönemi bir şekilde sanat yoluyla aktarır, çünkü her şey unutulur. Hafızası zayıf bir toplumuz, Türkiye çok çabuk unutuyor. Türkiye'de tam olarak hafıza olarak derdini anlatan bir iş oldu. Türkiye'deki bir felaket oluyor büyük bir katliam oluyor, o gün insanlar bir yas tutuyor, medya yasa bürünüyor, sosyal medya paylaşımları öyle oluyor, herkes üzüntülü ama 3 saat sonra ya da 1 gün sonra her şey kayboluyor.”